Jale Özgentürk

Bölüşüm krizi

25 Kasım 2024 Pazartesi

Türkiye gelir ve servet eşitsizliğinin giderek derinleştiği bir ülke. Düşük gelirli yoksul kesimlerle, yüksek gelirli zengin kesimler arasındaki gelir uçurumu büyüyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2023 verilerine göre nüfusun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’lik grubu yani 17 milyon kişi ülkenin toplam gelirinin (GSYH) yüzde 49.7’sini yani yarısını, geri kalan 63 milyon kişi ise toplam gelirin yüzde 50.3’ünü alıyor. 

2014’te en zengin gelir grubunun payı yüzde 45.9 iken 2021’de yüzde 46.7 olmuş. İki yıldaki artış ise 3 puan. Servet transferini açıkça gözler önüne seren, yoksullaşmayı derinleştiren bu tablonun temel nedeni ise 2021 Eylül ayından başlayarak 2023’ün ortasına kadar süren faiz düşürme politikası oldu. 

Bu nedenle patlayan enflasyon, kurlar zengini daha zengin fakiri de daha fakir yaptı. 

Çalışanın milli gelirden aldığı pay her geçen gün azalırken iktidarın bu sesi duyma gibi bir derdi de yok. 

Yaklaşık iki yıldır “Gelirde adalet, vergide adalet” başlığıyla çeşitli eylemlerle mücadele veren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Arzu Çerkezoğlu, önümüzdeki hafta açıklayacakları “Asgari Ücret Raporu” toplantısına davet etmek için gazeteye geldi. 

Çerkezoğlu’na öncelikle geçen hafta Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonu başkanlarıyla birlikte grubu bulunan partilere yaptıkları ziyareti sordum. Türkiye’nin temel sorunu olarak gördükleri “bölüşüm” sorununa dikkat çektiklerini söylüyor Çerkezoğlu. 

O söylemiyor ama belli ki kendileri söylemiş kendileri dinlemiş. 

“Vergide ve gelirde adaleti” sağlayacak politikaların sorumlusu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten randevu bile alamadıklarını hatırlatıyor Çerkezoğlu. 

TÜRKİYE ALIN TERİMİZLE BÜYÜYOR

“Uzun çalışıyoruz, verimli çalışıyoruz, çok üretiyoruz. Türkiye büyüyor evet. Bizim alın terimizle büyüyor.

Ama ürettiğimiz değerin bölüşümünde sorun var” diyor. 

Çerkezoğlu’nun dediği gibi vergi politikasından ücrete, kur korumalı mevduattan milyon dolar ödemeli gitmediğimiz yollar, uçmadığımız havalimanlarına kadar uygulanan politikalar işte bu bölüşüm adaletsizliğini yaratıyor. 

Ana ekseni bu nedenle bölüşüm konusu üzerine kurduklarını söyleyen Çerkezoğlu, bölüşüm sorununun gerçek bir sendika ve toplusözleşme düzeni ile çözülebileceğini anlatıyor ve ekliyor: 

“Çalışma hayatının derin sorunları var. İnsanca yaşayacak bir asgari ücret ve mill gelirden aldığımız payı artıracak adımların atılması için mücadeleye devam edeceğiz” diyor. 

KADINA ŞİDDETE KARŞI

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Türkiye’de her geçen gün artan kadın cinayetlerine, şiddete, eşitsizliklere karşı kadınlar meydanlarda olacak. DİSK’in ilk kadın başkanı olan Arzu Çerkezoğlu ise arkadaşlarıyla Çalışma Bakanlığı’nın önünde olacak. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kadının iş hayatında karşılaştığı eşitsizliklere karşı hazırladığı ancak Türkiye’nin taraf olmadığı 190 sayılı “Şiddet ve Taciz Sözleşmesini” hatırlatacak iktidara. 

Kendi getirdiği İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkan bir iktidardan farklı bir şey beklemek zor. 

Ama umutsuzluk yok, mücadeleye devam!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları