Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sabih Kanadoğlu’nu saygıyla anarken…

31 Mart 2023 Cuma

2014 ve 2018’de iki kez cumhurbaşkanı seçilen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasanın 101. maddesinin ikinci fıkrasında “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” yazmasına rağmen üçüncü kez adaylık başvurusunda bulundu.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), geçici cumhurbaşkanı adayları listesini Resmi Gazete’de yayımlayınca görüldü ki Erdoğan’ın adaylığı kabul edilmiş! Bu, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Yasası’nın 6. maddesinin ihlali anlamına geliyor. 

Muhalefetin bir kısmı, bu açık hukuksuzluğa pek ses çıkarmamayı yeğledi. Neymiş? Erdoğan’a mağduriyet kazandırmak iyi olmazmış... Hukuk devletinde geçerli olmayan bir gerekçe! Neyse ki bazı siyasi partiler, gereğini yapıp itiraz etti. 

Sol Parti, itiraz dilekçesini YSK’ye sunarken bu adaylığın “hem Anayasa’ya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna” dikkat çekti. YSK, Erdoğan’ın adaylığını kabul ettikten sonra da ikinci kez itiraz etti.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, üç kez itirazda bulundu. Parti Sözcüsü İdris Şahin, “Sayın Erdoğan’ın adaylığının kabul edilmesi anayasanın yok sayılmasıdır” diyerek YSK’nin adaylığı kabul etmesi halinde “açık anayasa ihlalinin ortaya çıkacağını ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde ağır müeyyidelerinin olacağını” vurgulayarak uyardı.

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, “Bu bir siyasi tavır değildir. Bu bir hukuki tavırdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yurttaşı olarak hepimizin tabi olduğu anayasaya olan saygımızla alakalıdır” diyerek itiraz başvurusunu yaptı.

YSK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU 

Demokrat Parti’nin YSK’ye sunduğu itiraz dilekçesinde, “YSK’nin de anayasa ve tüm mevzuata uymasının anayasal bir zorunluluk ve hukuk devletinin gerekliliği olduğu unutulmamalıdır” denilerek Erdoğan’ın adının cumhurbaşkanı adayları listesinden çıkarılması talep edildi.

Memleket Partisi ve Zafer Partisi, üçüncü defa adaylığın yasal olarak mümkün olmadığını belirterek; Liberal Demokrat Parti, Erdoğan’ın kesin aday listesinden çıkarılmasını isteyerek; Türkiye İşçi Partisi de “Bağımsız ve adil yargı önünde hesabını veremeyeceğiniz kararlara imza atmamanız için son uyarımızdır” diyerek itiraz başvurusunda bulunurken Çağdaş Avukatlar Grubu Erdoğan’ın adaylığına karşı imza kampanyası başlattı.

Halkın Kurtuluş Partisi, sadece itiraz etmekle kalmadı; Erdoğan’ın adaylık başvurusunu kabul eden YSK Başkanı ve üyelerinin, “görevi kötüye kullanma” ve “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçlarını işledikleri iddiasıyla, Danıştay ve Yargıtay’a suç duyurusunda bulundu. 

Ayrıca eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, YAR-SAV’ın kurucu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu gibi önde gelen hukukçular da bireysel olarak itiraz dilekçesi verdiler. YSK bütün bu başvuruları reddetti.

BUNCA İTİRAZA KARŞIN AKP NE YAPTI?

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, tartışmaların hukuki değil siyasi olduğunu iddia edip “Bu tür söylemler, siyaseti kurgulamaya çalışan masaların gizli ortağının ‘Sabih Kanadoğlu zihniyeti’ olduğunu ortaya koyuyor” diyerek bir ay önce hayatını kaybeden Kanadoğlu’nu hedef aldı...

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ocak ayında gazetemizde yayımlanan bir haber için verdiği görüşte, “TBMM, bir erken seçim kararı alırsa elbette aday olabilir. İstisna geçerli. Anayasa, TBMM bir erken seçim kararı almazsa aday olamaz diyor. Yoruma açık bir madde değil. Kendisine ve bilime saygısı olan herhangi bir akademisyenin tersini söylemesi mümkün değil” demişti.

İktidar, hukuk devletini ve anayasayı ayaklar altına alıp çiğnerken Sabih Kanadoğlu’nu saygıyla anıyor ve bu hukuksuzluğu sadece izlemekle kalmayanları da tarihe kaydetmek istiyorum!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları