Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Töre 'BBG'leşiyor...Biz Seyrediyoruz
İstanbul’da opera ya da caz festivali etkinliğinde muhteşem yaz mehtabına karşı doya doya biz müzik dinlerken…
\nYa da evimizde... ayaklarımızı altımıza almış televizyon karşısındaki koltukta rasgele bir dizi tekrarını izlerken…
\nHatay’ın Dörtyol ilçesi…
\nÖzerli Çay Mahallesi Onur Sokak’taki bir evde…
\n21 yaşında genç bir kadın…
\nBabası tarafından bir odaya kapatıldı.
\nEmirle kendisine diz çöktürüldü.
\nKarnına, yetmedi... göğsüne birer kurşun sıkıldı.
\n“Can çekişirken” içeri birileri girip kurtarmaya yetişmesin diye, oda kapısı üzerine kilitlendi.
\nKlimalı evlerimizde biz serin serin “Öyle Bir Geçer Zaman ki” hikâyeleriyle oyalanıp vakit geçirirken; Hatay’ın Dörtyol ilçesi, Özerli Çay Mahallesi Onur Sokak’taki evde; Hicri ailesi fertleri kilitli kapı ardındaki odadan gelen inlemelere kulak kesildiler.
\nHiçbir şey yapmadan o kapı önünde öylece beklediler…
\nSoluklarını kaybetmediler, haykırmadılar, bağırmadılar, “Bu vahşete yürek mi dayanır?” diye isyan edip cinnet geçirmediler…
\nİnlemeler kesilince odanın kapısı açıldı ve kadının cesedi arkadan polise teslim edildi!
\nTepki veren bir avuç aydın
\nHaber bültenlerinde, bir otobüs şirketinin “güvenlik/BBG evi kamerasıyla” yakalanan son anlarına tanık olduğumuz Ceylan Soysal böyle öldü.
\nEvlilik problemleri yaşadığı kocasıyla son telefon konuşmasını yaparken izlediğimiz Ceylan’ı, konuşmasını bitirmesine fırsat dahi vermeyen amcası, kolundan tutarak sürükleye sürükleye otobüs şirketinin bekleme salonundan çıkardı…
\nOracıkta bebesi elinden alınan Ceylan’ın; infaz edileceği eve götürülmek üzere kapıdan dışarı sürüklenirken; “Ferdi ile konuşuyorum. Eşimle konuşuyorum. Bırakın, bırakın beni!” diye çaresizce yükselen sesini tüm Türkiye duydu.
\nO ses sizin, benim... hâlâ kulaklarımızda.
\nAma biz de Hicri ailesinin fertleri gibi son kertede, hiçbir şey yapmadık; yapmıyoruz.
\nBiz de sonuçta cinayeti gördük!
\nAma Ceylan Soysal’ın anısına “Artık bu son olsun. Bir daha asla!” diyerek toplanıp, sokaklara düşmüyoruz….
\nHer zamanki malum birkaç kadın örgütü, birkaç gazeteci, bir avuç hukukçu dışında toplumdan tepki dalgası yükselmiyor.
\nBaşbakan’a, “Şu töre cinayetlerini lanetleyin!” baskısı konmuyor. Çiftlerin icabında yapacağı çocuk sayısına bile müdahil olabilen bir Başbakan’a “Çıkın ve lütfen ‘Bizim ne din anlayışımızda, ne töre anlayışımızda böyle bir vahşete yer yoktur. Bu barbarlığı kabul edemeyiz!’ deyin” diyen birileri çıkmıyor.
\n‘Eşit değiliz dendikçe öldürülüyoruz!’
\nGelişme tam ters yönde…
\nÖrnek vermek gerekirse… “2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti” etkinlikleri altında hatırlarsınız hani, bir “Kadınİst” toplantısı yapılmıştı…
\n“Kadınİst”te konuşan Başbakan’a, ellerinde tuttukları pankartlarla “Eşit değiliz dendikçe biz daha çok öldürülüyoruz!” hatırlatmasında bulunan kadınlar, hemen derdest edilip salondan uzaklaştırılmıştı…
\nArkada kalan kadın grupları.. töre cinayetlerini hatırlatan hemcinslerine sahip çıkacakları yerde; derhal akabinde “iktidar yanında saf tutmuş” ve bir kadın konferansından kadınların atılmasına göz yuman Başbakan’a... tersine avuçları patlayana dek “Türkiye seninle gurur duyuyor!” alkışları tutmuşlardı…
\n2011’de hâlâ törenin önünü alamamamızın başlıca nedeni işte bu: “Mağdurdan” yana çıkan hiçbir büyük dayanışma sergilenememesi ve buna mukabil her durumda ve her düzeyde “egemen olana” arka çıkılması…
\nTöre kurbanının kendi ailesi içindeki kadınlardan başlayarak toplumun tüm katmanlarındaki bu eğilim; halka halka en tepeye dek böyle devam ediyor.
\n“Töre infazını” kararlaştıran aile meclisinde kadınlar, kurbana siper olma gayretine girmiyorlar.
\nSiper olmayı bırakın; her şey olup bittikten sonra dahi, öldürülen kadının en yakınlarından bir damla gözyaşı akmıyor.
\nEn son Ceylan Soysal örneğinde de gene böyle oldu.
\nTV kameralarına konuşan Soysal’ın annesi, gözleri önünde kümes hayvanına bile reva görülmeyecek şartlarda katledilen kızına gözyaşı dökmedi.
\nTöre cinayetlerini araştıran uzmanlar; bu “insanlıktan çıkma” halini, “kadının da erkek cephesine, iktidar safına geçmesiyle” açıklıyor. Ve ülkemizde eşit yurttaş olmayan kadının, “ancak iktidar safına geçerse güç sahibi olabileceğine dair geliştirdiği inancın” devreye girdiğini söylüyorlar.
\nBu tüyler ürpertici, insanlık dışı döngüyü kırmanın tek yolu, töreye karşı geniş çapılı “toplumsal baskı” koymak.
\nAncak Yılmaz Esmer’in araştırmasında okudunuz…
\nBir toplu dilekçeye dahi imza atmaktan kaçınan insanımız; Güldünya’lar, Ceylan’lar için rahatını hiç bozar mı dersiniz?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu