Olaylar Ve Görüşler

Güçlendirilmiş parlamenter sistem - Erol Alpar

21 Aralık 2024 Cumartesi

Parlamenter sistem, yasama, yürütme ve yargının birbiriyle olan ilişkilerinde dengeleri gözeten yönetim sisteminin adıdır. Hukuk devleti ise hukukun üstün kılındığı yönetim biçimi olup parlamenter sistem bu yazıda yer vereceğimiz unsurlar yanında hukuk devletinin öğeleri arasında yer almaktadır.

Çağdaş özgürlükçü demokrasi ile yönetilen cumhuriyet rejimlerinde, hukuk devletinin bütün kural ve kuramlarına ayrıntılı bir biçimde anayasalarda yer verilmektedir. 

Bir ülkede hukuk devletinden söz edebilmek için hukukun üstünlüğü, güçlendirilmiş parlamenter sistemin sağlanması, temel hak ve özgürlüklerinin tanınması, özgürlükçü demokrasi ve nihayetinde özgürlüklerle donatılmış cumhuriyet, muhalefetin de söz sahibi olduğu çoğunlukçu demokrasi ve yargıç (savcı) güvencesi, yönetimin ve dolayısıyla yürütmenin ve yasama organının yönetsel ve anayasal denetimi, yönetimin kendi içinde denetim mekanizmalarının oluşturulması ve yönetim birimlerinin özerk bir yapıya kavuşturulması, kamunun hesaplarını denetleyen ve yargısal denetime tabi tutan Sayıştay’ın, yaptığı işlevin gereği olarak Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’da olduğu gibi yüksek mahkemeler arasında yer verilmesi ve dolayısıyla üyelerinin yargıç güvencesi altında görev yapmaları, hukuk devletinin olmazsa olmazıdır.

ERKLER AYRIMI

Konuyla ilgili şu saptamaları yapmak gereklidir: Hukuk devletinde kazanılmış hakların korunması, yönetimin hareket serbestisi alanının (takdir hakkı) yargısal denetime tabi tutulması eşitlik, genellik, idarenin bütünlüğü, yönetimin paralelliği ilkelerine uygun işlem ve eylemlere yer verilmesi gerekliliğinin yanında en önemli noktalardan birisi de anayasamızın demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin değişmez ve değiştirilemez hükmünün korunması da hukuk devletinin unsurları arasında yer alması gerekir. Ayrıca eskiden olduğu gibi adalet divanının kararlarının bağlayıcı olduğu da anayasamızda yer almalıdır.

Ancak cumhuriyet ve özgürlükçü demokrasiden dolayısıyla hukuk devletinden söz edebilmek için ayrıca yasama yürütme ve yargının hukuk devleti kural ve kuramlarına uyarlık sağlayacak biçimde işlemler ve eylemler tesis etmeleri de hukuk devletinin olmazsa olmazıdır.

Bu bağlamda erkler ayrımında yasama, yürütme ve yargı eşit konumda olup öğretide yargının yasama organını anayasal yargı denetimine tabi tutması, yürütme ve yönetimin işlem ve eylemlerine karşı yönetsel yargı denetlemesinde görevli olması gerçeği karşısında eşitler arasında birinci sırada olduğu kabul edilmektedir.

Yasama organı asli işlevi olan “yasa yapma” dışında yürütmeyi, anayasa ile kendisine tanınan denetim unsurları ile denetlemesi ve iktidarın oluşumunda onayının alınması parlementer sistemin gereğidir.

Bütün bunlarla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nde tarihi perspektif içerisinde denenmiş yönetim biçimleri ve çağdaş devlet yönetim sistemleri gözetildiğinde kamu yararı açısından da en doğru ve akıllıca olanının güçlendirilmiş parlementer sisteme dönüş olacağı kuşku götürmez bir gerçektir. Güçlendirilmiş parlementer sistem yukarıda saydığımız unsurları içeren hukuk devletinin de kaçınılmaz gereğidir.

EROL ALPAR
KAMU HUKUKÇUSU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları