Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Miad’ın en kısası

30 Ocak 2016 Cumartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kafasına taktığı “darbe anayasasından kurtulma” sloganlı, Türkiye tipi başkanlık sistemine geçişe ilişkin uygulama planını, “Yeni anayasa için hep birlikte” başlıklı programda açıkladı.. Görevlendirilmiş örgütlenmeler, kişiler desteğinde, kişisel, konumsal ağırlıklarını koymuş olarak, başta AKP, Hükümet, koşulsuz biatları beklenen medya, kamu kurumları, örgütlenmeler, oy verecek seçmenler olmak üzere.. yürütülecek kampanyanın sunumunda, “Parlamenter sistem Türkiye’de miadını artık doldurmuştur” dediler.. Parlamenter sistemimize ömür biçme “miadını doldurdu”ğu hükmünü verme hakkını kendilerinde nasıl gördükleri üzerine söyleyecek sözümüz olabilemez.. Benim kafam kişiye özel başkanlık takıntısı ile bağlantılı dayatılan başkanlık sisteminin, velevki öngörülmüş taktikler doğrultusunda geçerlilik kazanması halinde; “Kime niyet, kime kısmet” hesaplarıyla kimlerin işine yarayabileceğine takılıp kaldı..
Miadın, inançlara göre Tanrı katından insana biçileni; ya da doğa yasalarının kaçınılmaz sonuçlarına bakılarak insan ömrünün miadı; ülkeler, toplumsal örgütlülükler, rejimlerin, ideolojilerin, anayasal, hukuksal düzenlerin ayakta kalabilme ömürlerine göre en kısa olanı değil mi?.. Türkiye’de miadının dolduğuna ilişkin fetva verdikleri parlamenter sistem, bildiğim kadarı ile rejimi demokrasi olan ülkelerin tümünde, kuruluş tarihlerinden günümüze yıkılmamış ayakta durmaktalar. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ilkelerinden gasplar, anayasal düzenlerin ister sivil ister askeri olsun darbelerle kesintiye uğratılmaları halinde yaşanmış olsun.. Sivil askeri darbe süreçlerinden kurtulunma sonrasında da, zorunlu gerekli gündeme giren kimi anayasal, yasal katkılarla yeniden parlamenter düzenlere geçilmiştir. Rejimi demokrasi olan, yani insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni ilkelerinin ayakta olduğu tüm ülkeler içinde çok az sayıda var olan başkanlık rejimlerine gelince..

***


Başkanlık rejimlerinin oluşumu, insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi arayışları odaklı olarak gündeme gelmemiş, yaygın oluşum, federal, konfederal yapılanmalar, ayrı ayrı ülkelerin birleşmesi olarak yaşanmıştır. Başkanlık rejimleri içinde demokrasiye aykırı yapılanmaların engellenebilmesi yolunda da, parlamenter rejimlerden çok daha donanımlı güçlü parlamenter yapılanmalar ile bağımsız yargı, demokratik kurumlar oluşumu, işleyişlerine gereksinim duyulmuştur. Çağımızda sayıları artan seçimli, sandık rejimleri yapılanmasındaki başkanlık rejimlerinin önemli çoğunluğunun ise ırklardinler, mezhepler ordaklı dünya çapında yaşanan bölgeler, ülkeler için iç savaşlar kaosu, kirli çıkar paylaşım savaşlarında, paramparça oluşlarda, pıtrak gibi yaygınlaşan “21. yüzyıl otoriter rejimleri” uygulamalarıdır.

Halkların barış içinde birlikte yaşam, ırkçılık, inanç çatışmalarından arındırılmış insanca yaşam için, başkanlık rejiminin kolaylaştırıcı olduğu savı kuyruklu yalandır. Tam tersi iç çatışmaların kaosunda yaşanmış acıların, akan kanların bedeli, öfke, ayrımcılıklardan beslenmiş ırkçı, inanca dayalı kirli çaresiz çatışmaların üzerine, kimlik travmaları da eklendiğinden, kimlikleri paramparça olmuş insanların ayırımcı reflekslerle, gettolaşmaları, insan hakları ile çelişen yeni ayrımcılıkları üretmektedir. Mikromiliyetçilik güdüleriyle demokratik kültür dibe vurmuş yeniden oluşumlardan, demokratik düzen üretebilmenin özlemleri, arayışları olsa da kalıcı örneği henüz ortalıkta yok gibi..
Çokkültürlülük, federal, konfederal yapılar içinden, özyönetim, özerklik kavramları ışığında yaratılmış en başarılı örnek Tito Yugoslavyası sayılabilirdi. AB yapılanmasına, çokkültürlülük arayışlarına yatkın modelin, AB sınırları içinde, AB merkez ülkeleri eliyle neden parçalanması yeğlendi, sonra 9 devletçiğe parçalanmış hepsi de çaresiz ülkecikler olarak arka bahçede bekletilmekteler.. sorgulanmalıdır.. Ülkemiz için yaşamsal sorgulama, Erdoğan kimliğine odaklanmış başkanlık rejimi arayışı olmalıdır..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları