Miyase İlknur

Doktorlar gitsin, sülükçüler kalsın

12 Mart 2022 Cumartesi

Gitsinler kardeşim, vallahi gitsinler...

Nasılsa pandemi süreci de hız kesti. Artık onlara ihtiyaç da kalmadı. Balkonlardan alkışladığımız günler geride kaldı şükür. Bu saatten sonra varsın istedikleri yere gitsinler.

Neymiş dertleri?

Uzman doktor olabilmek için 11 yıl okuduktan ve mecburi hizmetten sonra alabildikleri 13 bin 400 lira maaşı azmış. İki günde bir nöbet uygulaması, üç dakikada bir hasta bakmaya ayarlı randevu sistemi, performansa bağlı ücret sistemi, hasta yakınlarının şiddetine ve malpraktis (eksik ve yanlış tedavi) davalarına maruz kalmak katlanılmaz boyuttaymış.

Bu mesleği seçerken akılları neredeymiş?

Sonuçta doktorluk yan gelip yatma yeri değil. 

Dayak yiyorlarsa, haklarında dava açılıyorsa dönüp kendilerini sorgulasınlar.

Mesela vaizleri ele alalım. Hutbelerinde ya da fetvalarında yanlış bilgi verdiği için dayak yiyen ve haklarında dava açılan vaiz duydunuz mu?

Cemaat düşünüyor, “zaten aldıkları hepi topu 9 bin lira maaş. Saatlerce kürsüde nefes tüketiyor” deyip hoşgörüyor.

Şimdi doktorlar diyecek ki, biz 11-12 sene okuyoruz, vaiz dört yıl eğitim görüyor ve biz onlardan sadece 4 bin lira fazla maaş alıyoruz. Üstelik onların ne nöbeti var ne de üç dakikada bir hasta bakıyorlar.

Öyle değil işte. Onların çocukluktan başlayarak gittikleri Kuran kurslarını da katarsanız eğitim süreleri sizden uzun. Ayrıca Alo Fetva hattında cemaatten binlerce boşboğazın “Sakız çiğnersem orucum bozulur mu?” ya da “Baldızımı kuma olarak almam caiz midir?” gibisinden sorularına muhatap oluyorlar. 

HEKİMİ BOŞ VER HÂKİME BAK

Doktorlar gitmeyi kafalarına koymuşlar, belli ki bahane arıyorlar.

Kimsenin yeri doldurulmaz değil. Şahsım devletinde onlar olmasa da olur. Hekimler gidebilir yeter ki hakimler gitmesin. Hakimler dediysek hepsi değil tabii. Sarayın hakimleri nin gitmesi facia olur.

Mesela; Gülhane Askeri Tıp Fakültesi kapatıldı, kimsenin çıtı çıktı mı?

Ne Genelkurmay ne de Milli Savunma Bakanlığı, “Durun ne yapıyorsunuz; bu çok özel ihtisas gerektiren bir konudur. Çatışmada yaralanan askerlerin tedavisi özel bir deneyim gerektirir” dedi mi? 

Demedi. Demek ki ihtiyaç yokmuş.

Doktorlar giderse onların da yeri doldurulur. Sülükçüler, hacamatçılar, kupacılar, onların yetemediği durumda üfürükçüler, bel çekmeciler var.

KIRIKHANLI DİŞÇİLER

Diş hekimlerinin yerine de çerçi gibi köy, kasaba, şehir demeden dolaşıp bir saatte protez yapan Kırıkhanlı dişçiler var hamt olsun. Eskiden eşek sırtında en ulaşılmaz yere ulaşan Kırıkhanlı dişçiler, ilkokul mezunu diye küçümseniyordu. Şimdi artık eşek sırtında değil arabalarıyla dolaşıyorlar. Hem de öyle bugün kalıp al, sonra provaya gel, on gün geçici diş kullan sonra takma derdi yok. Bir saatte işlem tamam. Bir saat içinde kalıp alıp protezi yerleştiriyorlar ağzına.

Uzmanlık sınavında cerrahi bölümler tercih edilmediği için cerrah sıkıntısı varmış. Bir de yurtdışına doktor göçü durdurulmazsa ameliyatları kim yapacak diye karalar bağlayanlar var.

Hiç dertlenmeyin, onun da çaresi var. Hamt olsun ülkemizde binlerce veteriner cerrah var. Kedi, köpek ameliyatı yapan insanları da pekâlâ ameliyat yapar. Aramızdaki tek fark onların dört, bizim iki ayaklı olmamız. Yetmediği durumlarda kasaplar da o işi görür. 

Önemli olan tam donanımlı hastanelere sahip olmamız. Beş yıldızlı otel ayarında. Odalarda buzdolabı, led TV, telefon ve refakatçi yatağı bile var. Odalar öyle beş on yataklı değil ha! Tek, en fazla iki yataklı.

Kantin değil, kafeteryalar, lokantalar, özel taksi durağı bile var. Gerçi hastane ve doktor randevusu alma sistemi çöktü ama zamanla o da hallolur. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları