Olaylar Ve Görüşler

‘Gençlere yalan söylemek yanlıştır’ - İbrahim Berksoy

29 Mart 2025 Cumartesi

12 Eylül 1980 karanlığından el yordamıyla çıkmaya çalıştığımız günlerde, 80’li yılların ortalarında, Cumhuriyet Kitap Kulübü’nün(Cumhuriyet Kitapları) davetlisi olarak ünlü Sovyet şairi Yevgeni Yevtuşenko Ankara’ya gelmişti. Sovyet şairlerinin kendisini dinlemeye gelenlerin önünde yüksek sesle şiirler okuduğunu bir yerlerden duymuştuk. Şairin sesinden bir iki şiir dinleyebilmek için biz öğrenciler o gün yağmur altında saatlerce bekleştik.

Adını bildiğimiz bir şairin kendi sesinden, ama bilmediğimiz bir dilden birkaç şiirini dinlemek için yağmur altında bekleşen bir dönemin üniversite öğrencileriydik. Kırmadı bizi, önündeki bir yükseltiye çıkıp yüksek sesle şiirlerinden dizeler okudu. Hayatımızda belki bir daha denk gelemeyeceğimiz özel bir âna tanıklık etmekten dolayı mutluyduk, gururluyduk. O gün orada bulunan öğrencilerin çoğu şairin “Gençlere Yalan Söylemek Yanlıştır” şiirini bilir, ezbere bilenler öğrenci forumlarında okurdu. ODTÜ’deki öğrencilik yıllarımda bu şiiri ben de forumlarda ara sıra okurdum.

VİCDANLAR AYAKTA

Şimdilerde içinde bulunduğumuz “umut ve dayanışma” günlerine armağan olsun diye anımsadığım ve anımsatmak istediğim şiir şöyle:

“Gençlere yalan söylemek yanlıştır.

Yalanların doğru olduğunu göstermek yanlıştır.

Tanrı’nın gökyüzünde oturduğunu ve yeryüzünde

işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlıştır.

Gençler anlar ne demek istediğinizi. Gençler halktır.

Güçlüklerin sayısız olduğunu söyleyin onlara,

yalnız gelecek günleri değil, bırakın da

yaşadıkları günleri de açıkça görsünler

Engeller vardır deyin, kötülükler vardır.

Varsa var, ne yapalım. Mutlu olmazlar ki

değerini bilmeyenler mutluluğun.

Rastladığınız kusurları bağışlamayın,

tekrarlanır sonra, çoğalırlar,

ve ilerde çocuklarımız, öğrencilerimiz

bağışladık diye o kusurları; bizi bağışlamazlar.”

Babi Yar adlı kitabında yer alan bu şiiri Yevtuşenko 1961’de yazmış. Şiiri Türkçeye o temiz, duru Türkçesiyle Ülkü Tamer çevirmiş, Seyyit Nezir’in Broy yayınevi de yayımlamıştı.

Yıl 1985. Yevtuşenko “gençlere yalan söylemek yanlıştır” derken aslında “halka yalan söylemek yanlıştır” diyordu; çünkü, şairin de dediği gibi, “gençler halktır.” Halk günü gelir anlar bütün bu yalanlarınızı, sahtekârlıklarınızı, riyakârlığınızı, kaynağı belirsiz zenginliğinizi, kibrinizi… Gençler halktır; anlar sonunda yaptığınız kötülükleri…

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve hemen ardından İBB ve kimi ilçe belediye başkan ve meclis üyelerine yönelik eş zamanlı şafak operasyonları yıllardır biriken bardağı taşıran son damla oldu. 19 Mart 2025 Çarşamba sabahı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması herkese “Bu kadar da olmaz” dedirtti. O andan itibaren milletin “siyasi vicdanı” Türkiye’yi ayağa kaldırdı.

İSTİBDATA, DARBEYE KARŞI

Halk, vicdanının sesini dinleyip bir anda korku duvarını aştı, “19 Mart darbe girişimi”ne karşı kararlılıkla direnmeye başladı. Önce İstanbul Üniversitesi öğrencileri, sonra İstanbul’un diğer üniversiteleri, Ankara’da ODTÜ, Hacettepe, Bilkent, Hukuk, Siyasal, İzmir’de 9 Eylül, Ege Üniversitesi ayağa kalktı. İşgal günlerinde, istibdat günlerinde, darbe günlerinde ayağa kalkan üniversite gençliği bugün de aynı bilinç ve kararlılıkla ayağa kalktı.

31 Mart 2019’da İstanbul’da yerel seçimler kimsenin anlam veremediği akıl dışı bir yöntemle iptal edilmişti. Bir zarfın içine konulup seçim sandığına atılan dört oy pusulasından üçünü geçerli sayıp birini geçersiz sayan “aklı” halk o günden not etmişti. Geçersiz sayılan o bir pusula için yapılan yeniden seçimde halk o seçimi yenileten akla notunu verdi.

Diploma iptali kararı da seçim yenileme kararından aşağı kalır bir “ahmaklık” sayılmaz. Diplomayı veren İstanbul Üniversitesi’nin şimdiki “yönetiminin”, yıllar önce verdiği diplomaya sahip çıkmak yerine anlaşılamayan bir nedenle verdiği diplomayı apar topar “iptal” etmesi üzerine bu kez de İstanbul Üniversitesi öğrencileri “bu kadar da olmaz” dedi. Sonrasını biliyorsunuz…

Türkiye 19 Mart darbe girişimine karşı her yerde direniyor. “Muhalefetsiz halk” arzusundaki Saray rejimi bir anda karşısında halkı cesaretlendiren, birleştiren kararlı bir “muhalefet”le karşılaştı. Ana muhalefet partisi CHP, 19 Mart darbe girişimine karşı başından beri son derece kararlı, birleştirici ve umut verici bir siyasal tutum sergiledi. Böylelikle halk muhalefeti yatağını buldu. Türkiye’yi sarsan son bir hafta bize “eski”nin yıkılmakta, “yeni”nin doğmakta olduğunu göstermektedir. Son bir haftadır tarihi günler yaşıyoruz, her yeni günde tarihe tanıklık ediyoruz…

İBRAHİM BERKSOY

MAKİNE MÜHENDİSİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları