Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle canından olan 14 yaşındaki Berkin Elvan, ölümünün 10’uncu yılında anılıyor. Yüreği yanan annesi Gülsüm Elvan, tüyler ürpertici açıklamalarda bulundu:

“Elvan’ın ölümünün ardından dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı bir konuşmada ‘Emri ben verdim!’ diyerek Elvan’ı terörist ilan etti.”

Erdoğan’ın kendisini de yuhalattığını söyleyen ana, açıklamasına şu bilgileri de ekleyerek adalete yönelik eleştiride bulunuyor:

“Olmayan bir adaleti var etmeye çalışıyoruz. Daha geçen salı yargılandım, cumhurbaşkanına hakaretten.”

ANA YÜREĞİ SUSMAZ!

Ana kavramı, yaratıcılığı da içerir. O nedenle yavrusunu yitiren ananın dili sussa da yüreği susmaz!

“Elvan’ın ölümüne neden olan polis Fatih Dalgalı hakkında verilen 16 yıl 8 ay hapis cezası reddedildi. Daha geçen salı yargılandım, cumhurbaşkanına hakaretten. Ben o adamı gördüğüm zaman, o sözü gözümün önüne geliyor. Ne konuşursa konuşsun, ‘Emri ben verdim’ sözü geliyor gözümün önüne.”

Ana şu yorumuyla gerçeği yansıtmadan da edemiyor:

“Kaç adalet bakanı değişti ama adalet değişmedi. Adalet giderek adaletsizliğe dönüştü. Bugün Türkiye’de kaç çocuk öldürülüyor? İş cinayetleri, deprem, bunlara kader diyorlar. Oysa bunlar kader değil. Bizde halen sokak ortasında öldürülen kadınlar var, onlar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Olmayan bir adaleti var etmeye çalışıyoruz. Umarım birlikte mücadele ederek, direnerek bir gün adaleti var edeceğiz. Ülkemizde adalet olmadığı sürece hırsızlık da olur, açlık da olur, her şey olur, onun için adalet için de mücadele etmeye devam edeceğiz.”

SÖZÜN GÜCÜ

Söz vardır bela getirir, söz vardır erdeme erdirir. Atalarımız yüzyıllar önce “Erdemin başı dildir” demiş. Sözün bela mı getireceği, erdeme mi erdireceği ağızdan çıktıktan sonra anlaşılır. Bir Rus atasözünde de “Ağızdan çıkan söz mermi gibidir, oradan çıkarsa geriye dönmez!” deniyor.

Öfkeye kapılarak söylenen sözler, ayrımına varmadan, insanın kendine kurduğu tuzaktır. Başkasının kurduğu tuzaktan kurtulma olanağı doğar ama insanın kendine kurduğu tuzaktan kurtulması olaydır. İnsan vicdanlı ise yaşamı boyunca kendine kurduğu tuzağın tedirginliğini içinden atamaz.

YÖNETENLER

Yönetici durumunda olanın ağzından çıkan sözün ayarı, daha ince ölçümlerden geçirilir. Yalnız dünya tarihinde değil, bizim tarihimizde de önceden düşünülmeden söylenen nice sözün, önceden yerini bulduğu yanılgısına düşülmüş olsa da zamanın ölçüsü değişmemiş, er geç, doğru olanı toplumun önüne sermiştir.

Düzen, olaya yol açacak biçime sokulmamış olsaydı ne yetişme çağındaki Berkin Elvan ömrünün baharında aramızdan ayrılırdı ne de ailesi, üzerinden yıllar geçse de acılar içinde kıvranırdı.