Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidar hesaplaşmasına yolsuzluk bahanesi
Tilki kümeste iyilik hikayeleri anlatıyor. Kimse inanmıyor diye şaşkın.
AKP’nin 12 büyükşehir, 12 il, 356 ilçe belediyesi var. MHP’nin 8 il 122 ilçesi. Basit bir soru: Bir savcı iktidarın bir belediyesine sabaha karşı operasyon yapsa… Başkanın evine girip ortalığı dağıtsa… İddialar AKP-MHP’yi eleştiren medyaya sızdırılsa… Ne olur? Yanıtı zor değil. Savcının darbe yaptığı ilan edilir. Önce el çektirilir, ardından meslekten atılır. Sonunda kendini hapiste bulur.
Herkesin bildiği bu basit gerçek nedeniyle aslında hiçbir zaman yolsuzluk operasyonu yapılmıyor. Doğru ya da yanlış; yolsuzluk operasyonu, iktidarın muhalefete siyasi müdahalesinin kılıfı oluyor. Bölünmüş toplum da politik duruşuna göre tavır alıyor. Haliyle hiçbir operasyon, öfke ve gerilim dışında sonuç üretmiyor.
VAKIFLARA VERİLEN BİNALAR
Pazartesi günü İmamoğlu, o soruyu soruyordu:
"İstanbul'da 25 yıl İBB'yi yöneten ve onlarca yolsuzluğunu kamuyu zarara uğrattığını belgeli halde ortaya çıkarttığımız sorumlulara operasyon düzenlendiğini gördünüz mü?"
Dinleyince merak ettim. Acaba yeni yönetim, İBB’yi çeyrek asır yöneten Erdoğancı idare ile hesaplaşmaya kalktığında neler oldu? Dosyaları savcılığa götürdüğünde hangi muameleyle karşılaştı?
İLKİNDEN BAŞLAYALIM…
Basında okudunuz. AKP Milletvekilleri Ravza Kavakçı Kan ile Fatma Betül Sayan’ın ve AKP eski İl Kadın Kolları Başkanı Rabia İlhan Kalender’in de aralarında olduğu 34 "özel seçilmiş" kişi yurtdışında yüksek lisans-doktora yapmış, İBB şirketlerinin bütçesinde bu isimlere binlerce dolar burs verilmişti. İşte İBB müfettişleri İGDAŞ, Kültür AŞ, İsfalt AŞ, İsbak AŞ, Ulaşım AŞ, İstaç AŞ, Kiptaş Ve Belbim AŞ hesaplarını incelemişler. Milyonlarca kamu zararı tespit etmişler. Rapor haline getirip Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuşlar.
Belediye olur da vakıf olmaz mı?
İkinci dosyada, Kiptaş, AKP döneminde, Ensar Vakfı’na Başakşehir’de bir binayı 49 yıllığına tahsis etmiş. Temsili bir kira üzerinden anlaşma yapılmış. Sözleşmede kritik bir şart konmuş: Öğrencilerden ücret alınmayacak. Gelgelelim, vakfın ücret aldığı yeni tespit edilmiş. Müfettişler, suç duyurusu dilekçesi hazırlamış, savcılığa vermiş.
Üçüncü hikayede adres yine Başakşehir. Şirket yine Kiptaş. 2015 yılında yaptığı okul ve yurt binasını, 25 yıllığına İlim Yayma Cemiyeti’ne bedelsiz vermiş. Müfettişler dosya haline getirip savcılığa götürmüş.
Dördüncü de tanıdık. Beyoğlu’ndaki tarihi Okçular Tekkesi arazisindeki binalar Kiptaş tarafından inşa edilmiş. 2010 yılındaki döviz kuruyla 13 milyon dolar harcanmış. Kiptaş’ın zararını müfettişler hesaplamış. Savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
UCUZA GİDEN DAİRELER
Beşinci dosya, Yenikapı Meydan düzenlemesiyle ilgili. 1. Etap ihalesini alan şirketin usulsüzlük yaparak İSTAÇ’a eksik para ödediği ortaya çıkarılmış. O günün hesabıyla 11 milyon 944 bin 606 lira zarar tespit edilmiş. Savcılığa şikayetçi olunmuş.
Altıncıdaki hikaye 2015’e dayanıyor. Belediye, bir şirkete kat karşılığı proje satışı (Locamahal) yapmış. Belediyenin payına düşen gayrimenkuller değerinin çok altında satılmış. Zarar tespit edilince müfettişler yine savcılığın yolunu tutmuş.
Yedinci İSBAK’taki İTaksi yolsuzluğu. 1 Haziran 2018’de, ihale edilen “Araç içi kamera ve bilgisayar sistemi alım” işi adeta adrese teslim yapılmış. Bunun için teknik şartname değiştirilmiş. Rapora göre, 57 milyon lira hesaplanan iş 65 milyona ihale edilmiş. Dosya, savcılığa teslim edilmiş.
Sekizincinin konusu Mega Venezia Konutları’ndaki daire. İBB müfettişlerine göre, 9 yıl önce, 1 milyon 300 bin lira değerindeki KİPTAŞ’a ait dubleks daire, yarı fiyatına, 656 bin 753 liraya, AKP milletvekili Şirin Ünal’a satıldı. Bu dosya da belgeleriyle savcılığa verildi.
Dokuzuncuyu daha önce bu köşede okudunuz. Mülkiyeti Kiptaş’a ait olan Beykoz’daki özel orman alanı, 2019 yılında, seçimden önce, çok küçük bir bedelle, 49 yıllığına, NUN Vakfı’na kiralanmıştı. Ayrıca arazide imara uygun olmayan bazı inşaatlar da tespit edilmişti. İBB bunun için de savcılığa gitti.
Onuncu dosya, eski İBB yöneticisi sonraki Bakan Adil Karaismailoğlu’yla ilgili. İBB Bilgi İşlem Müdürlüğü tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen bir ihalede, sözleşme ve şartnameye uyulmadığı tespit edildi. Müfettişlere göre, o gün 15 milyon 458 bin lira (KDV hariç) kamu zararı vardı. Karaismailoğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
MESELE YOLSUZLUK DEĞİL
Müfettişlerin "gereği yapılsın" dediği dosyalar uzayıp gidiyor…
Mesela, 2019 yılında, belediyenin araç kiralama işinde milyonlarca lira zarar yakalamışlar. Mesela, 2015’de Ensar Vakfı’na tahsis edilen yerin, otopark ve oto yıkama işletmesine verildiğini tespit etmişler. Mesela, 2017’de bir binanın İlim Yayma Vakfı’na 25 yıllığına bedelsiz tahsis edildiğini, binanın kullanımında usulsüzlük yapıldığını görmüşler. Mesela, Avcılar’da İBB’ye ait alanın, herhangi bir sözleşme olmadan bir şirket tarafından kullanıldığını bulmuşlar.
Daha sıralayayım mı?
Müfettişler; Esenler Erok Spor’a, AKP Genel Merkezi’ne, Genel Başkan Yardımcıları’na, İstanbul İl Başkanlığı’na ve Silivri İlçe Başkanlığı ile Türkiye Gençlik Vakfı ve Sıcak Yuva Vakfı’na toplam 87 adet aracın mevzuata aykırı bir şekilde tahsis edildiğini bulmuşlar. Bu araçların kirasının, sürücülerinin ücretlerinin, yakıtlarının ve HGS-OGS giderlerinin belediyeden karşılandığını görmüşler.
Sonuç olarak…
Yargı ne yapmış derseniz? Cevabı kısa: Hiçbir şey! Şikayet edilenlerin iktidar yanlısı siyasetçiler, Cumhurbaşkanı’nın akrabalarının yönettiği vakıflar, AKP’li bürokratlar olduğunu görünce; müfettişlerin dosyalarının kapağını açmaya bile cesaret edememişler. İfade bile almadan takipsizlik kararlarıyla dosyaları kapatmışlar.
Dahası…
Söz konusu raporlar, suç duyuruları haber olduğunda, jet hızıyla erişim engelleme kararları almışlar. Yolsuzluk iddiasını değil haberini yargılamışlar.
Haliyle mesele; yolsuzluk, kamu çıkarı, halkın parası değil. Gücünü pekiştirmek için yargıyı sopa olarak kullanan iktidarın, yolsuzluğu bir bahaneye dönüştürmesi. Toplum da bunu gördüğü yolsuzluk operasyonlarıyla kanaatini değiştirmiyor. Halk; hem belediye hem devlet kaynaklarının kötü yönetildiğini düşünse de, arkadaki hesaplaşmayı daha çok önemsediğinden, süreçten etkilenmiyor. Her zamanki gibi kazananlarsa "kamunun malı deniz" diyenler…
Kümesin halini tilkiden değil civcivlerden dinlediğimiz gün anlatılanlar inanılır olacak.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Zahide Yetiş canlı yayında cinsel ilişki videosu izletti
- Suriye'den Türkiye'ye görülmemiş gümrük vergisi!
- 'Madem hedefiniz benim...'
- Peynirde ‘mantar ilacı’ tespit edildi!
- Teğmenler için karara 1 gün kala yeni gelişme
- Evde boğazları kesilmiş halde bulundular!
- Galatasaray'da bir dönem sona eriyor!
- Özlem Gürses'ten 'Bahçeli' itirafı
- Kürsüde Kürşad Yılmaz'a sert yanıt!
- İşte CHP’nin yol haritası