Öztin Akgüç

DEM’e gülücükler

06 Kasım 2024 Çarşamba

Ülkedeki ekonomik, siyasal genel de toplumsal olayları irdelemek, çözüm yolu bulabilmek için, kapitalizm, emperyalizm, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) daha sonra yirmi dört ülkeyi, Kuzey Afrika ülkelerini kapsayacak şekilde genişletildiği projesini, aynı şekilde dikkate almak gerekir.

Kapitalizme ilişkin klasik ekonomik öngörü, nihai tahlil homo economicus (kişinin kendi öz çıkarlarını kollaması) firmanın kâr maksimizasyonu amacı, piyasalara giriş-çıkış serbestisi, piyasanın düzenleyici rolü (invisible hand) tüm bu varsayımları, kabullere karşın ekonomik durgunluktur. Sermaye birikimi, pazar genişlemediği sürece sermayenin marjinal kârlılığının giderek azalması, sıfıra doğru evrilmesi sonucu, kapitalizmin sonu durgunluk, karanlıktır.

Kapitalizm, varlığını sürdürebilmek için yayılmacı, diğer ülkeler üzerinde ekonomik hegemonya kurmak, emperyalist olmak zorundadır. ABD’nin BOP (GOP) projesine, ABD için yaşamsal önemi açısından bakmak gerekir.

Ortadoğu, bilinen petrol, doğalgaz rezervinin önemli bölümüne sahip olmasının yanı sıra coğrafi konumu, iç kıta arasında geçişi sağlaması, beş yüz milyonu aşkın nüfusu ile de önemli bir pazardır. Ortadoğu’da hegemonya kuran emperyal güç, rakiplerine karşı üstünlük de sağlar. Bölgedeki devletler, Osmanlı’nın dağılmasından, bölüşülmesinden doğan yapay, demokratik tam bağımsız olmayan, kolay hegemonya kurulabilecek devletlerdir. 

Günümüzde ülkeler üzerinde hegemonya askeri güçle, işgal ilhak ile değil ülke içindeki işbirlikçilerle (komprador), görevlendirilen kuklalarla, vekâlet savaşları kurulmaktadır.

BOP (GOP) projesiyle Türkiye’ye önemli rol, işlev verilmiştir. Türkiye, kurulacak düzende bölgeye siyasal ve ekonomik açıdan örnek ülke olacaktır. Bu amaçla Erdoğan projenin eşbakanlığına atanmış, gerçekleştirmek için de Cumhur İttifakı’nın Türk-İslam sentezi mottosu altında nüvesi oluşturulmuştur. 

Öcalan, emperyal güçlerini haber alma örgütleri (CIA, Mossad) tarafından, şartlı, asılmama koşuluyla dolaylı şekilde kurnazca teslim edilmiştir.

Bu yolla;

1) Öcalan’a sığınma sağlanmış, yaşamı da güvence altına alınmış. 2) Dolaylı şekilde de olsa örgütle bağının sürdürülmesi sağlanmış. 3) Emperyal güçlerin elinde figür olarak da kalmıştır. Teslimden önce baskı ile Suriye’den çıkartılan örgütle irtibata sekteye uğramış, Öcalan’a sığınacak yer aranırken bulunmuştur. Türkiye Öcalan’ı teslim almak, bir anlamda Türkiye’ye ilticasını korunma altına alınmasını sağlamaktır. 

TBMM açılış oturumunda, DEM ziyareti, el sıkışma ile başlayan Bahçeli açılımı, “Öcalan’ın tecridi kalksın, gelsin TBMM’de DEM Parti grubunda konuşsun örgütü lağvettiğini açıklasın. PKK silah teslimi yapsın, barış sağlansın” söylemiyle sunmuştur. Bahçeli açılımı spontane kendiliğinden kişisel çıkış olarak görülemez. Arka planı, iç ve dış destekçileri vardır.

Özür dilerim, “Öcalan TBMM’de konuşarak önce lağvettiğini açıklayacak, silah bırakma talimatını verecek, terör bitecek, barış sağlanacak” siyasal mizah gibi geliyor. Sığınmacı Öcalan’ı teslim edenlere iade etmek akılcı olur.

Ortadoğu, emperyal güçlerin hegemonya sağlamak için bir mücadele, dolaş alanıdır. Çin, Rusya hatta AB, ABD’nin Ortadoğu’ya yerleşmesini istemez. İsrail ise ABD’nin bir uzantısı olarak görülmelidir. İsrail, Türkiye için bir tehdit oluşturuyorsa bile Türkiye’ye: Türkiye, birtakım kişisel hesap ve beklentilerle küçük düşürülmemelidir.

Türkiye, sınırlarını koruyarak, gerektiğinde tehdit edici bir güç olarak Ortadoğu kapışmasının dışında kalmalı, bağımsız, bağlantısız bir politika izlemeli, dost, müttefik söylemini de bir yana bırakmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024
CHP’ye uyarılar 23 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları