Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Metreslerin metresi
Mikronezya’nın tanrısı Ol’un yeryüzündeki temsilcisi, muhasibi ve noteri nasıl ki Muktedir Makropiç ise Yol dini vecibelerine onun ihtiyaçlarına göre manikür ve pedikür yapan da Yol Geçen Hanı Başrahibi Alyoşa Ersaltz’dı.
Ulu Çoban’a hizmette sınır tanımayan Alyoşa Ersaltz’ın ne yazık ki istese de sınırlayamadığı bir kusuru vardı.
Başrahip Ersaltz, ileri yaşı ve ablak suratına karşın çok çapkındı. Hem de kadın erkek, hayvan damacana ayrımı yapmaksızın... Canlı cansız, Alyoşa Ersaltz’ın canının çektiği, elinden kurtulamazdı.
Öyle ki bizzat kendi yardımcısıyla paylaşamadıkları bir transseksüele tek başına sahip olabilmek için arzu objesini İngiltere’ye kaçırıp ev aldığı bile fısıldanıyordu.
Başka bir deyişle Başrahip Alyoşa Ersaltz, iktidarla hak olmak için yanıp tutuşan alıcı verici tayfası arasında “yüzüklerin efendisi” cömertliğiyle tanınıyordu.
Kadın ya da erkek, yatağa atmak istediğine mutlaka bir yüzük alır, yüzüğü takarken de Ulu Çoban Muktedir Makropiç’e düzdüğü “bir yüzükle erdim zuhura, bin yüzükle kavuşmam huzura” ayetini okurdu.
Çünkü Başrahip Alyoşa, metreslerine armağan ettiği yüzükleri tabii ki satın almaz, Ulu Çoban’ın yılda bir kez yozdaş yoldaşlarına dağıttıklarını verirdi. Ne var ki Muktedir Makropiç, belki de kakao krizinden dolayı o yıl yüzük değil, her saat başı içinden bir kol çıkan duvar saatleri dağıtmakla yetinmişti. Oysa Alyoşa Ersaltz’ın yeni metres adayı, illaki de tek taş pırlanta istiyordu.
Çaresiz kalan Başrahip, genç kadını koluna takıp Mikronia’nın biricik kuyumcusuna giriş yaptı. Azametli bir tavırla, “İrisinden tek taş!” dedi. Kuyumcu, tanesi 5 bin mikrona satılan birkaç pırlanta yüzük gösterdi. Alyoşa, yüzünü buruşturdu: “En değerlisini gösterin!”
Adam kasadan bir yüzük çıkarıp uzattı, “En değerlisi bu” dedi. “220 bin Mikron!”
Gözleri parlayan metres adayı yerinde duramıyordu. Alyoşa Ersaltz’ın kılı oynamadı. Pazarlık bile etmedi. Çek defterini çıkardı, tutarı yazdı, imzaladı, tam kuyumcuya verirken “Bugün cumartesi, bankalar kapalı” dedi. “Çek sizde kalsın, pazartesi tahsil edince beni arayın, birini gönderir yüzüğü aldırtırım.”
Kuyumcu yerlere kadar eğilip “Aman efendim, zahmet buyurmayın, ben gönderirim” diye yanıtladı tabii.
Adamcağız, pazartesi sabahı ezile büzüle Başrahibi aradı. Verdiği çek karşılıksız çıkmıştı, zaten hesabında da beş para yoktu.
Alyoşa Ersaltz, esneyerek “Yüzük sende kalsın, çeki de yırtabilirsin” dedi. “Sayende muhteşem bir hafta sonu geçirdim!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan flaş 'ortak alfabe' açıklaması
- Çok konuşulacak 'Berat Albayrak' iddiası
- Ünlü e-ticaret sitesi kapandı: Binlerce mağdur var
- Özel’den, Dervişoğlu’na ‘otobüs' yanıtı
- Birinci girdiği mülakatta elendi: İntihar etti!
- Donald Trump'tan zafer konuşması!
- ABD’de başkanlık seçiminde kim önde?
- Meksika'dan binlerce göçmen yola çıktı
- İki eşi de aynı şekilde ölü bulundu
- 'Bu bizim hayalimizdi'