Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gerçeğin Boyutları

25 Temmuz 2012 Çarşamba
\n

Sayısını kimse bilemez, ama gerçek çok boyutludur. Örnek isterseniz sıcak gündemden, Suriye kaosundan yola çıkabilirsiniz. Zaman ve uzam içinde öncesi ve sonrası hakkında fikir yürütecekseniz şimdiki moda deyimle an itibariyle duruma bir bakın. Peki elinizde iğne ile çuvaldız var mı?

\n

Medyadan söz ediyoruz.

\n

***

\n

Suriye olayında medya bahtının rüzgârına kapılmış gidiyor. Yarın kuşkusuz burnundan kıl aldırmayacak, işine devam edecektir. Ortadoğunun nasıl ve yeniden ve kimler tarafından karmakarışık hale getirildiğini, gelişmelerdeki paha biçilmez katkısını sorgulayacak değildir. Tıpkı Irakta, Libyada benzer başka olaylarda olduğu gibi hizmetlerini inkâr edecek yeni efendiler için, yeni andıçların peşine düşecektir. Ama biz an itibariyle duruma bakalım:

\n

Suriyede bir iç savaş var. Tırnak içinde, çünkü bu iç savaşın dış heveslerle sıkı bağlantısı söz konusu. Bu bağlantı bizim ülkemize de uzanıyor. Suriyeden kaçan mültecilere Türkiye kucak açmış durumda. Neden? sorusunun yanıtı, başta sözünü ettiğimiz boyutlardan birisinin eksik yanıtını oluşturur. Peki bu kamplarda kimler barınıyor? Tırnak içinde, çünkü yalnızca barınmıyorlar. Sorunun yanıtını değerli gazeteci Ragıp Durandan özetleyerek alalım. Duran yerinden gözlemle aktarıyor:

\n

Suriyedeki adlî suçlular. Taliban, El Kaide ve Müslüman Kardeşler başta olmak üzere ne kadar radikal İslamcı grup varsa hepsinin militanları, Şamın Askerleri diye bir grup var, bunlar tamamen kiralık ordu. Davutoğlunun adamları diye de biliniyor. Hakiki demokrat muhalifler: İlk başta onlardan çoktu, ama kamplarda önce Türk yetkililer, daha sonra da dinci gruplar onlara çok kötü davrandığı için, parası olanlar Avrupaya, daha az parası olanlar da Ankara ya da İstanbula kaçtı. Beşinci grup Esadın ajanları idi

\n

***

\n

Medyamız bu ayrıntılarla pek ilgili değildir. O yalnızca Hür Suriye Ordusunu biliyor. Türkiyenin Suriye olayına hangi boyutundan dahil olduğunu da merak etmiyor. Ölçüsüz bir vatanseverlikle peşine düştüğü, şu eski Osmanlı vilayetinin Stratejik Derinlikteki yeridir. Övgüler bunun için düzülüyor. Eteğinden ayrılmadıkları Dışişleri Bakanının söyledikleri yetiyor onlara. Ama dedik ya gerçek çok boyutludur; bu boyutların sayısı bazen tahmin edemeyeceğiniz kadar çok olabilir. İşte şimdi karşınıza Kürt boyutuçıktı.

\n

Hem şaşkındır medya, hem de sevinç içindedir. Büyük Kürdistanla büyük Türkiye ne derin bir stratejidir kim bilir. Mardin kapısının karşısına, Kamışlıya dönecek gözler. Ama gördükleri gittikçe çetrefilleşen ve çözümü hep çözümsüzlükte aranmış Kürt sorunu değil, bu yeni ve tehlikeli bölgeye çevrilen silahlar olacak. Eski menkıbeleri, eski haritaları hatırlamanın zamanıdır. Bölünebilir mi bu Suriye? Bölünebilir. Stratejik Derinlikte yeri var mı?

\n

Var diyor medyanın kahramanları.

\n

***

\n

Ortadoğu pek esrarlı bir yerdir. Emperyalistler ne esrara, ne bu bölgeye ilgilerini yitirdiler. Dönüp dolaşıp geldikleri yer burasıdır. Hasta Adam Osmanlıdan, Sykes-Picotdan bu yana sürekli harita çiziyorlar. Ne yazıyordu iki gün önce New York Times? Türkiye pek parıltılı ve gururlu görünüyor, ama... Haritalarda yalnız embedded gazeteciler bulunmaz, embedded devletler de bulunur. Bu devletlerin beklemedikleri sonuçlar, beklemedikleri haritalar da var emperyalist çekmecelerde. Boyutlardan birisi ve en tehlikelisi budur.

\n

Ama ufku dar medyanın umurunda bile değildir.

\n

\n

Yazı uzadı, uzamasaydı, haritalarla halklar arasındaki ilişki konusu da ilginçtir, onu yazacaktım. Kısaca: Haritalar böler, ama halklar yine de birlikte yaşamanın ve tüm dünyaya yayılmanın yolunu bulurlar. Ezcümle; halk coğrafya tanımaz.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları