Adnan Binyazar

Kadın güzelliğinin ressamı

27 Eylül 2024 Cuma

Geçen hafta aramızdan ayrılışı yüreğimi yakan dostum Mustafa Ayaz Köy Enstitüsü kökenliydi. Çocukluğu yoksulluk içinde hastalıklarla geçmiş, 10 yaşında başladığı ilkokulu bitirdikten sonra, resmin ne olduğunu öğrendiği Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’ne girmiştir. 

Bense yıllarca aşçı çıraklığı yaptım. Ancak 14 yaşında 3’üncü sınıftan ilkokula başlatıldım. Sonra da kendimi Diyarbakır’ın Ergani ilçesindeki Dicle Köy Enstitüsü’nde bulmuştum. 

Bu ortak yanımız, önce Çorum İlköğretmen Okulu’nda, daha sonra da adını Atatürk’ten alan Gazi Eğitim Enstitüsü’ne öğretmen olarak da devam etti.

Demokrat Parti, 1950 yılında yönetimi ele geçirdiğinde ilk işi, Köy Enstitülerini kapatmak oldu. Bu, nice yoksul çocuğunun eğitim olanağından yoksun kalmasına yol açtı.

KÖY ENSTİTÜLÜ OLMAK

Köy Enstitüsü öğrencileri öğrendiklerini hemen uygulamaya geçirirdi. Ayaz bunun en canlı örneğidir. Benim de öğretmen olduğum Çorum İlköğretmen Okulu’na atandığında, önce kullanımdan düşmüş eşyaların atıldığı salonu resim atölyesine çevirdi. 

Birkaç gün içinde de fırçayı eline aldı, başına topladığı öğrencileriyle resim yapmaya başladılar. Aradan çok geçmedi, okulda eli fırçasız öğrenci kalmadı. Yaz tatiline de bir yanda Ayaz’ın, bir yanda öğrencilerin resimlerinden oluşan bir sergi açılarak girildi. 

PLASTİK SANATLAR MÜZESİ

Büyük işlere, küçüğünden başlanarak ulaşılıyor. Ayaz, birkaç yıl sonra Çorum’daki atölyeyi, Ankara’nın Çankaya ilçesinde, devletin o güne değin yapamadığı, kendi adını taşıyan bir Plastik Sanatlar Müzesi kurdu. Yapımına 2003 yılında başlanıp 2007 yılında tamamlanan 5000 metrekarelik 7 katlı müzede plastik sergi salonları, hobi atölyeleri, kütüphane, hediyelik eşya dükkânı bulunuyordu. Bu bağlamda onu yetiştiren hocası Profesör Adnan Turani’ye de “onur sanatçısı” olarak bir bölüm ayırdı. Kendisi de çalışmalarını müzedeki atölyesinde sürdürüyordu.

Kızlarının görev aldığı müzede düzenli aralıklarla, çağdaş plastik sanatların gelişmesine yönelik yerli, yabancı sanatçılara yönelik sergiler açılıyor, sanatsal etkinlikler düzenleniyor. 

Ayaz yurtiçinde altmışı aşkın sergi açmış, aldığı ödüller 19’u bulmuştu. Yurtdışında da 12 sergiye, bienallere katıldı. 

“Kadın güzelliğinin ressamı” diye anılan Ayaz’ın 400’den fazla yapıtı yabancı ülkelerde, 4 bine yakını da yerli koleksiyonlarda yer alıyor. 

AYDINLANMA 

Ayaz’ın sanatsal dünyasına, ülkemizde felsefe tarihinin seçkin Profesörü Macit Gökberk’in Aydınlanmaya yönelik düşüncesiyle girmek gerekir: “Aydınlanma ne demek, kim aydınlanacak, aydınlatılmak istenen nedir? Aydınlanmak isteyen, insanın kendisi, aydınlatılması istenen şey de insan hayatının anlam ve düzenidir.” 

En başta resim, heykel gibi güzel sanatların her dalı, yaratıcı insanın varoluşunu yansıtır. Ayaz Aydınlanmayı “insan hayatının anlam ve düzeni”ne dönüştüren bir sanatçıydı. 

Çankaya’da onlarca salondan oluşan büyük emek ürünü yapıya girerken sizi Mustafa Ayaz’ın sanata verdiği emekle beslenen yaratıcı ruhu karşılayacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Einstein’dan önermeler 20 Eylül 2024
Ağıdı susmayanlar 13 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları