Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye Sultanını Seçti
“İsterse diktatör olsun ablacığım! Yeter ki bize hizmet etsin. Erdoğan hizmet ediyor. Yollar, havaalanları, hastaneler, sağlık hizmetleri.. saymakla bitmez. Ben Erzurumluyum. Erzurum’a döndüğümde, memleketi tanıyamadım. Bütün Anadolu değişti. Varsın diktatör olsun! Ne var? Benim de, çevremin de oyu AKP’ye!”
\nYurdum insanının “demokratik duyarlılığı” işte bu kadar!
\nEkranlarda seçim sonuçları ilan edilirken beynimde ilk yankılanan sözler bunlar; “Erzurum İstanbullusu” bir şoförün bana yaptığı bu beyanlar oldu: “İsterse diktatör olsun! Ne mahsuru var ki?” diye konuşan Erzurumlu şoför: “Ben aldığım hizmete bakarım!” demişti.
\nDaha sonra gözüm Erzurum’da AKP’nin aldığı sonuçlara ilişti: Yüzde 70 oy aldı bu ilimizde AKP…
\nHalkımız “demokratik lider” değil, sultan istiyor! Sultan seçme prosedürünü “demokrasi” belliyor.
\nDış basın nitekim bu nedenle “Türkiye yeni sultanını seçti” dedi…
\nVe Erdoğan bu kez balkona tam bir “sultan” edasıyla çıktı.
\nYanında, bundan önceki “balkon koreografilerinden” farklı olarak “Hanım Sultan” Emine Erdoğan da vardı.
\nEmine Hanım ilk defa balkonda!
\nZeynep Oral’ın evinde dostlarla beraber seçim sonuçlarını izlerken; “A Emine Hanım da balkonda!” dedim kendimi alamayarak: “Bu yeni. Daha önce balkonda hiç Emine Hanım’ı görmüş müydük?”
\nNurdan ve Özcan Arca da hemen akabinde; “E bu Başkanlık pozu!” diye eklediler; “ABD’de başkanlar eşleriyle birlikte görünüyorlar ya, bu da Erdoğan’ın Başkanlık yolundaki ilk görüntüsü!”
\nBarack ve Michelle Obama çiftini göz önüne getirip, Erdoğan’lara baktığımda ne var ki ben bir “Başkan”dan çok.. bir “Hünkâr” portresiyle karşılaştım. “Muhteşem Yüzyıl” dizisindeki gibi çünkü, resmin orta yerinde ağırlıklı olarak “Hünkâr” bulunmaktaydı. Emine Hanım fiziken orada olmasına karşın; varlığıyla, geri planda kalmıştı.
\nErdoğan’ın ağzından çıkan laflar üstelik, tam bir “cihan padişahına” yakışacak laflardı.
\n“İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır kadar Saraybosna.. Beyrut…
\nŞam.. Ramallah.. Nablus.. Cenin.. Batı Şeria… Kudüs.. Gazze.. kazanmıştır” diye konuşuyordu Erdoğan; “Türkiye kadar Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa kazanmıştır..” dedikten sonra da bilfiil “merhametli, adil, âlicenap” bir hünkâra yakışır biçimde; “74 milyonun her bir ferdinin yaşam tarzı, inancı, değerleri, bizim üzerimizde mübarek bir emanettir” diye ekliyordu…
\n“Devleti şahane” döneminde olduğu gibi tıpkı…
\nOsmanlı’da da; “farklı inanç ve yaşam tarzları” böyle, sultanın emaneti altında “ihsanına” kalmamış mıydı?
\n‘Haklar’ bir gecede ‘emanet’ oldu
\nBir “hukuk devletinde” yasa güvencesi altında olması gereken “haklarımızın” bir gecede böylece, “emanete” dönüşmüş olduğunu gördük.
\n“Emanet” sözcüğünün karşılığına lügatta bakın…
\n“Birine geçici olarak bırakılan, teslim alınan kişice korunması gereken şey” oluyor “emanet”.
\nBundan böyle “haklarımız”, Türkiye’nin yeni sultanına “emanet”tir!
\nErdoğan bu “emaneti”(!) korumak bağlamında; “Bize oy verenlerin de, vermeyenlerin de yaşam tarzını, inanç ve değerlerini, onurumuz, namusumuz, şerefimiz olarak göreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın!” sözü veriyor.
\n“Balkon”dan yapılan bu vaat sonra, “kucaklayıcı konuşma” kontenjanından düzenin “teminatı” sayılıyor…
\n‘Balkon konuşması’nın diğer adı Mussolini
\nDemokratik düzenlerde bu şekilde “balkon konuşmaları” olmaz. “Balkondan” çünkü ya krallar ya da faşist diktatörler konuşur.
\n“Zoraki Kral/King’s Speech” filmini gördüyseniz eğer; VI. George’un “Buckingham Sarayı” balkonundan yaptığı konuşmayı hatırlarsınız…
\nFaşizmin anavatanı İtalya’da “balkon konuşması/discorso del balcone” dendiğinde, akıllara sadece Mussolini gelir. İtalyan faşizminin lideri, bugün dahi Roma’da “Palazzo Venezia/Venedik Sarayı” balkonundan yaptığı tarihi konuşmalarla hatırlanır. Ve retorik dozunu kaçıran siyasetçiye her daim -ironik manada- “Yoksa bu bir balkon konuşması mı?” türü alaylı dokundurmalar yapılır…
\nErdoğan’ın 12 Haziran akşamı bol dini motif ve vurgular da kullanarak yaptığı “balkon konuşması”; “Başkanlık sistemi” adı altında “Sultanlık sistemine” geçişin, tarihi kilometre taşını işaretleyen ilk büyük konuşmadır bana göre.
\nBu konuşmayı gelecek kuşaklar, büyük olasılıkla “tarihe geçen” bir konuşma olarak hatırlayacaklar.
\n“Güçlü liderden” hoşlanan ve demokratik hakların tam ne olduğunu keşfetmemiş bu ülkede; CHP gibi kendisini yenilemeye çalışan bir muhalefet partisinin bu kadar kısa sürede, seçmen kitlesini genişletmesi ve oy oranlarını yüzde 20 sınırından yüzde 26’lara taşıması; bu arada hiç küçümsenmemesi gereken bir başarı.
\nKılıçdaroğlu’nun yaptığı kısa, öz konuşmada verdiği mesajlar bu açıdan, fevkalade takdire şayan…
\nSultanlık sistemine giden koşuda, CHP şimdi çok büyük bir zaman yarışıyla karşı karşıya. Yerim kalmadığı için ona da gelecek yazıda değineceğim.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu