Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çok acil! Başarı öyküleri aranıyor...

16 Aralık 2016 Cuma

Evet, acil olarak başarı öykülerine ihtiyacımız var. Ama öyle göz boyama ya da pazarlama şaheseri hikâyelere değil, gerçek başarı öykülerine. Sanatta, eğitimde, sporda, bilimde, iş dünyasında... Toplumsal çürümüşlüğümüzün içinden sıyrılabilmemiz, bir nebze olsun başımızı kaldırabilmemiz için gerekli bu. “Bu ülkede güzel şeyler de olabiliyormuş” dedirtecek başarı hikâyelerine, başkalarına “onlar başardı, ben de başarabilirim” motivasyonu verebilecek öykülere, gençlere rol model olabilecek kişilere... Geçen sene esen Aziz Sancar rüzgârı gibi... O kadar olmasa bile yüzümüze bir küçük gurur gülümsemesi oturtacak başarılara. Yoksa bu pisliğin içinde boğulup gideceğiz hepimiz...
Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Manisalı 15 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı’nın başarısı gibi... Ya da aralarında madde bağımlılarının da bulunduğu gençlerden kurulan Zeytinburnu Belediyesi Buz Hokeyi Takımı’nın önce Türkiye Şampiyonluğu derecesine yükselmesi, ardından Avrupa Grup Şampiyonu olması gibi... Karşıyaka Anadolu Lisesi öğrencisi Elifnaz Şentürk, aile hekimi olan babasının aşı muhafazasında yaşadığı sorunlara çözüm bulmak için geliştirdiği “ısıtma ve soğutma sistemlerini bir arada kullanarak sıcaklığı sabitleyen çoklu odalı cihaz” projesiyle Kanada’da “Bilimsel Proje Yarışması”nda dünya birincisi olması gibi...
Sayıca az olsa da, gündemin içine bile giremese de var. Ama hemen hemen hiçbirini hatırlamıyoruz değil mi? Ama patlayan bombalar, yangında kilitli kapıların ardında can veren yavrular, tacizler, tecavüzler, işsizlik, yoksulluk, terör derseniz yanı başımızda. Kulaklarımızı sağır eden kirli siyaset, her kapının ardındaki başkanlık söylemi, yalanlar, yalanlar... Eğitimdeki PISA verileri, hemen hemen her alanda (toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, gelir dağılımına, rekabet gücünden, işsizliğe) OECD ortalamasının çok altında seyreden rakamlar.
Ekonomi de farklı değil. İstediğiniz kadar milli seferberlik ilan edin. Üretim, yatırım ayağı çökmüş bir ekonomi ile nereye kadar gidilebilir ki? Yüksek dış bağımlılık ithalatı artırırken, ihracatın sürekli gerilediği bir yapı... Gerçek seferberlik, üretimin yolunu açmakla, insan kaynağının kıymetini bilmekle ve onu doğru yetiştirmekle başlar. OHAL gerekçe gösterilerek hâlâ açıklanmayan TUS sınavı yüzünden gencecik doktorlar evlerinde boş boş oturup bekliyor aylardır! Keza öğretmenler... Diğerleri...

Derin ekonomik krizde halkın yaratıcılığı
Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin son sayısında ilginç bir yazı vardı. Müfit Aksoy, geçen haftalarda yaşamını kaybeden Küba’nın devrimci lideri Fidel Castro’nun ekonomik krize karşı halkın yaratıcılığını kışkırtan mücadelesini yazdı. Halkın ellerindeki çok kısıtlı olanakları kullanarak, işbirliklerini ve yenilikçilik becerilerini geliştirerek nasıl güçlüklerin üstesinden geldiklerini anlattı. Bugün Küba, tarımda çevreyi tahrip etmeden ve sürdürülebilir tarıma dayalı gıda güvenliği ile; tıp, genetik, ilaç alanlarında dikkat çekici başarıları ile dünyaya yenilikçi modeller sunan bir ülke. Bu öyle kendiliğinden olmadı. Aksoy, içinde Che Guevara’nın da bulunduğu “Ulusal Yenilikçiler ve Aklileşenler Birliği (ANİR)” hareketini ve nasıl bu hareketin Küba’da her evin içine yayıldığını anlatıyor. Mutlaka okumalı. Hele bizim milli seferberliğin içini inceledikten sonra...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları