Olaylar Ve Görüşler

2016 yılına bakış… Çözüm için yol haritası

07 Ocak 2016 Perşembe

2015’in yorgun Türkiye’sinin sorunları, 2016’ya devroldu. Sorunların çözüm şartları ağırlaştı. Toplumsal taleplere cevap verebilecek gelişmelerdeki kırılmalar derinleşti.

Ulusal-bölgesel-küresel gelişmelerin etkileşimi içerisinde olan Türkiye’nin temel sorunlarının, ‘nitelikli demokratikleşme, kurumsallaşma, toplumsal uzlaşma, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, çoğulculuk, katılımcılık, demokratik laiklik, yargı bağımsızlığı, denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik, insan odaklı’ gibi evrensel değerlerin şekillendirdiği yaklaşımlarla, çözülmelerinin mümkün olduğu tespitinin yapılması, tarihin, yaşanmışlığın, bilimin ve demokratik siyasetlerin ortaya çıkardığı bir gerçekliktir. 

Türkiye’nin ‘eksik demokrasi’si toplumsal taleplere cevap veremediği gibi, her geçen gün sorunların ağırlaşmasına da sebep olmaktadır. Türkiye siyasetlerinin, bünyesel sorunları, ‘iktidar’ gücünü elde edebilme mücadelesi dışında, uzlaşıcı ve çözümleyici değerlere yeterince sahip olamayışları, karşılaşılan engellerdendir.

Nitelikli demokrasi
Türkiye’nin öncelikli ve temel meselesinin ‘nitelikli demokratikleşme, kurumsallaşma, toplumsal uzlaşı’ olduğu gerçeği, yeni anayasa inşası sürecinin ve sonuçlarının önemini göstermektedir. Ancak TBMM’de, toplum içinde, siyasi partiler arasında müzakere etmeden; insani-toplumsal ihtiyaçlara cevap verilmesi çalışmaları yapılmadan, Başkanlık dayatması, kırmızı çizgiler, ‘Kandil’in fiili otorite yaratabilmek için çocukları silahlandırması, ölçüsüz güvenlik tedbirleri gibi gelişmeler, uzlaşı ve çözüm için kaygıları artırmaktadır.
Türkiye’yi doğrudan ve öncelikle etkilemekte olan, bölgesel-küresel güç ve çıkar çatışmaları ise sürekliliğini koruyarak, tehlikeleri artırmaktadır. Rusya uçağının düşürülmesiyle ortaya çıkan Türkiye konumu, siyasi-stratejik-jeopolitik- ekonomik riskleri ve hassasiyetleri boyutlandırmıştır. Suudi Arabistan-İran gerilimi de dikkate alındığında, Türkiye’nin iradesi dışında gelişebilecek riskler karşısında, Türkiye potansiyelinin kullanılmasının niteliği, hayati öneme haizdir. Türkiye’nin iç dinamikleriyle dış dinamiklerinin kesişmesi (Kürt sorunu, PKK, mezhep çatışmaları, bloklaşma, sınır değişiklikleri...) Türkiye siyasetlerinde ve parlamentoda nitelikli yönetişim meselesine dikkatleri çekmektedir.

Çözüm vizyonu

Türkiye; toplumsal barışın sağlanabilmesi, eşit haklara sahip vatandaşlık hukukunun hayata geçirilebilmesi, insan-toplumdevlet güvenliğinin ve saygınlığının gerçekleştirilebilmesi için, temel kriterlerinin içselleştirildiği bir ‘Yol Haritası’ üzerinde hareket etmek zorundadır. Önemli görülen öncelikli konular şöyle özetlenebilir:
* Nitelikli demokratikleşme vizyonu ile uyumlu siyaset üretimi,
*Temel sorunların çözümleri için yeni anayasa yapımının tarihi fırsat olarak görülmesi,
* Siyasi partilerin meselelere, kurucu demokratik iradeleriyle yaklaşabilmeleri,
* En geniş demokratik güçler ittifakının, parlamento içinde ve dışında gerçekleştirilebilmesi,
* Kürt sorunu gibi temel sorunların çözümü için TBMM bünyesinde, nitelikli-yetkili komisyonlar teşkili, hükümetle verimli iletişim ve işbirliği mekanizmaları kurulması,
* Kürt sorunu ve PKK meselesinde, parlamento bağlantılı demokratikleşme ayağının çalışmalarına paralel, silahsızlandırma şartlarının yaratılabilmesi için hükümetin inisiyatifinde planlı çalışmalar yapılması, sivil inisiyatiflere dayanan bir gözlemci heyetin teşkili,
* ‘Türk Milleti’ kavramının yaratmakta olduğu hassasiyetler ve getirebileceği kırılmalar dikkate alınarak, yeni anayasa dibacesinde, kucaklayıcı-uzlaşıcı ortak bir sonuçta anlaşma sağlanabilmesi,
* Türkçenin resmi bir dil oluşunun tartışmasının yapılmadığı bir ortamda, Kürtçe ve diğer farklı dillerin eğitim-öğretim hak ve ihtiyaçları için, Türkiye’nin ‘Bölgesel Güç’, ‘Küresel Aktör’ olabilme potansiyelinin değerlendirilmesi çerçevesinde, çözümler geliştirilmesi,
* Nitelik kazandırılan, eşit vatandaşlık haklarının hukuken, pratik olarak hayata geçiriliş sürecinin başlatıldığı, katılımcı demokrasi çerçevesinde, yerel yönetimlerin güçlendirildiği bir Türkiye’de Irak-Suriye-İran gibi Kürt topluluklarına, demokratik Türkiye vizyonu ilkeleriyle yaklaşılması,
* Kürt sorununa, PKK’nin hukuki- meşru-insani olmayan, silahtan- ölümden güç alan taleplerine endekslenmeden, çözümler üretilmesi,
* HDP’nin demokratik siyaset içerisindeki öneminin ve sorumluluğunun, HDP ve bileşenleri ile siyasi iktidar, parlamento, siyasi partiler ve ilgili aktörlerce doğru değerlendirilmesi,
* Yanlış algıların, yanlış uygulamaların, devletçi eğitimin ortaya çıkardığı toplumsal-siyasi-ideolojik psikolojilere teslim olmadan, demokratik şeffaflığı ve iletişimi sağlayıcı çalışmalar yapılması.
Dar milliyetçi kesimlerin ‘ülkenin bölünmesi’ sloganlarının yaratmakta olduğu çözüm engelleri karşısında, tarihimizin, Cumhuriyet devrimlerinin yarattığı toplumsal güç ve değerlerimiz, çözüm şartlarının varlığını göstermektedir.

CEVAT ÖNEŞ
Emekli MİT Müsteşar Yrd.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları