İktidar, terör örgütü PKK lideri, müebbet hapse mahkûm olan Öcalan’ı, Bahçeli’nin, TBMM’de konuşma yapmaya çağırmasıyla, yeni bir “Süreç” başlattı...

Ama eskiden adına “Çözüm Süreci”, “Açılım Süreci”, “Demokratik Açılım” veya “Kürt Açılımı” denilen bu “Süreç”, 2015 yılında büyük bir fiyasko ile sonuçlandığı için, adını bir türlü koyamıyor...

Bu nedenle medyadaki iktidar tetikçileri, “Yeni Süreç”e “Barış Süreci”, “Önce Barış Sonra Çözüm Süreci”, “Yeni Pencere Süreci” gibi isimler koydular.

Ben kısaca “Yeni Süreç” diyorum.

***

“Şahsım Devleti Rejimi”nde, bu İktidar’la, ve bu İktidar’ın çoğunlukta olduğu Meclis’le, bu “Yeni Süreç” başarıya ulaşamaz...

Çünkü bu İktidar, bir iktidarın en büyük hazinesi ve gücü olan “Halkın Güven” duygusunu yitirmiştir.

Bu nedenle de hemen bir genel seçim yapılmalı ve “Yeni Süreç”, oluşacak olan yeni Meclis ve yeni iktidarla, yürütülmelidir.

***

İktidarın halkın güvenini kaybetmesinin nedeni sadece “Süreç” konusunda yaşanan, on yıl önceki başarısızlık değildir...

Bunun ikinci bir nedeni de bu İktidar’ın bütün iç ve dış konularda, sadece kendi çıkarlarını korumak için, Emperyalizmle de uyumlu olarak, çok hızlı, birbirine zıt ve önceden kestirilemeyen, ani virajlar almasıdır.

Üçüncü bir neden, İktidar’ın 22 yılda ülkenin bütün iç ve dış kaynaklarını tüketerek ekonomiyi iflas ettirmiş ve ayrıca Adalet Mekanizması’nı da yozlaştırmış olmasıdır.

Güven kaybının dördüncü bir nedeni, ülkenin karşı karşıya olduğu hemen hemen bütün sorunları, bu İktidar’ın “bizzat kendisinin” yaratmış olduğu gerçeğidir. 

***

Geçim sorunu böyledir:

Bütün kaynakların sadece oligarşiye aktarılmasının, ülke kaynaklarının bitirilmesinin ve son çare olarak kullanılan yüksek enflasyonun sonucudur.

Bu Yönetim iktidara geldiğinde, Amerikan Doları, 1.5 Türk Lirası’ydı. Bugün 35.5 Türk Lirası’dır.

Adalet sorunu böyledir:

Bu Yönetim iktidara geldiğinde Yargı, Siyaset’in ve Yürütme’nin Anayasa’ya uygunluğunu denetliyordu; artık Siyaset Yargı’yı denetliyor.

Üstelik İktidar Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına bile uymuyor.

Genel olarak yargı kararları ise konulara göre değil, kişilerin siyasal bağlantılarına göre veriliyor.

Eğitim sorunu böyledir:

Milli Eğitim, çağdaş bilim ve teknolojiden uzaklaştırılmış, “Dini Eğitim” haline getirilmiştir.

Üniversite sorunu böyledir:

Eski AKP’li milletvekilleri ve yöneticileri, Üniversite Rektörleri ve yöneticileri yapılmıştır.

Akademisyenlerin sesleri bütünüyle kısılmıştır.

Medya sorunu böyledir:

Medyanın tamamına yakını İktidarın denetimindedir. 

Belediyeler sorunu böyledir:

Muhalif partilere mensup yerel yönetimlerin yetkileri ve kaynakları tırpanlanmıştır.

Başta Üç Büyükşehir’de yaşayanlar olmak kaydıyla, muhalif belediyelerde yaşayan seçmenler cezalandırılmaktadır.

***

Özetle bu İktidar, “Şahsım Devleti Rejimi”nin yetersizliklerinden dolayı ve 22 yılın olumsuz birikimleriyle, halkın güvenini yitirmiştir.

Dolayısıyla, Rejim ve İktidar sorunu çözülmeden “Yeni Süreç” bir sonuca varamaz...

Çünkü “Yeni Süreç”in son hedefi olarak önerilen Yeni Anayasa, tek hedefi kendi başarısız ve yağmacı ömrünü uzatmak olan bu İktidar’la, bu Rejim içinde gerçekleştirilemez!

Çözüm için, hemen seçim, yeni meclis, yeni iktidar...

Ve yeni bir “Gerçek Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ne dayalı, “Cumhuriyetçi bir Rejim” gereklidir!