Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tahrir'den New York'a 'Öfke Yılı'
2011 bir “öfke yılı” olarak hatırlanacak.
\nBaharda Tahrir’den Akdeniz’i geçerek Madrid’e ulaşan, oradan Atina’ya sıçrayan, yaz aylarında Tel Aviv’i kapsama alanına alan “öfke seli”; bu defa okyanusu kat ederek New York’a erişti.
\nEski faşizm direnişçisi Stephane Hessel’in kaleme aldığı “Indignez vous/Öfkelenin!” manifestosunda ilham kaynağını bulan bu “öfke salgınının” etkisi altına giren göstericilere biliyorsunuz, “İndignados/Öfkeliler” adı veriliyor.
\nSalgının başlangıç noktası... “Arap Baharı” ve Tahrir...
\nİnternetteki sosyal ağ örgütlenmeleriyle ortaya çıkan ve giderek diktalara karşı başkaldırıyla özdeşleşen “Arap Baharı” formatı, “Batı yakası demokrasilerine” ulaştığında Hessel düşüncesiyle buluşuyor; Madrid gösterilerinden itibaren -İspanyolca bir sözcük olan!- “İndignados/Öfkeliler” adını alıyor.
\nArka planda bir yerlerde daima bir Tahrir göndermesi bulunsa da ABD’de “Wall Street’i işgal et” sloganıyla patlak veren olay aslında Madrid’den bu yana “Öfkeliler”e dönüşen hareketin devamı...
\nDiktatörleri devirmek amacıyla harekete geçen “Arap Baharı”ndan farklı olarak “Öfkeliler”; “piyasa diktalarına boyun eğen demokrasileri yola getirmek” için eylem yapıyorlar.
\n“Öfkeliler”in derdi, sistemi yıkmak değil. Dönüştürmek. Ama küresel düzenin bu kadarına –“reform istemine”- bile tahammülü yok...
\nÇifte standart \t\törneği
\nWall Street yakınlarındaki “Zuccotti Park”ı mesken tutan Amerika’nın “Öfkelileri” ne istiyor?
\nTek kelimeyle çalınan “geleceklerini” geri istiyorlar.
\nİşsizliğe çare bulunmasını, evlerinin günün birinde ellerinden alınmamasını,“eğitim olanaklarının” erişilebilir, vergilerin adaletli olmasını, askeri harcamaların azaltılmasını, alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesini ve politikacıların lobilerle finans dünyasının denetiminden çıkmasını istiyorlar.
\nBunlar “dönüşümcü” istekler.
\nBu “dönüşüm” talepleri; ne var ki ABD’de, Avrupa’da olduğundan çok daha büyük bir “tehdit algısı” yaratıyor.
\nBunu her düzlemde hissediyoruz.
\nMadrid’de “Öfkeliler” hareketine sütunlarını açan Avrupa basınının göreli şeffaflığına karşın; ABD medyalarının konuya sansürle yaklaştığını görüyoruz.
\nMadrid’in kalbi “Puerta del Sol”da göstericilerin haftalar boyu çadırlarda kamp kurmasına olanak tanıyan demokratik hoşgörünün, New York’taki göstericilerden esirgendiğini gözlemliyoruz.
\n“Zuccotti Park”ta geceleyen “Wall Street işgalcilerine” en basitinden, “çadır kurmak” olanağı tanınmıyor!
\n“Arap Baharı” aşamasında, “Tahrir’deki çadırlara ilişilmeyecek!” diye Mübarek’e ültimatom üzerine ültimatom yağdıran Amerikan yönetiminin; New York’taki “Wall Street işgalcilerine” uygulanan şiddete sessiz kalmasını, bir “çifte standart örneği” olarak izliyoruz.
\n“Yes we can!” sloganıyla başa gelen Obama’nın, 700 göstericinin tutuklanmasına bigâne kalmasını ibretle seyrediyoruz.
\nGöstericilerin üzerine güvenlik güçlerini salan gerçi bizzat Washington değil, New York kent yönetimi! New York’ta 700 göstericiyi kelepçeleyen polisler; milyarder Belediye Başkanı Bloomberg’e bağlı kent polisi... Ama bu düzayak bir “asayiş” meselesi değil. Küresel “öfkenin” ABD ayağı.
\nObama, kendi evinde patlak veren bu “öfke ayağına” kayıtsız görünüyor!
\nYaklaşım tümüyle “yılanın başı küçükken ezelir!” şeklinde...
\n‘Burası Suriye mi?’
\nHafta sonu yaşanan son tutuklamaların ardından, bu yaklaşımın ne var ki isyanı büyüteceğini de düşünmek mümkün.
\nTwitter, Facebook, sosyal medyaların yanı sıra “New York Times” (NYT) gibi kurulu düzen gazetelerinin okurları arasında bile öfkenin yayıldığı fark ediliyor...
\n“Başka bir dünya mümkün!” romantizmini paylaşmayan sıradan okurlar bile New York’un göbeğindeki “700 gözaltı” karşısında, öfke saçıyorlar. Protestocuların ajandasıyla doğrudan ilgilenmeyen NYT okurlarının dahi, baskıya başkaldırdığı hissediliyor.
\n“Burası İran ya da Suriye mi? Polis devleti mi? Bu ne iş” diye soruyor bu okuyucu yorumları...
\n“ABD’de uzun zamandır faşizm var. Şimdi açığa çıkıyor” diyor biri... “Uyanıyoruz!” diyor öteki.
\nÖzgürlükleri garanti altına alan Amerikan anayasasının ilk maddesine atıfta bulunanlar; “ABD’de demokratik haklar ayak altına alınırken başka ülkelere ne hakla demokrasi dersi veririz” çıkışları yapanlar; “polis baskısıyla hareketin büyüyeceğini” ve “Vietnam yıllarının kitlesel gösterilerine dönüşeceğini” öngörenler çıkıyor.
\nBu öngörüleri yapanlar; başkaldırının “değişim” mesajından çok, “polis baskısına” duyarlılar. Bu duyarlılığın hareketi kritik eşiğe taşıyacağını varsayıyorlar.
\nEl mi yaman, bey mi yaman.. göreceğiz...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu