Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Laik Cumhuriyete operasyon çekiyorsunuz!

20 Kasım 2024 Çarşamba

Orduda tam bağımsızlıkçı Atatürk’ün izinden giden kimse olmayacak ki emperyalizm işbirlikçisi tarikatçılar olabilsin. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyen teğmenlerin ordudan atılması istenecek ki onlar gibi düşünenlere de göz dağı verilsin.

Yargıda evrensel hukuk ilkelerine bağlı Atatürkçü hâkim, savcı bırakılmayacak ki iktidar yargıya dokunulabilsin, anayasa rahatlıkla çiğnensin, hukuk devleti yerle bir edilsin ve bunlar yapılırken kimse hesap soramasın.

Üniversitelerde Atatürkçü ve solcu akademisyen kalmayacak ki üniversiteler medreseye dönüşsün, gençler siyasal İslam doğrultusunda yönlendirilebilsin.

Örgün eğitimde Atatürkçü ve solcu öğretmenler olmayacak ki çocukların kafası hurafelerle doldurulabilsin, bilimsel laik eğitim çöpe atılsın.

Milli eğitimden Atatürk çıkarılacak ki “Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor; amaca ve eyleme dayalı bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Gericiliğe hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz” diyen Atatürk’e karşı tarikatçı milli eğitim bakanı, “Sizin laiklikten anladığınız, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuranıkerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şeyle benim anladığım aynı değil” diyerek iftira atabilsin!

Diyanet İşleri Başkanlığı’na Atatürk düşmanları doldurulacak ki yobaz fetvalarla toplum birbirine düşürülebilsin, ÇEDES gibi gerici projelerle çocukların beyinleri yıkansın.

Devletin her kademesindeki Atatürkçü ve solcu kadrolar saf dışı bırakılacak ki iktidar yanlısı bürokrasi yapılan sahtekârlıkları gizlesin, yolsuzluk çarkı dönsün, halkın parası yandaşlara hızla akıtılsın.

***

Kısacası bir zamanlar laik Cumhuriyeti kuran ve taşıyan üçlü sacayağında, Harbiye, Mülkiye ve Tıbbiye’de, hiçbir Atatürkçü ve solcu kalmayacak ki emperyalizm bu coğrafyadaki amaçlarını engel olmadan yürütebilsin.

Mezuniyet töreninde yıllardır yinelenen kılıç çatma ve askerlik yemini etme geleneğini yerine getirip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyen teğmenlerin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmeleri, bütün bu operasyonun yalnızca bir parçasıdır: AKP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ordunun ebedi komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ve ilkelerini tamamen yok etmeyi hedefleyen karşıdevrimin partisidir; daha önce de yazdığım gibi iktidara tarikatlar koalisyonu kurarak gelen AKP, 22 yılda kendisi artık karşıdevrim tarikatıdır. 

***

Yaşananlar bir bütün halinde değerlendirilmezse o cesur teğmenlere yapılanları, anlamak olanaklı değildir. Bakmayın siz Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarının olayı basit bir “disiplin suçu” gibi gösterme çabasına! Neymiş efendim, TSK tartışmaya açılmış, itibarı zedelenmiş!

4 Temmuz 2003’te Irak’ta ABD’li askerler on bir Türk askerinin kafasına çuval geçirip kelepçeleyerek esir aldığında, “ABD’ye nota verilmeli” diyenlere, dönemin başbakanı ve AKP genel başkanı olan Erdoğan’ın “Ne notası veriyorsun? Onu söyledim... Müzik notası mı? İki tane ortak arasında dargınlık olduğu zaman, bu dargınlığı nasıl gideririz, ona çalışılır. Ortak, ‘Yanlış yapıldı’ diye ortaklığı bozmaz...” yanıtını verdiğinde zedelenmeyen itibar, teğmenler “Mustafa Kemal’in askeriyiz!” dediğinde mi zedeleniyor?

Cübbe giyip takke takarak tarikat toplantısına katılan Tuğamiral Mehmet Sarı disiplinsizlik suçu işlemiş sayılmadı ve aksine bütün haklarını alarak emekli oldu ama “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyen tarihin ilk kadın Harbiye birincisi Ebru Eroğlu disiplinsizlik suçu işledi, öyle mi?!

Siz kimi kandırıyorsunuz? Laik Cumhuriyete operasyon çekiyorsunuz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları