Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şahsıma Mektuplar (46) Ezeli dostum Trump!

21 Aralık 2024 Cumartesi

Her biri ötekinden güzel, beni çok iyi tarif eden sözlerini çerçevelettim, duvara astım. 

Şahsımın ganimet topraklarında “askıda ekmek”, “askıda simit” gibi uygulamaları var. Ben de senin mesajlarını “askıda mektup” haline getireceğim, isteyen istediği kadar alsın. Terörist cehapeli belediyelere inat, bu da şahsımın milletime hizmeti olsun!

Bende yerin başka. Senin en güzel yerin, övgü dolu sözlerin! Danışmanlarım bunu besteletelim, marş yapalım dediler. Olur dedim. Onuncu Yıl Marşı’ymış, İzmir Marşı’ymış, bir dizi gereksiz marş var. Onun yerine bunu söylesinler!

Bir de senin o kural tanımazlığın yok mu, şahsımı şahsımdan alıyor, şahsıma götürüyor. Tam benim üslubum. 

Ben kuralı niye tanıyacağım, kural beni tanısın! Söylediğim kural oluyor, her şey tamamlanıyor!

***

Suriye’nin anahtarının bende olduğunu söylemişsin. Anahtara bayılırım! Suriye’den şahsıma kaç anahtar düşer bilmem ama ülkenin tümünün anahtarının bende olması, enfes bir şey! Bu durumda Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü de bende demektir. 

Danışmanlarım anahtarı çoğaltıp birini İsrail’e verdiğini söylediler. Şahsımca bir sakıncası yok. Sadece yeni duymuş gibi yapar, şiddetle karşı çıkmış gibi konuşurum. Bunları anlayacağını düşünüyorum. İsrail’le “hiçbir konuda anlaşamıyormuş gibi görünme” anlaşmamız gayet güzel işliyor. Bak işte; Golan Tepeleri’ni pikniğe gider gibi işgal etti. Bir şey dedik mi? Demediğimiz gibi 85 milyondan çıt çıkmamasını da sağlıyoruz. Cehape iktidarda olsa cuma günlerini eylem günü ilan eder, Kocatepe’den Hacıbayram’a mesken tutar ortalığı inim inim inletirdik. 

İsrail için yerküreyi Kürecik haline getirdik. Daha ne yapalım?

Çok güçlü, çok akıllı olduğumu söylemişsin. Bu gücü akıllı kullan demek istiyorsun. Elbette, şahsım taş demeden taşeronu anlar!

1 Mart tezkeresi döneminde Meclis’ti, MGK’ydi, bir dizi engel vardı. Şimdi her şey benim. Kabine toplantılarımız o kadar verimli geçiyor ki! Sağ olsun bakan arkadaşlar, “Az sonra anlatacağınız yeni kararlar çok yerinde. Sonuna kadar yanındayız” diyorlar. Mübarek, Saraya Bakanlar Kurulu!

Çok güçlü ve etkili bir ordu kurduğumu söylemişsin. Suriye’deki ordudan söz ediyorsan haklısın. Önce Özgür Suriye Ordusu dedik! Ama bu özgürlük sözcüğüne çok alışmamak lazım. Şimdi Suriye Milli Ordusu diyoruz. Ordu emrinde! Bunu duymak istediğini anladım!

Şahsıma ait ülkedeki ordudan söz ediyorsan ayrıca haklısın. Kuleli’yi, harp okullarını kapatarak daha da güçlendik. Senin F-35’leri vermemen de gücümüze güç kattı!

***

Bütün bu övgülerinden anlıyorum ki şahsımın BOP eşbaşkanlığı devam edecek. Bak Afganistan’a 100 bin askerle girdin. 2 bin 500 kayıp verdin. 2 trilyon dolar harcadın. 

Suriye’de bunun yüzde birini harcayarak yapabilirsin! Şahsıma akıllı olduğumu söylerken senin de hayli akıllı olduğunu hissetmiyor değilim! Gel bu hissi, hisseye çevirelim. Payımızı sen takdir et.

20 Ocak 2025’i tespihle çekiyorum. Güzel bir çalışma dönemi olacak. 

Kural, etik, hukuk yok. Kır al, tetik var, bunları nasıl bir hukukla şekillendireceğimize sonra karar veririz.

Uluslararası hukuk, stratejik ortaklık yok.

Pazarlık var!

İç-dış dengeyi de kurdum:

Dışarıda pazarla, içeride azarla!

En kalbi duygularımla...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriyeliler döner mi? 19 Aralık 2024
Trump övüyor mu? Yoksa... 18 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları