Öztin Akgüç

Ekonomiye müdahale

24 Ağustos 2022 Çarşamba

Serbest piyasa ekonomilerinde de devlet piyasanın yetersizliklerini, başarısızlıklarını düzeltmek, negatif dışsallıkların etkilerini azaltmak, dengelemek; bilgi eksikliğini, bilgi bakışımsızlığını (aşımötesini) gidermek; kamusal mal ve hizmetlerin yeterince üretmek için, kaynak dağılımını iyileştirmek amacıyla ekonomiye, piyasalara müdahale etmektedir.

Piyasalar tam rekabet değil, eksik rekabet piyasaları, tekelci rekabet, oligopal ve istisnai olarak monopol (tekel) piyasalardır. Eksik rekabet piyasalarında firmalar, piyasa güçlerini kullanarak marjinal maliyetlerinin çok üstünde fiyat belirlemekte; toplumsal açıdan en uygun maliyetle üretim yapmakta rekabetten kaçınmakta, piyasada başat hâkim konumlarını kötüye kullanmakta zaman zaman gizli danışıklı anlaşmalarla da kârlarını ençoklamaya, maksimize etmeye yönelmektedirler.

Devlet, piyasalarda dürüst rekabet koşullarını gerçekleştirmek, firmaların piyasa güçlerini kötüye kullanmalarını önlemek, firmalar arası kartel anlaşmalarını engellemek için piyasalara müdahale etmektedir.

Bir ekonomik ajanın faaliyetinin, diğer ekonomik ajanların, toplumun refahı üstüne etkisi, ekonomi yazınında “dışsallık” olarak ifade edilmekte. Olumsuz maliyet getiren etkiler, negatif dışsallık olarak tanımlanmaktadır. Negatif dışsallığın tipik örnekleri, hava, su, toprak kirliliği, çevreye verilen zarar, doğal dengenin bozulması, gürültü, tarım alanlarının verimsizleşmesidir. Devlet, negatif dışsallıkların sosyal maliyetini hafifletmek için düzenlemeler yapmaktadır. Bu olumsuz etkileri piyasada fiyatlanmamaktadır. İngiliz iktisatçı Pigou’nun önerisinden beri “Bu bağlamda kural, zarar verenlerin haksız yarar sağlayanların bedelini de ödemeleridir.” Çevre kirliliği, gaz salınımı vergileri, arıtma tesisleri, alınan önlemlerdir. Vergileme yoluyla toplumsal zararı dengeleme savunulmakta fakat başarı ile uygulanmamaktadır.

Bilgi kirliliği, bilgi eksikliği, bakışımsız bilgi; sağlıklı karar alınmasını, kaynakların etkin kullanımını engellemekte, aldatmacalara, haksız kazanç sağlanmasına yol açmaktadır. Devlet, bilgi kirliliğini, bilgi eksikliğini gidermeyi, kamuyu aydınlatmayı görev olarak üstlenmektedir.

Piyasa, emniyet, sınırların korunması, adalet, eğitim, sağlık gibi kamusal hizmetleri ya üretmekte ya da yeterince üretmemektedir. Devletin bir ekonomik görevi de kamusal mal ve hizmetleri yeterli düzeyde üretmektir.

AKP döneminde devlet düzenleyici, iyileştirici olarak değil bilakis daha da bozucu olarak ekonomiye kişisel, keyfi müdahale etmektedir. Piyasada yandaş, imtiyazlı firmalar arkalanmakta, maden arama, taşocağı, HES gibi gerekçelerle çevreye büyük zararlar verilmekte, yanlış kararların sosyal maliyeti artmakta, bilgi kirliliğini önleme bir yana sağlıklı olmayan bilgiler üretilerek politik çıkar amacıyla kullanılmakta, kamusal mal ve hizmetler gereken düzey ve kalitede üretilmemektedir. Düzeltici değil bozucu etki yapılmaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları