Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hüzünlü bir tiyatro günü
“Tiyatro, bir ülkenin en etkili eğitim araçlarından biridir. Ülkenin kalkınmasındaki yükselişi ya da çöküşü gösteren bir barometredir” diyor ünlü İspanyol şair ve yazar Lorca. Yarın öbür gün ülkemizde kent kültürü, tarihi ve kamu üçgeninde özel bir tartışma yürütülürse şüphesiz değerlendirilecek yerlerin başında tiyatro binaları geliyor. Tabii, yeteri kadar tiyatro kalırsa!
***
Bu topraklarda kendi hayatımızın sıradan akışı içinde ülke tarihinin dayattığı çok katmanlı gerçeklikler var. Her sabah uyanır uyanmaz bizi teslim almaya çalışan boğucu atmosfere rağmen gülümsemeye çalışıyoruz. Kolektif ve hatta seçici bir unutkanlık karşısında yazmak, resim yapmak, tiyatro üretiminde bulunmak, süreç içinde dirence, yeri geldiğinde de belgelemeye dönüşüyor. Günbegün yoksulluğun sıradanlaştığı bir ülkede, tarihin akıl almaz hızına boyun eğerek nefes almaya çalışıyoruz. Öte yandan yaşadığımız coğrafyayı olgunlaştırmakla iyileştirmekle yükümlüyüz. Daha adaletli bir dünya, gelişkin bir ülke, duyarlı bir toplum, sağlıklı bir çevre ve hayat adına haykırışlarımızın baskılandığı bir sistemde yol almaya çabalıyoruz. Böyle bir atmosferde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında, ana muhalefet partisi CHP’nin haklı çağrısıyla başlayan ve son derece barışçıl süren tamamen yasal gösterilerde, önce gözaltına alınıp sonra tutuklanan öğrencilerin serbest kalması dileğiyle kıvranıyoruz.
***
Bütün bunların ortasında 27 Mart Dünya Tiyatro Günü son derece sönük ve kaygılı gelip geçti, müzminleşmiş sorunların üstüne uzun süren işsizlik ve parasızlık eklendi.
Hiç şüphesiz tiyatro insana dair en büyük yatırım. Kültürün bir toplumun inşası olduğu göz önüne alınırsa bize düşünce ve ruh zenginliği biçiminde geri döneceği mutlak! Ancak tiyatronun en büyük sorunu yasasızlık. Elimizde bir tek Devlet Tiyatroları’nın 1949’dan bu yana ödevini yapmayan idareciler tarafından gereği yerine getirilmeyen 5441 sayılı kuruluş hakkındaki kanunu var. Şehir tiyatrolarına, özel tiyatrolara, amatör tiyatrolara yönelik bir yasal düzenleme yok. Tiyatrocular büyük bürokratik engellerle boğuşurken bir yandan da sanatını icra etmeye çalışıyor. Yaşananlar bir kere daha bize geniş kapsamlı bir “Türkiye tiyatro yasası”nın gerekliliğini ve zorunluluğunu acı acı hatırlatıyor.
***
Buna rağmen aydınlık yüzlü siyasetçiler her türlü olumsuzluğa karşın kendi doğrularını ortaya koyarak akademik bir yapılanmayı da hedefleyerek şehir tiyatroları adına çaba gösteriyor. Geçtiğimiz hafta uğradığım Bartın’da CHP’li belediye başkanı sayın Muhammet Rıza Yalçınkaya bir zamanlar yaşadığı yerde beşi açık olmak üzere sekiz sinemanın olduğunu belirtiyor. Şimdi yalnızca biri işler durumda. Halkın sanattan nasıl uzaklaştığını bu veri bile bize sunuyor. Yalçınkaya tiyatro alanında ise gücü yettiğince kurumsallaşması sağlama alınmış bir şehir tiyatrosunu kurma sözü veriyor.
***
Ne olursa olsun 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, bize kamu tiyatroları ile özel tiyatrolar arasında birleşik bir hat kurmanın elzem olduğunu hatırlatıp dayanışma sözcüğünün içinin doldurulması gerektiğini göstermeli. Önümüzdeki yıl yerel yönetimlerin tiyatro sanatına daha ciddi destekler verdiği, estetik daralmanın rafa kaldırıldığı bir dönemin başlangıcı olsun. Adaletin olmadığı, şiddetin kol gezdiği bir coğrafyada tiyatronun kitleselleştirilmesinin bir devlet politikası olacağı günlerin özlemini duyuyoruz. Romantik bir şekilde ülke adına, tiyatro için yaygınlaşmayı bekleyen faniler olarak sansür ve otosansür sözcüklerinin boşa çıkarıldığı, işaretlenmiş sanatçılar için ifade verme kapılarının yerine yeni salon kapılarının açıldığı, tiyatro adına sağlam bir yasal zeminle oyuncuların desteklendiği bir dönemin gelmesini bekliyoruz artık. Zor ama imkânsız değil.
***
Tiyatro eleştirmeni Hayati Asılyazıcı, kaleme aldığı 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Ulusal Bildirisi’nde, “Uygarlık, kültürün mayalandığı noktada yeşerir, sevginin gücü sanatın kollarında büyür. Tiyatro bu gücün insanlar arasında yayılmasında öncü, taşıyıcı bir alandır” diyor. İşte bunu kavramış siyasetçilere ve hırslarına yenilmemiş tiyatro yöneticilerine ihtiyaç var.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Volkan Konak için insanlık dışı sözler
-
Ferhat Göçer: 'Yetkilileri defalarca uyardım'
-
En son ankette Erdoğan'ı üzecek sonuç!
-
DBL Entertainment'in sahibinden 'zorunlu' açıklama!
-
Trevor Noah'ın gösterisi iptal edildi
-
Özel'den İBB'ye 'kayyum' iddiası!
-
CHP'den tepki gecikmedi!
-
Bahçeli'den dikkat çeken 'Volkan Konak' paylaşımı
-
Ünlü spor salonu zinciri iflas etti
-
MHP'den, Bahçeli'nin sağlık durumu hakkında açıklama