Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarımda ve Üretimde Kadının Adı Var! - Prof. Dr. Ferlâl ÖRS / Mehmet Şakir ÖRS
İçinde bulunduğumuz salgın koşulları ve yaşanan ekonomik-sosyal buhranın günlük hayata yansımaları, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, tüm toplumu derinden sarsıyor. Günlük yaşam giderek daha da zorlaşıyor. Yaşanan bunca zorluk içinde insanlar, karşılaştıkları ağır sorunlara karşın ayakta kalmanın, buhran koşullarına teslim olmamanın yollarını arıyor.
Bu arayışta ve direnişte, başı yine kadınlar çekiyor. Kadınlar, ailelerini ayakta tutmanın, olumsuzluklara teslim olmamanın bayraktarlığını yapıyor. Kıt kanaat olarak nitelenebilecek geçim ortamında, koşulları zorlayıp özverileriyle hayatı yeniden yaratıyorlar. Sonuçta bu gerçekliğin ayırdında olan herkese adeta şapka çıkartıp “İyi ki bu hayatta kadınlar var” dedirtiyorlar!..
Artık “soframızdaki yeri öküzümüzden sonra” değil!
Büyük şairimiz Nâzım Hikmet, yıllar önce kadınlarımız için yazdığı o güzelim dizelerinde şöyle diyordu:
“Korkunç ve mübarek elleri, /
İnce,
küçük çeneleri, kocaman gözleriyle, /
Anamız, avradımız, yarimiz. /
Ve sanki hiç
yaşamamış gibi ölen. /
Ve
soframızdaki yeri, /
Öküzümüzden sonra gelen...”
KADININ EMEĞİ VE YARATICILIĞI
Toplumsal hayatımız, şiddete uğramış, mağduriyet yaşamış kadınların üzücü haberleriyle gölgelenmiş ve giderek bu olaylar çoğalmış olsa da her şeye karşın iyi ve güzel gelişmeler de yaşanıyor. Son dönemde sayıları hızla artan kadın kooperatifleri ve kadın dayanışma inisiyatifleri, hayata ağırlıklarını koyuyorlar. Böylece kadınlar, aileleri ile birlikte kendi yazgılarını da değiştiriyorlar. Bu gelişmeye koşut olarak, artık toplumsal yaşamdaki konumları ve dolayısıyla sofradaki yerleri de değişiyor!..
Anadolu’nun dört bir yanından göçle gelip büyük kentlerin çeperlerine yerleşen ve kendilerine yeni dünyalar kuran yoksul kadınlar, artık emeklerini, becerilerini, yaratıcılıklarını birleştirip ekonomik bir değere ve kazanca dönüştürüyor. Bu gelirleriyle ailelerini ayakta tutmanın ve üretime, hayata aktif biçimde katılmanın güzelliğini yaşıyorlar.
Bu çabalar yalnızca büyük kentlerin çeperleri ve yoksul semtleri ile de sınırlı değil. Anadolu’nun değişik bölgelerinde de kadınların üretime yönelik faaliyetleri artıyor ve giderek aile ekonomisi içinde önemli bir ağırlık kazanıyor. Kadınlar, kırsal kesimde, tarımsal üretim faaliyetlerinde de başı çekiyor. Aile ziraatında ve özellikle hayvancılık uğraşısında da asıl yükü kadınlar üstleniyor. Giderek hayat, büyük ölçüde kadınların omuzlarında yükseliyor.
KARANLIĞI AŞMAK İÇİN
Aslında ülkemizin kadın nüfusu içinde ev kadınları önemli bir çoğunluk oluşturuyor. Genellikle muhafazakâr ve tutucu aile ortamlarında yetişen kadınların, içinde bulundukları dar çemberi kırmaları, toplumsal ve siyasal aydınlanma bakımından da önem kazanıyor. Ülkemizin temel problemleri olan yoksulluğun ve karanlığın aşılmasında, kadının ve özellikle de ev kadınlarının üretime, toplumsal hayata aktif katılımı yaklaşımı öne çıkıyor.
Geçmişte İzmir’in yoksul semtlerinde
yaptığımız “Yoksulların
İletişimi - Yoksulların Penceresinden Yaşama Bakış” ve Ege Bölgesi kırsalında gerçekleştirdiğimiz “Kırsal Kesimde İletişim” konulu alan
araştırmalarında; iletişim teknolojisinde ve uygulamalarında yaşanan
gelişmelerin, yeniliklerin, gerek kent yoksullarına ve gerekse kırsal kesimdeki
kadınlara kadar ulaştığını tespit etmiştik.
Bu gelişmeler, kadının konumunu ve özellikle de ev kadını olarak
tanımlanan geniş toplumsal kesimin günlük yaşamdaki rolünü doğrudan etkiliyor
ve değiştiriyor. Son dönemde
yerel yönetimlerin de
gayreti, çabası ve yol göstermesiyle oluşan ve giderek
sayıları artan kadın kooperatifleri, dayanışma inisiyatifleri ve semt
merkezleri, değişim sürecini daha da tetikleyip hızlandırıyor.
KADIN KOOPERATİFLERİ
Bu değişimde, kadının ve özellikle de ev kadınının üretime, ekonomik hayata katılımı başat
rol oynuyor. Kadın, ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durdukça özgürleşiyor. Ülkemizin
geleneksel aile yapısı içinde
kadının aktif, etkin ve belirleyici bir rolü var.
Kadınların örgütlenmesinin ve birlikteliklerinin
sağlanmasının, toplumun genelinin örgütlenmesinde
de görece önemli bir kolaylık sağlayacağını ve öncülük yapacağını düşünüyoruz. Günümüzde bunun en güzel örneklerini kadın kooperatiflerinde
görüyoruz.
Bu etkin ve anlamlı örgütlenme kapsamında, çevremizde gözlemlediğimiz o kadar çok
güzel örnek var ki... Bu örnekleri, boyutları sınırlı bir
gazete yazısına sığdıramayacağımız için, haksızlık yapmamak adına tek tek ele almadan, genel bir
yaklaşımda bulunmak istiyoruz.
Günümüzde kadın kooperatifleri daha da çoğalmalı ve yaygınlaşmalıdır. Bu
da yetmez, en önemlisi bu
kooperatifler Türkiye çapında
bir üst örgütlenmede buluşup
güçlerini birleştirmelidir. Böylece
hem kendi iç dayanışmalarını daha fazla güçlendirecekler hem de toplumsal -
siyasal hayata ağırlıklarını daha çok
koyabileceklerdir. Biz, ülkemizin içinde
bulunduğu tüm olumsuzluklara karşın kadınımız ve toplumumuz adına geleceğe
umutla bakıyoruz.
PROF. DR. FERLÂL ÖRS
MEHMET ŞAKİR ÖRS
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Ölüm nedeni belli oldu
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- 'O saraya, ben davaya’