Yiyin, için keyfinize bakın. Biz öderiz.

İtibardan tasarruf olmaz tabii ki. Makam araçlarınızı, uçak filolarınızı yenileyin; hatta daha üst segmentte araçlar alın. Zatı şahanelerinden ve mülki erkanından mı esirgeyeceğiz. Gönderin faturayı biz öderiz.

Suriye’de iç savaşı körüklediğimiz için 5 milyon sığınmacı ülkemize geldiği için Reis’e Allah’ın günü saydırıyorlar. Neymiş, bize milyarlarca dolara mal olmuş. Ensar bir millet olmak kolay mı? Sıkıntı yok biz öderiz.

Saray’a yakın müteahhitlerin vergi borcu ertelenmiş diye kopan vaveylaya değer mi? Adamlar ödemeyeceğiz demiyor ki. Öderler elbet. Avrupa’nın kıskandığı havalimanı yapmışlar, Reisimize yakışır Saray yapmışlar, köprüler tüneller yapmışlar. Haliyle sıkıntıya girmiş olabilirler insanlık hali. Biz öderiz onların yerine sorun değil. Şimdi “Eee bizim de sıkıntımız var” diyenler çıkacaktır. Bizim dara düşmemizle onlarınki aynı değil işte. Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın. Biz alışığız zaten böyle yaşamaya, onlar öyle mi?

Şimdi Suriye’de diktatör devrildi ve demokrasiye yürekten bağlı HTŞ iktidara geldi. Ülkeleri harap. Ne altyapı var ne üst yapı. Sağ olsun bakanlarımız hemen duruma el koydu ve “Yol, havalimanı, elektrik, telekomünikasyon, barınma ihtiyaçlarını biz yapacağız” diyerek yüreklere su serpti. Komşuluk böyle günlerde belli olur. Suriye’nin bize ödeyecek parası yok ama olsun. Bize evvelce ihraç ettikleri şalgam, tekesakalı, zeytin, saman, kişniş ve pamuk verirler hesap kapanır. Veremezlerse de canları sağ olsun biz öderiz ne olacak?

Reisimiz “faiz sebep enflasyon sonuç” diyerek düşük faiz, düşük kura dayalı ekonomide yeni bir deneme yapmaya girişti. Çok bilmiş ekonomi uleması “İcat çıkarma, enflasyonu patlatırsın” diyerek taarruza geçti. Şimdi de “Faizleri çıkarttın da ne oldu bak enflasyon hâlâ düşmedi” demesin mi? Ya bir ayarınız olsun. Bırakmadılar ki Reis yaptığı yeni denemenin sonucunu alsın. Ya tutsaydı dünya literatürüne geçecektik. Her mucit ilk denemesinde hemen sonuç alıyor sanki. Faturası neyse biz ödüyoruz size ne oluyor yahu?

HELAL HOŞ OLSUN REİS’E

Rezervler erimiş, 128 milyar dolar gitmişmiş. Aman canım lafı mı olur 128 milyar doların. Vergi salar, memur ve emekli maaşları ile asgari ücreti düşük bir iki sene düşük tutarız açık kapanır gider. Şükretmeyi bilmeli insan. Hiç olmazsa çalışacak bir işimiz var değil mi? Bak şimdi onu bulamayan da var.

Cumhurbaşkanımızın Saraylarını diline dolayanlara ne demeli? Gören de her vilayette bir Saray’ı var sanacak. Saraylar dedikleri de hepi topu 12 tane ha! Zaten çoğunu kullanmıyor; Ankara’da Beştepe Sarayı’nı daha çok kullanıyor. İstanbul’a geldiğinde de bazen Dolmabahçe, bazen Beylerbeyi, bazen Yıldız Sarayı, bazen de Vahdettin Köşkü, Florya Köşkü ve Huber Köşkü’nü kullanıyor. Beykoz Kasrı ile Aynalıkavak Kasrı’nı ayda yılda bir. Yaz aylarında da Marmaris’teki Okluk Sarayı’nı kullanıyor o kadar. Ahlat Sarayı’nın daha yapımı bitmedi. Ama ara sıra şehzade Bilal gidip bir iki gün kalıyor. Hem Osmanlı padişahları, Saray kıtlığı mı vardı ki her gelen padişah bir yeni saray yaptırdı. Herkes bu dünyaya bir eser bıraktmak için saray yaptırdı. Reis de Beştepe ile Ahlat Sarayı’nı yaptırarak bize bıraktı. Diğerleri zaten eski saraylar.

Helali hoş olsun. Biz milletçe severiz böyle eserleri. Parası bizden çıkıyor size ne? Sıkıntı yok öderiz.