Nergis Şimşek
Nergis Şimşek nergis.simsek@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Emeklilikte başlangıç tarihi

05 Nisan 2022 Salı

Soru: 06/04/1978 doğumluyum. 25/07/1996 yılında ilk sigorta girişim var. Bu tarihlerde Alanya’da otelde çalışıyorken 92 günlük sigorta girişim var ama hizmet  prim dökümüne baktığımda işe giriş tarihim 10/12/1999 görünüyor. Alanya Sosyal Güvenlik Merkezine dilekçe ile başvurdum, hâlâ sonuç beklemekteyim. Eğer sonuç olumlu çıkarsa sorun yok, sonuç olumsuz çıkarsa dava mı açmam gerekiyor- Benim ilk sigorta giriş tarihim 25/07/1996 mı yoksa 10/12/1999 mu? EYT çıkarsa bana vurur mu? Sait Uğur Ç.

 Hizmet dökümünüzde ilk işe giriş tarihinizin 25/7/1996  olarak göründüğü halde bu tarihte hizmetinizin bulunmadığı, hizmet kayıtlarında 10/12/1999 tarihinden itibaren hizmetlerinizin göründüğünü belirtiyorsunuz. 25/7/1996 tarihli işe girişiniz çırak veya stajyer çalışmasına ait değilse bu şu anlama geliyor: İşveren işe giriş bildirgesi ile sizi kuruma bildirmiş ama bordro ile hizmet bildirimi yapmamış. Emeklilikte de tescil tarihi değil, bordroda hizmetin bildirildiği tarih esas alınıyor.

Öncelikle, 25/7/1996 tarihli girişinize ilişkin hizmetinizin bulunup bulunmadığını Alanya Sosyal Güvenlik Merkezi’ne müracaat edip öğrenmeniz gerekiyordu ki bunu yapmışsınız. Kurumca 25/7/1996 tarihli girişinize ilişkin hizmetlerin bulunduğu tespit edilirse emeklilikte bu başlangıç esas alınır. Ancak, 25/7/1996 tarihli işe girişiniz çırak ve stajyer kapsamında verilmemiş ise hizmet tespit davası açabilirsiniz. İşe giriş bildirgesi verilen ancak hizmet bildirimi yapılmayan durumda dava açmak için beş yıllık hak düşürücü süre de işlemez.

Diğer taraftan, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) kapsamına girmeniz için sigortalılık başlangıç tarihinizin  8/9/1999 öncesi olması lazım. Sigortalılık başlangıcınız 10/12/1999 göründüğü için EYT kapsamında değilsiniz. Ancak 25/7/1996 tarihli girişinize ilişkin hizmetler tespit edilir veya siz dava yoluyla bu hizmetleri tespit ettirirseniz EYT kapsamına girersiniz. 25/7/1996 tarihli ilk işe giriş tarihiniz esas alındığında emeklilik koşullarınız 25 yıllık sigortalılık süresi, 56 yaş ve 5 bin 825 gün olur.   

EMEKLİ İKRAMİYEMİ ALABİLİR MİYİM?

Soru: SGK emeklisiyim. Çalışma sürecimin sekiz yılı Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı liselerde öğretmenlikle geçti. Bir yıl da yedek subaylık sürem var. Geri kalan yıllarda özel dershanelerde çalıştım ve 2010 yılında emekli oldum. Devlet hizmetinde dokuz yıllık sigortam olduğu halde, beş kuruş emekli ikramiyesi alamadım. Bu, mevcut emeklilik yasalarına uygun mudur? Değilse, hangi yolu izlemem gerekiyor? Bünyamin D.

5434 sayılı kanunun 89. maddesinde emeklilik ikramiyesi konusu düzenlenmiş olup, anılan maddenin ikinci fıkrasında 5434 sayılı kanun kapsamında hizmeti bulunup 2829 sayılı kanuna göre hizmet süreleri birleştirilen ve tarafına aylık bağlananların 5434 sayılı kanun kapsamında geçen çalışmalarının 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emeklilik ikramiyesi ödeneceği öngörülmüş. Diğer bir ifadeyle, 8/9/1999 tarihinden önce sigortalı olup bu tarihten sonra devlet memurluğu dışındaki statülerde (SSK, Bağ-Kur) emekli olanların, devlet memurluğu hizmetinin sona erdiği tarih itibarıyla 1475 sayılı kanunun 14. maddesindeki koşullara göre işten ayrılışı gerçekleşmiş ise Emekli Sandığı’na tabi geçen hizmetlerin ikramiyesi kendisine ödeniyor. 

1475 sayılı kanunda hizmet akdinin sonlanma nedenleri sıralanmış olup, bunlardan biri de 5 numaralı alt bentte; “506 sayılı kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının A bendinin a ve b alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, … son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır” şeklinde belirtilmiştir. 

Buna göre, 8/9/1999 tarihinden önce sigortalılığınız başlamış ve Emekli Sandığı’na tabi hizmetinizin sona erdiği tarihte toplam hizmet sürenizin (diğer statülerde geçen hizmetlerde dahil olmak üzere) 15 yıldan beri sigortalı olup en az 3 bin 600 gün koşulu oluşmuş ise kendi isteğinizle, ayrılmış olsanız bile kıdem tazminatı ödeniyor.

Emeklilik ikramiyeniz için Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı’na yazılı olarak müracaat etmeniz gerekir.

EMEKLİYİM.  BABAMIN MAAŞI BANA VERİLİR Mİ?

Soru: Babam Bağ-Kur emeklisi iken öldü ve aylığını annem alıyor idi. Annemi de iki yıl önce kaybettim. Ben memur emeklisi ve bekârım. Babamın maaşını alamaz mıyım? Meral Ö.

Bağ-Kur emeklisi iken ölen ana veya babalarından dolayı kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanması için, kız çocuklarının bekâr, dul veya boşanmış olmasının yanı sıra, çalışmamaları ve çalışmalarından dolayı gelir/aylık almamaları şartları aranıyor. Memur emeklisi olduğunuz için babanızdan aylık alma hakkınız bulunmuyor.

KIZLARIMA AYLIK BAĞLANIR MI?

Soru: Devlet memuru emeklisiyim. Eşim yok. İki kızım var. Kızlarımdan biri evli diğeri dul. Bu dünyadan geri dönülmez yolculuğuma çıktığımda maaşım iki kızıma mı kalacak ve maaş oranları ne olacak? Tarık K.

Ölüm tüm canlılar için kaçınılmaz son. Hepimizin ömrü bir gün son bulacak ve bu da hayatın bir gerçeği. Sağlıklı bir ömür diliyorum. Sorunuza gelince: Sosyal güvenlik sistemimizde emekli iken vefat eden sigortalıların ölüm aylığına müstahak hak sahipleri: eşi, çocukları, ana ve babası. Devlet memuru emeklisi iken vefat edenlerin kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanması için, bunların bekâr, dul veya boşanmış olması, devlet memuru veya memur emeklisi olmaması gerekiyor. Buna göre evli kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanmadığından, sadece dul olan kızınıza aylığınızın yüzde 50’si oranında ölüm aylığı bağlanır. Eğer iki kızınız da hak sahibi konumunda olsaydı, aldığınız aylığın yüzde 80’i kız çocuklarına ödenecek ve kız çocuklarının her birinin hissesi yüzde 40 olacak idi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları