Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukukun işlevsizleşmesi
Hukuk toplum yaşamında özel ve tüzel kişiler, bireyle devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen uyulması gereken kurallar bütünüdür. Amaç devletin hukuka bağlılığı, kişilerin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması, ilişkilerde adil çözümle herkesin hakkını almasıdır. Hukuk toplumsal yaşamın temel kurallarıdır.
Hukukun işlevsizleşmesi, etkinliğini yitirmesi, yozlaşması “profanizm” toplum yaşamında istenmeyen gelişmelere yol açar. Hukuk kurallarını uygulayan, hukuki düzeni sağlamakla, ilişkileri hukuk kurallarına uygun biçimde çözmekle görevli yargının güven yitirmesi, suç oranını artırır, mafya düzenini geliştirir, teröre elverişli ortamı yaratır, toplumsal barışı bozar, zedeler, kargaşaya yol açar.
Yargıya güven yitirilince, kişisel hak arama “ihkakı hak” olmaya başlar. Kişi, haklı gördüğü şeyi zor da kullanarak elde etmeye başlar; suç, şiddet, yasa ihlalleri artar.
Kişi, kişiler uyuşmazlıkları yargıya başvurarak değil, mafya aracılığı ile çözmeye yönelirler. Hukuk düzeninin yerini mafya düzeni almaya başlar. Mafya düzeni haksızlıklara, güçlünün haklı olmasına, güçsüzün kaybına, hakkını yitirmesine yol açar.
Yargı yürütmenin güdümüne girdikçe, devlet hukuk devleti olmaktan giderek uzaklaşır, hak ve özgürlüklerin güvencesi ortadan kalkar, keyfi kararlar toplum vicdanını yaralar, tepkiler doğurur, birlikte yaşama isteği, toplumsal barış zedelenir.
Hukuk toplumun bir kesimine yarar sağlama, bir kesimini de cezalandırma aracı haline gelir. Savcılar, Erdoğan, Cumhur İttifakı konusunda çok duyarlı hale gelir, bazı suçlar yolsuzluk, şiddet, yasa ihlalleri görmezlikten gelinirken, Erdoğan eleştirileri ülkede “cürümü ekber” sayılmaya başlanır; ağır ceza istemli davalar açılır, tutuklamalarla gözdağı verilir.
Adaletin mülkün (devletin) temeli olması uzun deneyimler sonucu varılan yargıdır. Temelin sarsıldığını görerek düzeltici önlem almak gerekir.
Hukukun işlevini yitirmekte olduğu, giderek yitireceği yıllar önce öngörülmüş, yazılmış ancak görmezden gelinmiştir. Çok sayıda hukuk fakültesi açar, görece düşük giriş puanlı öğrencileri alır, bazı vakıf üniversitelerinde “çan sistemi” değerlemeyle de not verilirse sonuçta diploma verilir ancak hukukçu yetiştirilemez. Çan sistemi değerlemede, örneğin sınavda 10 üzerinden 7 veya “C” ancak geçebilir bir sınav kâğıdını çanın tepesine çıkarır; diğer not da yükselirse, sonuçta eğitim verilmeden diploma verilmiş olur.
Hukuk eğitim müfredatında, eğitim programında, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, hukuk tarihi, Roma hukuku, iktisat konuları yer almalı, yetkinlikle işlenmelidir. Mülkiye’yi bitirdikten sonra Ankara Hukuk Fakültesi’nde fark sınavlarını verdiğimden konuya yabancı sayılmam.
Yargıda görev alacakların sınav dışında oldukça uzun bir yetiştirme dönemi, yetkili değil yardımcılık dönemi geçirmeleri, öğrenim, deneyim edinmeleri gerekir.
Eğitimin yanı sıra dürüstlük, medeni cesaret sahibi olmak, alçakgönüllü olmak, çalışkanlık, herhalde yargıda görev alacaklarda aranan niteliklerdir. Yargıç, siyasal hatta kamuoyu baskılarına karşı, etki altında kalmadan karar vermelidir.
Ekonomik kalkınma, toplumsal barış, özgürlük güven için hukuka işlevlik kazandırılmalı, haksızlıkların önlenmesi, adaletin sağlanması, sorumlulukların saptanması hatta cezalandırılması gerekir.
Düşünür, yazar Henry David Thoreau bu özdeyişini yineleyeyim. “Haklıların mahkûm edildiği bir ülkede tüm doğruların yeri cezaevidir.”
Adalet dilenerek, acındırarak sağlanamaz. Adalet bazılarının inayeti değildir; mücadele savaşımla kazanılır.
Adalet tanımı Romalı hukukçu Ulpianus’tan bu yana fazla değişmemiştir. Adalet kavramı, dürüst yaşamayı, herkesin hakkını almasını da kapsar.
Temel hukuk kurallarına aykırı keyfi kararların, uygulamaların, eylemlerin bir sorumluluğu yaptırımı olmalıdır. Kamu görevlileri, keyfi, bazı kişi ya da çevrelere yaranmak için yetki kullanamazlar. Devlet, keyfi uygulamalar, haksızlık nedeniyle tazminat ödemek zorunda kalırsa ilgiliye geri dönmeli, rücu etmelidir. Keyfilikle, kişisel beklenti hukukla bağdaşmaz. Yargıçların savcıların da sorumlulukları, topluma hesap verme zorunluluğu vardır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- Özgür Özel'den grev çağrısı!
- 2025 yılının asgari ücreti belli oldu!
- Açıklanan asgari ücrete tepki yağdı!
- Erdoğan'dan açlık sınırına sadakat!
- 'Asgari ücret' yanıtı sonrası ifadeye çağrıldı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'e şok protesto!
- Oytun Erbaş'ın 'asgari ücret' yorumu pes dedirtti
- ‘Gelecek-Saadet’ grubuna yeni çözüm!
- Acun Ilıcalı'dan taraftarlara mesaj!
- Bakan Işıkhan asgari ücreti böyle duyurdu!