“Gençler!

Cesaret göstermek için biteviye öldürmeye mahkûm bir insanlık, lanetlidir. 

Cesaret, bugün yeryüzünü kaplayan korkunç, henüz uykudaki savaş bulutlarına bakıp belki başkasının başına yağar, diye avunmak değildir. 

Cesaret, aklın çözebileceği sorunları gücün eline bırakmamaktır. Çünkü cesaret insanın kendisini aşmasıdır, güce katılmak ise insanlıktan istifası... Hepiniz için cesaret, her an göstermeniz gereken cesaret, yaşamın sizleri sınadığı maddi manevi tüm zorluklara eğilmeden, bükülmeden göğüs germek olmalıdır. 

Cesaret, iradenizi algıların ve güçlerin etkisine terk etmemek, çoğu kez kaçınılmaz bıkkınlık zamanlarında bile iş üstünde, eylem içinde olmak demektir.

İŞİNİ EN İYİ BİÇİMDE YAPMAKTIR CESARET

Cesaret, yaşamın bitmez tükenmez karmaşası içinde bir o yana, bir bu yana seğirtirken ne olursa olsun bir meslek seçmek ve o mesleği en iyi biçimde yapmaya çalışmaktır. Ayrıntı titizliği ya da tekdüzelikten yılmamak, olabildiğince uzmanlaşmak, yararlı eylemin uzmanlaşmaktan geçtiğini asla unutmamak, ama aynı zamanda gözünü bütün dünyaya ve zekâsını daha geniş ufuklara açmaktır. 

Cesaret, mesleğiniz ne olursa olsun, ister filozof olun ister işçi; bir bütünün parçası, birlik olmaktır. 

Cesaret, kendi yaşamınızı kavramak, anlamını belirlemek, derinleştirmek, yönlendirmek, ama verdiğiniz yönü kamusal yaşama uyumlu kılmaktır.

ÇOĞUNLUĞU DÜŞÜNEN TEKİL CESARET

Cesaret, makara ya da dokuma tezgâhını iplik kopmasın diye dikkatle izleyerek çalıştırırken makinenin özgür insanlığın ortak hizmetinde olacağı daha büyük, daha kardeşçe bir toplum düzeni hazırlamaktır. 

Cesaret, bilim ve sanatın yaşamı biçimlediği yeni koşulları kabullenmek, olayları en ince ayrıntısına kadar incelemek, ancak devasa ve karmaşık gerçeği aydınlatmaya yarayan genel fikirler üretmek, düzenlemek ve biçimle düşüncenin kutsal uyumunda yücelmektir. 

Cesaret, hatalarına hükmetmek, hataların acısını çekmek, ama altında ezilmeden yoluna devam etmektir. 

Cesaret, yaşamı sevmek ve ölüme sükûnetle bakabilmektir. Gerçekleri bilerek ideal olanı istemektir. Eyleme geçmek, evrenin sonsuzluğunda çabamızın nasıl ödüllendirileceğini bilmeden, bir ödül düşünmeden büyük davalara baş koymaktır, cesaret.

MUZAFFER YALANA KANMAMAK

Cesaret, doğruyu aramak ve söyleyebilmektir. Muzaffer yalanın geçici yasallığına uymamak ve ruhumuzla, sesimizle, ellerimizle budalaca alkışların, bağnaz yuhalamaların yankısına katılmamaktır.

Savaş ortadan kalkınca, insanların önüne cesaret gösterecek fırsatlar çıkmayacağını sanıyorsak yaşam anlayışımız ne kadar sığ, yaşamak bilgimiz ne kadar kısa kalır! 

Cesaret göstermek için hâlâ yürekleri hoplatan savaş davulları çalmak gerekiyorsa davul sesinin boş olduğunu 20. yüzyılda hâlâ anlamadıysak çok yazık!

Oysa siz gençler, yaşamlarınızı dolu dolu, canlı ve yalansız yaşamak istiyorsunuz. İşte ben de bugün, bunun içindir ki düşündüklerimi sizlerle, erişkinlerle paylaşır gibi paylaşmak istedim.”

Jean Jaures*

*(1869-1914) Fransa’daki sol örgütleri ilk kez SFIO partisinin çatısı altında birleştirip siyasal bir güç haline getiren politikacıdır. L’Humanite gazetesinin de kurucusu olan Jean Jaures, Fransız sosyalizminin mimarı sayılır. 1914 yılında, Birinci Dünya Savaşı başladıktan bir ay sonra, önderlik ettiği savaş karşıtı aydınların toplandığı Paris kahvesi Le Croissant (Hilal) terasında otururken kiralık bir katil tarafından vurularak öldürülmüştür. 

Yukardaki satırlar, Jean Jaures’in 1903 yılında, mezunu olduğu ve milletvekili seçilmeden önce felsefe öğretmenliği yaptığı Albi Lisesi öğrencilerine verdiği uzun konferanstan bir alıntıdır. 

Değerli okurlarıma, hepimizin cesur olacağı ve dik duracağı yeni bir yıl dilerim. 2023’ü tarihe cesaretin zaferi, ihanetin yenilgisi olarak yazmalı. 

YENİ YIL IŞIKLARI

Hepimizin saklı küçük 

hasretleri için yanıyor

yeni yıl ışıkları.

Büyürken bilinmez bilmecelerin

cevaplarıydı mutluluğumuz.

Yorgunlukla yoldaş ömrümüz

geride kaldı. 

Şimdi yürüdüğümüz kış yolları.

İstediğin kadar çal zilleri

Ayrılıklar ses vermez ki.

Yıl, yıl bitti umutlar.

Verdiğin kavgaların 

sırası çoktan geçti.

Uzaklarda çok uzaklarda

yanıyor artık

saklı küçük hasretlerimizin 

yeni yıl ışıkları..

A. Kadri ERGİN