Olaylar Ve Görüşler

Hangi iklim değişikliği? - Dr. Rüştü Taştan

29 Mart 2025 Cumartesi

Çağımızın Karmaşık Sağlık Sorunları (KSS’ler) yalnızca bir bilim insanın, bilim dalının, bir mesleğin, sağlık kurumunun “tek başına” çözümleyemediği “yeni çıkan” patojenler, yeni çıkan vektörel zoonotik enfeksiyonlar, iklimsel afetler, biyoçeşitliliğin azalması, pandemiler gibi çokfaktörlü tehditlerdir. Antroposenin son çeyreğine özgü dinamiklerden kaynaklanan, sessizce artış gösteren KSS’ler canlı yaşamını tehdit etmeyi sürdürmektedir.

Günümüze kadar süregelen Küresel İklim Değişikliği (KİD) ve arkasındaki devasa sosyoekonomik, sosyoekolojik sorunlar insan uygarlığını nerdeyse “geri dönülemez” yol ayrımına getirmiştir. Özellikle 21. yüzyılda, her alanda baskın olan karmaşıklık, bilinmezlik, öngörülemezlik, olaylar arasındaki “karşılıklı bağlantılılık” sürecin en belirgin karakteridir. Öyleyse, KSS’ler ve sağlığa verdikleri zararlar bu kapsamda değerlendirilirse, hem “yeniçıkan” patojenler, zoonotik enfeksiyonlar, hem de KİD bu “Antroposenik” sürecin dışında düşünülebilir mi?

Sıcaklık ortalamalarının 1,5 dereceyi geçmesi nedeniyle 2024 “en sıcak yıl” olarak kayıtlara geçmiştir. Dünya Meteoroloji Örgütü verilerinde öngörülen, fakat gerçekleşmesi istenmeyen bu sonuç yaşamsal kaygıları artırdığı gibi, canlı yaşamındaki tehdit potansiyelini sürdürmektedir. Günümüzdeki sıcak hava dalgaları, anormal yağışlar ve diğer aşırı hava olayları, insan sağlığını, ekosistemleri “sessizce” derinden etkilemekte çok yönlü tehdit ve risk potansiyelini korumaktadır. Güncel istatistikler Ekim 2024’te yaşanan Milton kasırgasında tahmini 50 milyar dolar zararı vurgulamaktadır. Sadece 2023’te aşırı hava olaylarının ekonomik zararı 101,78 milyar dolar olarak bildirilmiştir. Bu nedenle, yakın geçmişte yaşananlardan ders çıkarılıp, önleyici stratejik düşünceyle gelecek öngörüleri planlanmalıdır. Eğer, Antroposenin son yarım yüzyılındaki iklimsel afetlerden kaynaklanan enfeksiyonlar, devasa ekolojik bozulmalar, sosyoekonomik kayıplar, iklimsel psikososyal travmalar dikkate alınmazsa, zararları daha yaygınlaşacak, sağlık tehditleri önlenemez boyutlara ulaşacaktır! Tıpkı COVID-19 süreci ve sonrasında yaşanan “küresel travma” gibi…

Son yarım yüzyılda bunlar deneyimlenmişken, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin 6.Değerlendirme Raporu’na kadar iklim değişikliğine sıradan meteorolojik olaylar ve klasik çevresel sorunlar gözüyle bakılmıştır. Oysaki, süregelen ekolojik ve antropojenik sorunların ortak etkilerinden doğan iklimsel anormallikler yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda insan, hayvan, bitki, çevre, ekosistem sağlığını da derinden etkilemekte, geridönüşümü olanaksız sonuçlara varmaktadır. IPCC İkinci Çalışma Grubunun hazırladığı, ilk defa Şubat 2022’de yayımlanan “İklim Değişikliği 2022: Etkiler, Uyum ve Savunmasızlık” raporunda iklim değişikliğinin “sağlık üzerine etkilerine” yer verilmiştir.

IPCC uzmanları “bu rapor ekosistemlere, biyoçeşitliliğe ve insan topluluklarına küresel ve bölgesel düzeylerde bakarak iklim değişikliğinin etkilerini değerlendirir. Dünyanın ve insan topluluklarının iklim değişikliğine uyum sağlamasındaki savunmasızlıklarını ve kapasitelerini inceler” vurgusu yapmaktadırlar.

Sonuç olarak, 2022 raporunda gelenekselliğin ötesine geçilerek, KSS’lerin çözümü için ilk defa Tek Sağlık Düşüncesi benimsenmiş, iklimsel afetler ve diğer Antroposenik tehditlere karşı Tek Sağlık paradigması çözüm olarak önerilmiştir. Bütüncül sağlık ve toplumsal gönenç bakımından düşünsel ölçekte bu öneri yaşamsal değer taşımakla birlikte, sürdürülebilirlik açısından henüz işlevselleşemediğini söylemeliyiz.

DR. RÜŞTÜ TAŞTAN

KOCAELİ ÜNIVERSİTESİ

KSHMYO ÖĞRETİM ÜYESİ

VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları