Yeni yılı hepimiz için yaşanılabilir kılmak üzere yapmak zorunda olacaklarımızı, öncelikleriklerimizi öylesine bir sıraya koymaya kalkıştığımızda, yüzleştiklerimize bir bakar mısınız? Çok deneyimli arkadaşlarımın söylemi ile sinirlerini aldırmış, yaşını başını almış biri olarak, ilaçlarımı alabilmek uğruna, yılsonu sağlık raporumu yenilemek zorunda olanlardanım.

Yaşam alanıma en yakın, cumhurbaşkanımızın çok övündüğü şehir hastanemizlerinden birine geçtiğimiz ay başvurmuştum. Geçmiş yıllardan deneyimli de sayılırım. Geçmiş yıla ait sağlık raporumda yer alan ve almamın zorunlu olduğu ilaçlara ilişkin, yıllardır geçerli olan kapı gibi rapor örneğim de var. Zorlu bir yolculuğun ardından her gidişimde bir günümü alan, üç günlük kayıp yaşadım. Hâlâ neden raporumu alamadığımın yanıtı yok. İlaçlarımı alamamamın sorunlarını, anlamını bilen aile hekimliğime komşu eczacılar benden çok öfkeliler.

Yeni yıla girdikten sonra gelen son raporuma bakılırsa geriye dönüşü olmayan sağlık sorunlarım için almak zorunda olduğum ilaçların keyfi olarak silindiği bir tablo ile karşı karşıyayım.

“Terzi söküğünü dikemezmiş” özdeyişi palavra. Nasıl altından kalkabileceğimi henüz bilemiyorum. Gidip geldiğim günlerdeki tanıklıklarımla, kulaklarımla duyduklarıma bakılırsa emeklilerden neden azarlanıp kovalandıklarından habersiz, çaresiz, raporlu ilaçlarını alabilmek uğruna çok zorlu yolculuklarla, beş, altı kez gidip dönmek zorunda kalanlar çok.

Tek adam rejimi ortaklığı sözde emeklileri çok seviyor, geçtiğimiz yılı onlara adamış bulunuyordu değil mi? Haydi bendeniz hiç yaranamam, ancak yığınlar halinde yaşamları karabasana dönmüş emeklilere hiç mi acımıyorlar?

***

Ülkemizin, dünyada bir benzeri olmayan, tek adam rejimi üzerinden, en uzun ömürlü yaşamış, iktidar erki kadrolarının uzun geçmişini unutun, yakın aylar üzerinden gittiği yollara, yaptığı işlere şöyle bir bakar mısınız? Yıllardır hiç hesap vermemiş olmanın şımarıklığıyla yaptıkları her haksızlık, hukuksuzluk üzerinden, vicdansız yürüyüşlerinden sizin için en zararlı olanları şöyle bir anımsayabilir misiniz?

Yaptıklarının yanlarına kalmasının egosuyla öylesine vurdumduymazlık içine, kuyusuna düşmüş olmalılar ki... En çıplak gerçeği ile egolarını öylesine şişirmiş olmalılar ki... Topu birden kendilerine dev aynasından bakar olmuşlar. Ülkenin insanlarına baktıklarında ise besbelli dev aynasını tersine çevirip halkımızı, kayırmayı seçtiklerinin dışındakileri, pire gibi görüyor olmalılar.

Tümü kendi sorumsuzlukları nedeniyle bu ülkede yaşayan yüzde doksanın üzerindeki çoğunluğun ne halde olduklarını umursamayı çoktan unutmuşlar. Ülkenin tüm kaynaklarını, öncelikle kendilerine, ittifaklarında korumaya aldıklarına ayırmaktan, gerçekten ülkenin kaynaklarının yağmalanmasında sınır tanımamanın çözümsüzlüğünü de yaşamaktalar. İsteseler de olumlu dönüş yapabilmenin yollarını çoktan unutmuşlar.

İş başa, hep birlikte çaresizliği yaşayanlara, düşmüş bir durumumuz var. Yeni yılda bu ezilen çoğunluk, sil baştan bilinçli, dayanışma içinde safları sıklaştırmak zorunda. Safları sıklaştırmadan nefes alamayacak hallerdeyiz. 2025 bilinçli dayanışma yılımız olmak zorunda.