Çok büyük bir devlet başkanı, küçük ama sadık müttefiki bir devlet başkanının biteviye süren iktidarının yıldönümünü, telefondan daha sevimli bir jestle kutlamayı düşünür. 

Açar telefonu küçük ama sadık müttefiki ülkede bulundurduğu büyükelçisine, “Benim yerime kutla adamımızı, ama elin boş gitme, bir de pasta yaptır götür!” talimatı verir.   

Büyükelçi, “Hay hay, Sayın Başkanım” der. “Pastanın üstüne ne yazdıralım?”

Büyük devlet başkanı, küçük devlet başkanının nereden nerelere geldiğini; kendisine hizmet etmek için yaptığı fedakârlıkları falan düşünür… “Yıllarca yoruldun, ama inan daha mükemmelsin, yazdır!” der.

Büyükelçi, yine “Baş üstüne Başkanım!” çakıp, sorar: “Pastanın üstüne nasıl yerleştirelim bu ithafınızı?”

“İki satır halinde yazdır. Üstte ‘Yıllarca yoruldun ama’, altta ‘İnan daha mükemmelsin…’ olsun” yanıtını verir, büyük devlet başkanı. 

Büyükelçi pastayı yaptırıp soluğu küçük ama sadık devlet başkanının sarayında alır. Başkanla kısa bir hoşbeşten sonra, çay servisiyle birlikte maytapları yakılmış pasta, kıvılcımlar saçarak getirilip konulur önlerine. 

Pastanın üzerine beyaz kremadan harflerle şöyle yazılmıştır: 

“Üstte yıllarca yoruldun ama

Altta inan daha mükemmelsin…”

*

Kıssadan hisse: Altüst edilen ülkelerde, üstten bastıranlarla alta düşmüşken üste çıkmış gibi efelenenlerin arasında ezilen çimlere halk denir, sevgili okurlarım.