Öztin Akgüç

Ekonominin bir sorunsalı TCMB

08 Mayıs 2024 Çarşamba

Merkez Bankası’nın temel görevi, fiyat, finansal, genelde ekonomik istikrarı, kararlılığı sağlamaktır; korumak, sürdürmektir. Ancak MB’ler izledikleri yanlış politikalarla, geciken önlemlerle ekonomik krizi tetiklemekte, derinleştirmekte istikrar sağlayıcı değil istikrar bozucu da olmaktadır. Bu bağlamda neoliberal politikaların izlendiği dönemde TCMB tipik örnek olmaktadır. 1994, 2020-2021 günümüz ekonomik bunalımlarında TCMB’nin katkısı belirleyicidir. 1994 yılında da enflasyon hızlanır, kur yükselir, cari işlemler açığı büyürken, TCMB’nin faiz indirerek genişletici para politikası izlemesi krizi tetiklemiştir. 2000 yılında uygulamaya konulan “Enflasyonu Düşürme Programı”nda, IMF’nin telkinleri doğrultusunda strateji olarak döviz kuru hedeflenmesi izlenmiş, “ABD doları +0.77 Avro”dan oluş döviz sepeti çapa olarak kullanılmış, TCMB’nin iç varlık toplamı sınırlanmış, parasal genişleme bankanın dış varlık, artışına bağlanmış, sonunda ekonomi likidite bunalımıyla krize sokulmuştur. 2017 sonrası enflasyon hızlanır, kur yükselir, yurtdışına sermaye çıkışı olur, cari işlemler açığı büyürken faiz indirimi, döviz satarak kuru korumaya kalkışmak, KKM diye faiz yükü üstlenmek, ekonomik istikrarsızlığı şiddetlendirme bir yana TCMB’nin mali yapısını da bozmuş, itibarını zedelemiştir.

Sözel olmaktan çok finansal tablolar, açıklayıcı nesnel bilgiler verir. Bilanço, izlenen politikaları taşınan riskleri, risk yönetim anlayışını da yansıtır. TCMB’nin 31/12/2023 tarihli bilançosunda 2 trilyon 424 milyar TL varlığın, 1 trilyon 636 milyar TL’lik bölümü gerçek değer değil, TCMB’nin hesap planından kaynakların (dönem zararı+değerleme hesabı) UFRS (Uluslararası Finansal Raporlama Standardı) ve tek düzen hesap planına göre zarar, özkaynaktan kayıp olduğundan eksi (-) işaretle bilançonun pasifinde özkaynak tutarından indirilmesi gerekirken TCMB’nin hesap planında (A.15) bir değer gibi varlıklar arasında gösterilmektedir.

Yabancı para varlık ve yükümlülüklerin altın mevcudunun, bilanço günü itibarıyla değerlendirilmesinden kaynaklanan, lehe ve aleyhe farklar bankanın hesap planında “değerleme hesabı”nda izlenmektedir. Banka aleyhine oluşan değerleme farkı, bir değer gibi bilançonun varlık bölümünde (A.14) gösterilmektedir. UFRS ve tek düzen hesap planına göre değerleme farkının bilançoda değil, kapsamlı kâr-zarar tablosunda yer alması gerekir. TCMB’nin 2023 yılı zararı 818.2 milyar değil, UFRS ve tekdüzen hesap planına göre kapsamlı zararı, dönemin aleyhe hesabındaki 489.3 milyar TL fark da eklendiğinde 1 trilyon 307 milyar TL olmaktadır.

TCMB, 25 bin TL sermayeli anonim şirket olarak kurulmuş olup kuruluş kanununda açıklık bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre (md.603) “şirket esas sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının şirketin zararını karşılayamaması” halinde ortaklardan ek ödeme yükümlülüğü istenebilir. Kuruluş kanununda bu bağlamda açık hüküm olmamakla beraber, Hazine’nin zarar ve değerleme farkını üstlenerek karşılığında düşük faizli uzun vadeli devlet tahvili vermesi yalnız özü itibarıyla değil bilançonun yapısının muhasebe kurallarına uyması açısından da uygundur.

Para basma (seigniorage) hakkı devletindir. Hazine dolanıma banknot çıkarma hakkını, kâr Hazine’ye devredilmek üzere uzun süreli sözleşmeler ile Merkez Bankası’na vermektedir. MB’lerin dolanıma banknot çıkardıklarında faiz geliri elde etmektedirler. MB’ler kâr amaçlı olmamakla beraber doğaları gereği kâr sağlarlar. MB de zarar, olağandışı bir sonuçtar, özel “beceri” gerektirir.

TCMB’nin net rezervi olmaması nedeniyle kur riski, döviz likidite riski daha vahim. Yönetim riski vardır. Bu risk ülke genelindeki yönetim riskinden kaynaklanmaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları