Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkleri Yatırıma Çağıran Fransa'nın Sırrı

19 Ekim 2011 Çarşamba
\n\n\n

Dünyanın 6. büyük ekonomisi olan Fransa aynı zamanda dünyanın en çok yatırım çeken 3. ülkesi. Buna karşın geçen yıldan beri harıl harıl aralarında Türkiyenin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerden yatırımcı çekme gayreti içinde. Bu amaçla oluşturulan Fransa Yatırım Ajansı (IFA) BRIC ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) yanı sıra İstanbulda da geçen sene haziran ayında bir ofis açmıştı. Her ne kadar Türkiyenin AB üyeliğine karşı olumsuz tavrını korusa da, belli ki iş yatırımlara gelince, özellikle de eğer bu yatırımlar istihdam yaratıcı yatırımlarsa, Türkiyenin önemi artıyor. Tabii bu arada Fransanın da Avrupayı saran krizden payını aldığını ve işsizliğinin arttığını unutmayalım.

\n

IFAnın Türkiye Temsilcisi Geraldine Filippi iki ülkenin iş insanları arasında bir köprü konumunda. Fransız hükümetinin, Fransada iş kurmak isteyen yabancı girişimcileri teşvik etme stratejisi çerçevesindeki tüm tanıtım ve koordinasyon faaliyetlerini yürütüyor. Geçen yıl IFAnın davetlisi olarak Fransaya gidip hem Bourgogne bölgesindeki nükleer enerji kümelenmesini yerinde izlemiştim, hem de Fransadaki en büyük yatırımı yapan Türk şirketi Orhan Holdingin Champagne bölgesinde bulunan Vitryteki üretim tesislerini gezmiştim. Bu yıl da Parise 1 saat uzaklıktaki Eure-Loire bölgesindeki kozmetik ve ilaç şirketlerinin kümelenmelerini inceleme fırsatı buldum. Fransa gerçekten de yabancı yatırımcı çekme konusunda örnek alınacak bir yöntem izliyor. IFAnın Paristeki merkezinde görüştüğümüz Genel Müdürü Serge Boscher Fransada 4 bin ABDli yatırımcı ve 3 bin 500 Alman yatırımcının faaliyet gösterdiğini söylüyor. Buna karşılık Türkiyeden gelen yatırımcı sayısı ise 40 gibi son derece küçük bir rakam. Buna karşılık Türkiyede faaliyet gösteren Fransız sermayeli şirket sayısı 960. Fransız firmalarının Türkiyede otomotiv, bankacılık, tekstil, turizm, enerji gibi alanlarda yatırımları bulunuyor. Boschere Türkiyeden bir yatırımcı neden başka bir ülkeyi değil de sizi tercih etsin? Farkınız ne ya da cazip ne tür destekler veriyorsunuz?sorusunu yöneltiyoruz doğal olarak. Çünkü hepimizin bildiği gibi Fransada işçilik oldukça pahalı. Boscherin yanıtı hazır: Evet işçiliğimiz ucuz değil ama son derece kalitelidiyor ve verimlilik oranının son derece yüksek olduğunu vurguluyor. Sonra da ekliyor: Biz sanayide katma değeri yüksek ürünlere yönelik yabancı yatırımcıyı çekmek istiyoruz. Zaten değer yaratmayı teşvik etmek amacıyla devlet 2010 yılında 35 milyar Avro tutarında bir fon sağlayarakgeleceğin yatırımları programınıbaşlattı. Bu çerçevede sürdürülebilir kalkınma; inovasyon ve Ar-Ge; yüksek eğitim ve öğrenim; bilişim; sanayi ve KOBİlere ciddi destekler veriliyor. Yabancı yatırımcılar bu kapsamda hem ulusal fonlardan yararlanabildikleri gibi bölgesel desteklerden ayrıca AB fonlarından da yararlanıyor. Boscher bu arada Fransada var olan dinamik pazarı ve nüfusunun da diğer Avrupa ülkelerine kıyasla artış eğimilinde olduğunu vurgulamadan edemiyor. Tabii bu arada Fransada yatırım yapan ve yapacak Türklerin çocuklarına yönelik iyi eğitim alabilmeleri için çalışmalar da başlattıklarını söylüyor.

\n

Aslında Fransanın yabancı yatırımcı çekmek konusundaki en önemli gücü bence yarattığı ekosistem ve bununla bağlantılı olarak gerçekleştirdiği kümelenmeler. Gerçekten de Fransa kümelenmeye son yıllarda hayli önem vermiş durumda. Kümelenmeyi konuyu bilmeyenler için aynı ya da birbirini tamamlayan sektörlerdeki işletmelerin, Ar-Ge te-sisleri ve üniversite ile bir arada toplandığı merkezler olarak tanımlayayım.

\n

Demiryolları grevi olduğu için araçla gittiğimiz Parise 1 saat mesafedeki Chartres kentinde Bölgenin Ekonomik Kalkınma Komisyonu Başkanı Jacques Briand bizi tarihi kentin yanı başındaki iki kümelenme bölgesine götürüyor. Dünyanın en büyük parfüm firmalarının faaliyet gösterdiği kozmetik vadisi ve ilaç devleri ile tedarikçilerinin kümelendiği ilaç vadisi. Her şey son derece sistemli öyle ki BriandYatırımcılar bir sanayi bölgesinde yaşamanın rahatsızlığını hissetmesinler istedik. İnşa edilen binaların hepsi tarihi kentimizin dokusu ile uyum içindediyor. Bölgede Eczacıbaşının satın aldığı Alman lüks banyo mobilyaları devi Burgbadın bir üretim tesisinin de bulunduğunu öğreniyoruz. İlaç kümelenmesi içinde 25 büyük ilaç devinin yanı sıra 67 KOBİ düzeyinde firma bulunuyor. Toplam 17 bin kişiye istihdam sağlanırken toplu alımlarla maliyetlerini düşürüyor, bölgedeki üniversite ve araştırma merkezlerinin tüm gücünden yararlanabiliyorlar.

\n\n\n

Fransa pazarında Vestel önde

\n\n\n

Zorlu Grubunun Vesteli Fransada 15 yıldan beri faaliyetini sürdürüyor. Ülkede televizyon pazarının düz ekranda yüzde 18i, buzdolabında yüzde 15i, çamaşır makinesinde yüzde 18i Vestelin ürünleri. Şirketin Fransadaki merkezinin Genel Müdürü Onur Tabak ile sohbet ediyoruz. Tabak üretimin hepsinin Vestelin Manisadaki fabrikasında gerçekleştiğini söylüyor. Vestelin yaptığı aslında büyük markalar için fason üretim. Kendi markası ile Avrupa pazarına giren Bekodan farklı olarak Vestelin stratejisi büyük markalara ve büyük mağaza zincirlerine üretim olmuş. Tabak bizim için miktar çok önemli diyor. Sanırım üretimi öyle büyütmüşler ki kendi kendilerine rakip olmamak için markalı üretime geçemiyorlar. Tabak Türkiyenin Fransa pazarında katma değerli üretim yapabilen bir ülke olarak görüldüğünün altını çiziyor. Konuştuğumuz bir diğer kişi de Türk-Fransız Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Önder. Türkiyede de faaliyet gösteren Fransız denetim ve danışmanlık şirketi Mazarsın La Defensedaki ofisinde konuştuğumuz Önder bu oluşumla hem iki ülke arasındaki ilişkileri düzenleme hem de Fransadaki Türk yatırımcıları tek çatı altında buluşturup güç birliği yapmayı gerekirse bir ekonomik baskı grubu oluşturmayı hedeflediklerini anlatıyor.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Zehir... Çifte standart 20 Aralık 2024
Bir garip ülke 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları