Nükleer kartla tehlikeli oyun

25 Kasım 2024 Pazartesi

Türkiye’nin sınırlarına doğru etkileri uzanan Ortadoğu’daki yangın yetmezmiş gibi Batı-Rusya hattında Ukrayna üzerinden gerilim yükseliyor. 1000 günü aşkın süreyi geride bırakan savaşta, taraflar tehlikeli şekilde el artırıyor.

Biden’dan Trump’a, Beyaz Saray devir teslime gün sayarken topal ördek hali demeden Washington yönetimi geçen hafta Ukrayna’ya ABD yapımı füze sistemi ATACMS’ı Rus topraklarında kullanma izni verdi. Ukrayna-Rusya hattında karşılıklı ateş şiddetlendi. Moskova kıtalararası balistik füze kartını sahaya sürdü. Rusya lideri Putin’den, NATO üzerinden Batı’nın Ukrayna’ya daha fazla askeri destek vermesi, kendi topraklarının hedef alınması halinde nükleer silahla yanıta hazır oldukları uyarısı da üzerine eklendi.

Kimi yorumlarda ABD’de Trump yönetiminin işbaşı yapacağı 20 Ocak öncesine kadar tarafların sahada ellerini güçlendirip olası bir diplomasi masasına pazarlık üstünlüğüyle oturma çabasında olduğuna işaret ediliyor.

Ancak küresel ölçekte belirsizliklerin arttığı, çok kutuplu dünya düzenine geçiş tartışmalarının sürdüğü günümüzde bu kapışmanın daha da kontrolden çıkma riski göz ardı edilmemeli. Eskiden olduğu gibi şimdi de nükleer silahla başlayan cümle duyulduğunda diken üstü hal almalı.

TRUMP’LA GÖRÜŞME SONRASI ANKARA

Son dakika bir değişiklik olmazsa bugün Ankara kritik bir ziyarete ev sahipliği yapacak. NATO Genel Sekreteri Rutte geçen cuma Trump ile Florida’da yaptığı görüşmenin ardından Ankara’da temaslarda bulunacak. Rutte geçen haftalarda bazı AB ülkeleri liderleri ile de bir araya gelmişti.

DENGE SİYASETİ

Ankara, Moskova-Kiev arasında denge siyaseti izleme çabasında. İki taraf, Ankara’nın bu tutumuna olumlu yaklaşıyor. Ancak ateş hattının büyümesi zorlukları da beraberinde getiriyor. NATO müttefikliğine karşın Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları temelinde Suriye politikası, terör örgütü PKK/YPG’ye bakış gibi İsrail, Filistin meselesinden Doğu Akdeniz’e pek çok alanda Ankara ile çok sayıda Batılı ülkenin farklı tutumları ortada. ABD liderliğinde NATO askeri konuşlanmasının Yunanistan’dan Bulgaristan’a sınırlarımıza yakın alanlarda giderek hareketlendiği sır değil. Aynı zamanda Kıbrıs’ta ABD’nin üs arayışı adımları da. Tabii bu arada AB’nin resmi tek nükleer gücü olan Fransa ile Yunanistan arasında askeri işbirliğinin artması konusunu da es geçmemek gerek.

Türkiye, NATO’nun ABD’den sonra ikinci büyük askeri gücü. ABD’nin Karadeniz üzerinden etkinliğini artırma, Rusya’nın hâkimiyetini genişletme çabalarına karşı tarihi sorumluluğa sahip. Bu çerçevede hem Türkiye’nin boğazlar üzerindeki egemenliğini sağlayan hem Karadeniz güvenliğini güvence altına alan Montrö Sözleşmesi’nin korunması ve bundan taviz verilmemesi de kritik önemde.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uyanık kalmalı 18 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları