Olaylar Ve Görüşler

Soframızda ne yiyoruz? - Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu

14 Ocak 2025 Salı

Son zamanlarda kamuoyunun tartıştığı konulardan biriside gıda güvenliği. Tağşiş yapan firmaların listeleri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kamuoyuna ifşa edildi. Gümrüğe takılan kuru incir, antepfıstığı, asma yaprağı ve limon gibi ihraç ettiğimiz ürünlerin limitleri aşan pestisit kalıntısı nedeniyle Türkiye’ye geri gönderilmesi gündemi sık sık meşgul etmeye başladı. Aslında bu sorun dünden bugüne ortaya çıkan bir sorun değil. Avrupa Komisyonu’na bağlı Alarm ve Dayanışma Ağı’nın (ACN) 2023 yılı raporuna göre Avrupa Birliği sınırlarında gıda güvenliği risklerine ilişkin yapılan geri bildirimlerde ülkemiz 408 bildirimle ilk sırada yer alıyor. 

TARIMSAL İLAÇ KULLANIMI ARTIYOR

Türkiye’yi 333 bildirimle Çin, 303 bildirimle Hindistan takip ediyor. Bu 408 bildirimin 168’i pestisit kalıntılarına ilişkin bildirimler. Geri gönderilen bu ürünlerin iç pazarda satıldığı iddialarını bakanlık yalanladı ve bu ürünlerin imha edildiğini iddia ederek ilave önlemleri devreye soktu. Ülkemizde tarımsal ilaç kullanımı her geçen yıl bir önceki yıla göre artmaktadır. 2013’te 39.4 bin ton olan ilaç kullanımı 2023 yılında 57.7 bin tona çıktı. Dünyada dekar başına ortalama ilaç kullanımı 180 gram iken Türkiye’de 270 gram yani dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Çiftçi, devlet tarafından verilen desteklerin yetersiz kalması nedeniyle organik tarım ve iyi tarım uygulamalarından uzaklaşmış, uzaklaştıkça da geri gönderilen ürünlerin sayısı da yıldan yıla artmaya başlamıştır. İlaç kullanımını azaltmanın, kalıntı problemini ortadan kaldırmanın yolu organik tarım ve iyi tarım uygulamalarının artması ile mümkündür. Ve bu da devletin çiftçiye verdiği desteği yükseltmesinden geçmektedir. 

AB’de toplam tarım arazileri içinde organik tarım yapılan alanın oranı yüzde 9.1 ve hedefleri bu oranı yüzde 25’e çıkartmak. Bu sayede kimyasal gübre kullanımını yüzde 20, pestisit kullanımını ise yarıya indirmeyi hedefliyorlar. Ülkemizde ise hedef yüzde 5. Hedef yüzde 5 ancak her geçen yıl hedeften uzaklaşıyoruz. 

ÇÖZÜM NE?

2012 yılında tarım alanlarımızın yüzde 3’ünde organik tarım yapılıyorken, 2023 yılına gelindiğinde bu oranın yüzde 0.9’a düştüğünü görüyoruz. Benzer durum iyi tarım uygulamasında da söz konusu. 2018 yılında 73 bin 286 üretici 615 bin hektar alanda iyi tarım sertifikası ile üretim yaparken 2023 yılında üretici sayısının 8 bin 45’e, üretim alanının ise 372 bin hektara düştüğünü görüyoruz.

Bu trajik düşüşlerin en önemli nedeni iyi tarım ve organik tarım uygulamalarına verilen desteklerin yıllar içinde azalması ve kapsamının daraltılması. Organik ve iyi tarım uygulamalarındaki azalış pestisit kullanımını artırmakta ve kontrolsüz uygulamalar kalıntıya neden olmaktadır. Bu durum bir yandan halk sağlığını tehdit ederken bir yandan da ekonomik kayıplara yol açmaktadır. 

Çözüm, tarladan sofraya kadar ürünlerin izlenmesi, pestisit kullanımının kontrol ve kayıt altına alınmasını sağlayan iyi tarım ve organik tarım üretiminin artırılması ve üreticiyi bilinçlendirmekten geçiyor.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU
TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU ÜYESİ
CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları