Necati Özkan

Helalleşme ve hesaplaşma

20 Haziran 2022 Pazartesi

Şunun şurasında en fazla bir yıl kaldı. Türkiye tarihinin en önemli seçimi yaklaşıyor. Aslında yaklaşmakta olan bir seçim değil, rejim değişikliği referandumu. Ya bu gecekondu rejim devam edecek, ya da demokrasiye, adalete, hukukun üstünlüğüne geçilecek. 

Bu rejimden demokratik yollarla kurtulmak için her kesimin gerekçesi farklı. Gerekçelerin bir kısmı ideolojik, bir kısmı somut ve pratik. Kalan sürede 6’lı masa ideolojik gerekçeleri geri plana itip, somut ve pratik gerekçeleri öne çıkarmalıdır. Zira değişim isteyenler birbirlerinin ideolojik gerekçelerini bütünüyle de onaylıyor değiller. Süre daralırken, tarihsel temelleri olan, sosyolojik ve siyasi fay hatları içeren meseleleri doğrudan ya da dolaylı olarak gündeme getirmek, muhalefet cephesinin bütünlüğüne zarar verebilir. 

TÜRKİYE’NİN YENİ HİKÂYESİ

Muhalif partiler hızla “Türkiye’nin yeni hikâyesi” konusunda mutabakata varmalı; yeni ve kararsız seçmenlere odaklanmalıdır. Zira hemen her araştırma, sonucu değiştirecek büyüklükte bir seçmen kümesinin, kararsız veya sandığa gitmeme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Kabaca 12 milyon kararsız ve sandığa gitmeme eğilimindeki seçmenle, 7 milyonu aşkın yeni seçmenin motivasyonu asli hedef olmalıdır.

Kararsız seçmenlerin ezici çoğunluğu iktidar partilerinden geldiği için, muhalefet sözcülerinin rejim değiştikten sonra ülkeyi neyin beklediği konusunda hassas bir dil kullanmaları gerekiyor. Son dönemlerde kimi muhalif sözcülerden duyduğumuz “hesap sorma”, “helalleşme”, “devri sabık yaratma-yaratmama” gibi konularla ilgili tartışmalar kararsız seçmenlerin yeni döneme dair belirsizlik/kaos algısını güçlendirebilir. İktidardan kopmuş seçmen kümeleri seçim sonrası döneme ait belirsizlik/kaos endişesi hissederse yeniden otoriteye dönecektir.

KAZANDIRACAK POZİSYON

Muhalefetin demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü ve denge-denetleme vaat eden mevcut pozisyonu hem toplumsal bir ihtiyaçtır hem de kararsızların beklentisidir. Bu pozisyonun kararsız seçmen kümelerini ikna edecek dili şöyle olmalıdır:

“Hesaplaşma, helalleşme, devri sabık yaratma gibi şeyler bir iktidarın yapacağı işler değildir. Biz yargıyı tamamen bağımsız hale getirerek ‘devri hukuk’ yaratacağız. Düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırarak ‘devri demokrasi’ yaratacağız. Gerçek bir hukuk devletinde, gerçek bir demokraside hesaplaşma da helalleşme de üç yerde olur: Sandıkta, bağımsız yargıda ve vicdanlarda. Biz bunun zeminini hazırlayacağız. Gerisini toplumun vicdanı ve sağduyusu halledecektir.”

ORTAK KAMPANYA ZAMANI

Muhalif sözcüler yeni ve kararsız seçmenlerin kafasını karıştıran “helalleşme” ve “hesaplaşma” aksındaki mesajları bir an önce terk edip, “Türkiye’nin yeni demokrasi ütopyasını” anlatmaya başlamalıdır.

6’lı masanın bir çekim merkezine dönüşmesi en acil görev ve Türkiye’nin geleceği için en stratejik adımdır. Bu doğrultuda seçim için işbirliği yerine, stratejik ittifak kararı alabilmek altı liderin tarihi sorumluluğudur. 6’lı masayı oluşturan partilerin sözcüleri, tarihsel, sosyolojik ve ideolojik farklılıklarını koruyarak, artık tek ve güçlü ses çıkarabilmelidir.

Bunun en somut yolu ortak Türkiye hayalini içeren ortak kampanyalardan geçer. Muhalefet partilerinin farklı vaat ve sloganlarla halen yapmakta oldukları kampanyalardan vazgeçilmeli, kurumsal kimliklerini, renklerini ve farklılıklarını koruyan ama, ortak mesaj ve vaatler içeren kampanyalara başlanmalıdır. Yeni ve kararsız seçmen muhalefetten ancak böylesi ortak sesler duyarsa etkilenebilir ve ikna olabilir. 

Umarım bu köşede yazılanlar muhalefete eleştiri değil, siyasete demokratik katkı ve yurttaş sorumluluğu olarak değerlendirilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları