Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Boşan da semeresini ye...
Kocasının cebinde değişik kadınlarla samimi fotoğraflarını gören kızgın kadınlardan biri soluğu adliyede almıştı. Açtığı boşanma davası ile kocasını pek üzmüştü.
Adam duruşmalarda sürekli karısını çok sevdiğini, boşanmak istemediğini dile getiriyordu. Ne kadar yalvarırsa yalvarsın, karısının onu affetmesini sağlayamadı.
Ne vardı ki altı üstü çalıştığı firmanın bayi toplantısına gitmişti. Oradaki kadınlarla eğlenmiş, o kadınlardan birini odasına çıkarmıştı. Çok verimli bir toplantıydı ona göre. Duruşmada sürekli “Ben karımı hiç aldatmadım” diyordu.
Hâkim sordu, “Karımı aldatmadım diyorsun ama otel kayıtlarından kadınlardan biriyle aynı odada kaldığın anlaşılıyor. Üstelik sarmaş dolaş fotoğrafların da var. Buna ne diyorsun?”
PROMOSYON KADIN
Hâkim dosyadaki fotoğrafı adama doğru uzattı. Adam fotoğrafa uzun uzun baktı, gözlerini kırpıştırdı. Hâkim sakin sakin cevap bekliyordu. Sessizlik duruşma salonuna yayıldı. Herkes cevabı beklerken sessizlik de beklemedeydi. Bir süre sonra, davalı cılız bir sesle cevap verdi:
“Ben karımı aldatmadım, o promosyondu, promosyon! Birlikte olduğum kadına ben para vermedim ki o hediye. Promosyon olduğuna göre aldatma sayılmaz.”
Duruşma salonunda kahkaha sesleri yükseldi. Kahkahaları duyan adam, “Hata yaptık” dercesine dudaklarını ısırdı.
Eh, bu da bir savunma biçimiydi, nasıl kabul görürse artık.
Sonuçta taraflar, anlaşmalı olarak boşandılar. Dava çabuk unutulsa da “promosyon” esprisi uzun süre unutulmadı.
YANLIŞ YÖNE KÜKREMEK
Mübaşir yaşlı ve çok dalgın biriydi. Yine dikkat etmemiş, tarafları yanlış yerleştirmişti. Davalı yerinde hamile olan davacı kadın, davacı yerinde ise davalı koca durmaktaydı. Durumu fark etmeyen hâkim bey, erkeğe doğru kükredi:
“Sen hamile bir kadını boşamaya utanmıyor musun?”
Adam kekemeydi, sözcükler ağzında yuvarlanıyor, bir türlü derdini anlatamıyordu.
Hamile kadına bakan hâkim, hızını alamadı.
“Hamile bir kadını boşamak, ortada bırakmak erkekliğe yakışır mı? Doğacak bebeğini de mi düşünmedin?”
Adam kendini zorladı, ağzından yine anlaşılmaz sözcükler döküldü. Kendini zorladıkça kan ter içinde kalmıştı. Davacı hamile kadın, daha fazla dayanamadı.
“Çok zorladın hâkim bey! Adam korkudan konuşamıyor. Konuşsun diye beklemekten yoruldum. Biraz daha beklersem, burada doğum yapacağım. Çocuğumun babası kocam değil, başkası. Bu yüzden boşanıyoruz. Boşanabilirsem, çocuğumun babası ile evleneceğim.”
Hâkim ne diyeceğini şaşırdı. Dosyanın kapağına baktı. Başka bir şey sormadan boşanma kararını vererek duruşma salonundan çıktı.
MARKA AYNI, MODEL YENİ
Karısının çok şişman ve bakımsız olduğunu düşünen bir beyefendi, boşanma davası açmıştı. Kendisi de epeyce şişmandı ama zayıf olması gereken elbette karısıydı.
Güzel, bakımlı ve mümkünse 90-60-90’lık manken ölçülerinde olmak, kadının göreviydi. Hesabı ödeyen o olduğu müddetçe kendi görüntüsünün ne önemi vardı canım.
Kadın, kocasını hiç üzmemiş, boşanmayı hemen kabul etmişti. Anlaşmalı boşanma davasına dönüşen hukuki sürecin sonunda, taraflar düzenledikleri protokolle ayrılmışlardı.
Tahminen 6 ay kadar sonra, bu beyefendiyle caddede karşılaştım. Kolunda, boşandığı eşinin kopyası bir hanımefendi vardı.
Eski eşiyle barışmış olabilir ki diye düşünürken, yaklaştıklarında kadının çok daha genç olduğunu fark etmiştim. Eski eşten tek farkı, gençliğiydi.
Marka aynı markaydı, yani. Amaç sadece model yenileme.*
AİLE YAPISI, EKMEK KAPISI
Yukarıdaki leziz alıntıları yaptığım “Boşan da Semeresini Ye”* kitabının yazarı Av. Gülay Berkay, 43 yıl boyunca Anadolu’nun dört bir yanında ceza ve hukuk mahkemelerinde yargıç olarak görev yapan değerli bir hukukçudur. Aile mahkemelerindeki uzun deneyimini, zaman zaman üzen, düşündüren ama çoğu kahkahayla güldüren nefis bir kitaba aktarmış. Yargıç yazarımız, tarihe not düşmek amacıyla kaleme aldığı eserde; aile içi şiddetin son bulmasını salt yasalardan beklemek yerine insan olarak değerli hissedilmek ve karşı tarafın haklarına saygı göstermekle sağlanabileceğini düşünüyor. Meral Onat’ın başarılı çizimleri, anlatısına ayrı bir tat katıyor.
Türk toplumunun klişeler ötesindeki beklenmedik, şaşırtıcı ve bazen şoke edici aile yapısına ışık tutan “Boşan da semeresini ye” öyküleri, merak ve zevkle okunan birer insanlık macerası.
* Gülay Berkay, Literatür Yayınları, 2024.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan yeni asgari ücret çıkışı
- Bakanlık marka marka ifşa etti: Çikolata, peynir, köfte!
- Ferdi Tayfur'un Marmaris'teki evi görüntülendi
- Mülakat mülakat Cumhuriyeti yıkıyorlar
- Bağımsız Milletvekili Salih Uzun'dan açıklama
- Erdoğan'dan 'Gassal' yorumu
- 'Abdullah Öcalan evlenmek istiyor'
- İstanbul'da toplu ulaşım zam teklifine ret
- Şüpheli araçtan 'kadın cesedi' çıktı
- MHP'den istifa etti: 'Susturamayacaklar'