Müjdat Gezen

Hiç mi insan biriktirmediniz?...

25 Kasım 2024 Pazartesi

Her gün çok sayıda mail alıyorum. Hepsi benden para istiyor. O kadar utanıyorum ki. Yaşamım boyunca kimseden borç bile istemedim. Aç kaldım, bakkaldan taksitle zeytin ekmek aldım ama hiç tanımadığım ya da çok iyi tanıdığım birinden para istemedim. Bu sistem insanların ahlakını da bozdu. Öylesine utanıyorum ki anlatamam. Bizi 20 yılda ne hale getirdiniz be!... 

Gelelim benden para isteyenlere. Sizi tanımam etmem. Zengin biri değilim. Ama sizin benden başka kimseniz yok mu? Hiç mi insan biriktirmediniz? 

MUZAFFER HEPGÜLER

Komedi sanatçısıydı. Tiyatrocuydu. Çok sempatikti. Kendine has esprileri vardı. İstanbul Tiyatrosu’nda çalışıyor. Patronlardan biri Toto Karaca. (Cem Karaca’nın annesi, benim de en sevgili patronumdu, ustamdı.) “Muzaffer, bir oyun da sen sahneye koy” diyor Hepgüler’e. Oyun seçiliyor. Ertesi sabah 10’da prova var. Ama Muzaffer abi meydanlarda yok. Bütün kadro gelmiş onu bekliyor. Toto abla evine telefon ediyor: “Muzaffer, hani bu oyunu sen sahneye koyacaktın, ne oldu?” “Ben oyunu sahneye koydum, gidin bakın” diyor Muzaffer abi. Sahneye gidiyorlar. Tam orta yerde o oyunun teksti. Yani Muzaffer abi oyunu sahneye koymuş. Hem de tam sahnenin ortasına. 

“Kalleş ayakkabı arkadan vuruyor” sözü onundur mesela. Lokantada garsondan pilav istemiş. Garson, “Yanına ne koyayım?” diye sormuş. “Nöbetçi koy, kimse yemesin” demiş Muzaffer abi. Berberin biri bir arkadaşının elektrikli tıraş makinesini satmak üzere vitrine koymuş. Muzaffer abi demiş ki: “Berbere bak, rakibini satıyor.” Onlarca böyle anekdotu vardır. Belki ileride yine söz ederim ve rahmetle anarım o tatlı ustayı. 

KARAGÜMRÜK-VEFA

Fatih, Karagümrük. Biri doğduğum semt Fatih. Diğeri ortaokulumun adı Karagümrük. Süper ligdeki futbol takımının ismi. Babam bu takımın kaptanı idi. Evde Karagümrük formasıyla resmi var. Önce Süleymaniye takımında oynamış babam. Oradan semtimizin takımı Karagümrük’e transfer olmuş. Sonra futbol yaşamını futbol hakemi olarak sürdürmüş. Ben aslında Vefalıyım. Hem lisanslı basketbol oynadım Vefa’da hem okulumun adı. Vefa ile Karagümrük takımları düşman kardeşlerdir. Mesela ağabeyim (bazen abi bazen ağabey yazarım, nedenini ben de bilmiyorum) Karagümrük’ü tutardı, ben Vefa’yı. Sık sık bana “Keçi Vefalı” derdi. Vefa’nın lakabıydı bu çünkü keçi gibi inatla Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı zorlar dururdu. Nitekim Beşiktaş takımı hırsından bizi küme düşürmüştü. Ama ben Beşiktaş’ı çok severim. Çünkü onlar Çarşı’dır ve Çarşı her şeye karşıdır. Karagümrük maçlarını izliyorum ve hep babamı anıyorum. Biri bana: “Fatih Karagümrük’ü de politikaya alet ettiler” dedi. Ben de ona dedim ki: “Üzülme, çok yakında Fatih eski Fatih, Karagümrük de eski Karagümrük olacak. Seçimleri bekle. O zaman bu takım da o çirkin siyasetin dışında kalacak kadar onurludur” dedim. 

‘İSTANBUL’

La Flor de Estambol diye İspanyolca bir şarkı var. Yani sanırım, “İstanbul çiçeği” demek oluyor. Duygulandım şarkıyı dinleyince. Çünkü içinde “İstanbul” geçiyordu. Aklıma bu doğduğum şehir için yazdığım şiir geldi: 

Ne gözlerim kapalı seni dinliyorum 

Ne sana dün bir tepeden baktım 

Ben, doğduğum gün 

Sana abayı yaktım. 

İstanbul’u hastalık derecesinde severim. Doğduğum şehir, uğruna güzelliğine öldüğüm şehir İstanbul. Ülkemin pek çok yerini gezdim. İzmir’in ayrı bir yeri vardır hayatımda. Eskişehir’i çok severim. Doğu illeri dahil sevmediğim yer azdır. Azdır deme nedenim görmemişimdir oraları. Bir başkadır benim memleketim. Yurtdışına gittiğimde hemen özlerim. Bunların en tuhafı da Hawaii’de oldu. Üç gün kaldım bu dünya güzeli adada ve üçüncü gün İstanbul’u özledim. Adama “Dur” derler. O denli güzel bir yerdeyken İstanbul özlenir mi? Özlenir. İstanbul budur. 

Japonya’da “Onlarsız biz olmazdık” diye düşünüldüğü için imparatorun önünde yalnız öğretmenler eğilmezmiş 

- “İnsan Öğrenmek İçin Yaşar”, Orhan Tüleylioğlu. Bu kitabı okuyun. 

- Gülsün Bilgehan’ın “Pembe Köşkten Masallar” adlı kitabı Bilgi’den 2. baskı yaptı. Harika. 

Atatürk diyor ki: “Uluslar siyasasında ancak çıkarlar vardır. Kimsenin kimseye dost olamayacağını bilelim.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Süalp Tansan 18 Kasım 2024
Baylan günleri 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları