Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kalkınmayı engelleyen yanılgılar
Öğretide kalkınma modelleri olduğu gibi; karşıt kalkınmanın ayartılarla engellendiğini açıklayan, savunan görüşler de vardır. Kalkınmanın engellediği modeller içinde yaygın olanı “The false paredigm model”, yanlış paradigma modelidir. Modelin özü, gelir düzeyi yüksek ekonomilerin iktisatçılarının, uluslararası finansman kurumlarının, uzmanlarının; gelişmekte olan ülkelere önerdiği politikaların, stratejilerin yanıltıcı ve aldatıcı olması, ülkelerin koşullarına uygun olmaması nedeniyle kalkınmayı engellemesidir.
Ülkelerin bu yanlış önerilerin, aşılamaların, zorlamaların ayartısına (iğvasına) kapılarak yanılgıya düşerek politika, strateji belirlemeleri ve izlemeleri kalkınmayı engellemektedir.
Ülkenin elitleri, üst düzey kamu görevlileri, işveren sendikaları, kapitalist ülkelerde eğitim almış olanlar, yeterli bilgiye de sahip olmadan sağlıksız gösterişli modelleri, önerilerin büyüsüne kapılarak çoğu kez önsel (apriori) irdelemeden benimseyerek uygulamaya kalkışmaları ülkenin kaynak kaybıyla sonuçlanmaktadır.
Çokuluslu Batılı firmalarla iş ortaklığı kuran, yabancı sermayenin öncüsü olarak davranan uluslararası finansal kurumların önerilerini, kapitalist ekonomi öğretisinin dogmalarını benimseyen, uygulayan, emperyal güçlerce desteklenen işbirlikçi komprador (comprador group) olarak tanımlanan; iş insanları, yöneticiler, politikacılar, kalkınmanın engellerinden olmaktadır.
Serbest pazar ekonomisi dogması altında liberalleşme, sermayenin teşviki, özelleştirme, kamunun mülksüzleştirilmesi, devlet düzenlemelerinin azaltılması, ithal ikamesi yerine ihracat önceliği, altyapı projelerinde kamu özel işbirliği (KÖİ) önerileri, uygulamaları, kalkınmayı engellediği gibi gelir dağılımını da bozmakta, toplumsal barışı olumsuz etkilemekte, demokratik düzenin de altını oymaktadır.
Yanlış model paradigmasının ekonomik olarak gelişmiş, gelir düzeyi yüksek ülkelere bağımlılık, bu ülkelerin başatlığı gibi (dependence dominand) ulusal egemenliği kısıtlayan etkileri de olmaktadır.
Ülkemiz, yanlış ekonomik model seçilmesi, uygulamasının; dışa bağımlılık, ikili yapı oluşması, kronik enflasyonla birlikte işsizlik gelir ve servet dağılımının bireyler, gruplar, bölgeler itibarıyla daha da bozulması; sürekli dış ticaret ve bütçe açıkları vermesi iç ve dış borçların artması düşük belki de negatif büyüme hızı gibi sonuçlarını da yaşamaktadır.
Ülke, askeri darbe, Turgut Özal’ın iktidara getirilmesiyle, dış telkinlerle planlı ekonomiden neoliberal serbest pazar ekonomisine geçmiş, ekonomik başarısızlığın yanı sıra emperyal güçlerin başatlığının politik etkileriyle de ulusal egemenliği, bağımsızlığı da zedelenmiştir.
Türkiye için emperyal güçlerle yakın ilişkiler, AB üyeliği, ABD ile stratejik ortaklık, değer önceliği olamaz. Ülke dış odaklara mesafeli olmalı, kamu ağırlıklı planlı ekonomi modeline dönmelidir. Türkiye AB’nin çöplüğü, Trump’ın seviyesiz, hadsiz söylemlerinin muhatabı olmamalıdır. Yaptırım tehdidine, bir şekilde karşı yaptırımla misilleme yapılmalıdır.
Devlet, kamulaştırma yoluyla değil, vergi, kredi, sermaye artışı, taban ve tavan fiyat belirlemeleri, KİT kurarak, ekonomide yönlendirici ve üretici olarak etkili olur. Türkiye, yanlış, taraflı ideolojik dış telkin ve zorlamalardan kurtulmalıdır.
Ülkede Cumhuriyeti, vatandaşlığı, içselleştirememiş geniş bir kitle ile işbirlikçi bir grubun kalkınmada engelleyici rol oynadığı dikkate alınmalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
En Çok Okunan Haberler
- Trump'tan Erdoğan açıklaması
- Roketsan mühendisinin ölümünde yeni ayrıntı
- Feti Yıldız: Öcalan için bir tane şart var
- 'Siyasi yasak' davasında yeni gelişme
- Devlet Bahçeli gitti, Sinan Ateş geldi
- Dışişleri Bakanlığı'ndan 'Türkiye'ye baskı' çağrısı
- 'Evladımdan sır istemişler vermemiş'
- Fuat Uğur ve Ersan Şen canlı yayında birbirine girdi
- İran'ın yeni başkenti açıklandı
- Yeşilçam'ın 'kötü adamı'nın acı günü!