Haçiko!

23 Temmuz 2024 Salı

Sokak köpekleri sorununun çözümü için hazırlanıp Meclis’e getirilen Hayvanları Koruma Kanunu bir AKP klasiği olarak komisyonda tartışılıyor.

AKP klasiği dediğimiz şu:

Önce sorunun varlığını ve çözülmesi gerektiğini herkese kabul ettiriyor. Sonra kendi “çözüm” yöntemini dayatıyor.

Bütün kesimlerden konuştuğumuz sağduyulu hemen herkesin üzerinde birleştiği düşünce şu:

- Ortada ciddi bir sorun var. Ama çözüm öldürmek değil!

Sayıları tam olarak bilinemeyen, 4 ile 10 milyon arasında tahmin yürütülen sokak köpeklerinin bugünkü noktaya bir günde gelmediği aşikâr. Hayvan hakları savunucuları yıllardır hayvanların öncelikle korunması, sağlıklı yaşatılması, toplum için bir endişe kaynağı olmaktan çıkarılması için önerilerde bulundular. Çalışmalar toplayıp toplayıp sıfırla çarpar gibi sonuçsuz bırakıldı.

Sonunda “ötanazi” kavramını ortaya atıp vahşi bir “çözümü” ciddi tartışma konusu yaptılar.

***

Dünya onu 2009 yılında Richard Gere’in başrolü oynadığı “Haçiko: Bir Köpeğin Hikâyesi” filmi ile tanıdı. Hikâye etkileyici:

Tokyo Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ueno, akita cinsi bir köpek edinir. Adını Haçiko koyar. Haçiko her gün Prof. Ueno’ya tren istasyonuna kadar eşlik eder. Akşam da Şibuya’daki istasyon çıkışında bekler. Birlikte eve gelirler. Prof. Ueno, 30’lu yaşlarda üniversitede beyin kanaması geçirir, yaşamını yitirir. Ancak Haçiko onu en son bıraktığı istasyonda beklemeye devam eder. Çevredeki esnaf, köpeği hocanın bir akrabasına götürür. Ancak Haçiko, yine o istasyona gelir, ayrılmaz. Bunun üzerine esnaf oraya bir kulübe yapar, sahiplenir. Haçiko, 8 Mart 1935’te ölene dek oradan ayrılmaz. Japonya’da ün salan Haçiko’nun son nefesini verdiği yerde bir heykeli yapılır. İkinci Dünya Savaşı sırasında heykel silah yapmak için eritilir. 1948’de ilk heykeli yapan sanatçı Tern Ando’nun oğlu Takeşi Ando yeni bir heykel yapar.

Bu heykel bugün Şibuya metrosunun Haçiko çıkışında, 10 yıl sahibini beklediği yerde, insan boyuna yakın bir yükseltinin üstünde.

2020’deki Tokyo gidişimizde biz de ziyaret etmiştik.

Bölge çok kalabalık. Yaya geçidi sayabildiğim kadarıyla altı yönlü. Ancak Haçiko’yu bulmak zor değil. Önünde fotoğraf çektirmek için kuyruk var. Biz de kuyruğa girdik. Fotoğraf önce tek tek sonra grup halinde, ardından selfi şeklinde olunca uzuyor. Çocuklar nasıl sarılıyorlar, canlıymış gibi. Bizim önümüzde Filipinli grup vardı. Onlara sorduk:

-Haçiko, sizin için ne ifade ediyor?

“O, bütün dünyada sevgi ve sadakatin lideridir” dediler.

Arkamızda ise genç bir Rus çift vardı. Onların yanıtı da güzeldi:

“O hepimizin.”

***

Hayvanları sevmeyen insanları da sevemez.

Hayvanlara kötülük yapmayı doğal sayan bir kişi, bilin ki onu insanlara da yapmaktan çekinmeyecektir.

İnsan doğanın sahibi değil, bir parçası. Böyle bakmazsak güzelim dünyamız çölleşecek, ıssızlaşacak.

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:

- Balıklar neden konuşmaz?

Hoca cevaplamış:

- Siz duymadığınız için!

Bu yasayı geri çekin.

Milleti yıllardır uyutuyoruz, hayvanları uyutmuşuz çok mu, demeyin!

İradesi olmayan bir canlı için “ötanazi” tanımı kullanmak; her şeyden “öte”, “nazi” olmaktan başka bir şey değil!

Bu yasayı geri çekin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sivas ruhu ve CHP... 4 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları