Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ofsayt
İran’ın “yasaklı sinemacısı” Cafer Panahi’nin son filmi “Ofsayt”ı görmemiştim.
\nAhmedinejad rejiminin “6 ay hapis, 20 yıl film çekme yasağıyla” cezalandırdığı yönetmenle, farklı ülkeler farklı dayanışma örnekleri gösteriyor.
\nDünya sinemasının çeşitli ödüllerle taçlandırdığı yönetmeni unutturmamak adına, filmlerini yeniden gösterime sokmak, bu dayanışma örneklerinin başında geliyor.
\n“Ofsayt”ı İtalya’da böyle “Panahi dayanışması için” yeniden gösterime sokan bir sinemada buldum. Bilet alıp hemen içeri girdim.
\nBerlin festivalinde “Gümüş Ayı” ödülünü kazanan film hafif belgesel kıvamında; 2005 Dünya Kupası elemelerinde İran’ın Bahreyn’e karşı oynadığı “kader maçını” konu ediyor…
\nİran’a “ilk kez” dünya kupası yolu açan maçı, bir ulusal bayram havası içinde 100 bin futbol meraklısı “Tahran Stadyumu’ndan” izliyor…
\nKadınlar da erkekler kadar; orada, stadyumda olmak istiyor.
\nAma İran’ın ortaçağ yasaları buna izin vermiyor.
\nİran’da kadınların, erkeklerin bulunduğu bir stadyumda “maç” izlemesi yasak!
\nKuşaksal değişim
\nAncak genç kuşak İranlılar, geçmişin kadınları gibi “koyun” değil…
\nBu saçma yasağa boyun eğmiyorlar…
\n“Maçı” doğrudan yerinden izlemeyi amaçlayan ve yaşları yirmiyi geçmeyen bir grup genç kadın, iri gölgelikli basketbol şapkalarını kafalarına geçiriyor; vücutlarını bol gömlek, bol pantolonlarla gizliyor. Suratlarını İran bayrağı renklerine boyuyorlar. Ve ellerine birer İran bayrağı alarak, “oğlan” kılığında stadyum kapısından içeri girmeye çalışıyorlar!
\nGerçek olaylara dayanan bu trajikomik serüvenin sonunda kadınların bazıları, girip maçı seyretmeyi başarıyor. Yakayı ele verenler ise güvenlik güçlerince stadyumun üst tarafında demir parmaklıklarla çevrili farklı bir bölgede, “iffet polisine” teslim edilmek üzere alıkonuluyorlar.
\nPanahi’nin “Ofsayt”ı, işte bu “ofsaytta” kalan kadınlar üzerine.
\n“Ofsayt”taki kadınlar hayatın dışındalar.
\n“Ofsayt”ta kalan kadınların öyküsü, aynı zamanda “ofsayt”a düşen “rejimin” de öyküsü olmuş oluyor.
\nKadınlar burunları dibinde oynanan maçın tezahüratlarını, bulundukları yerden duyabiliyor.
\nAma stadyum duvarının beri yanında olduklarından maçı göremiyorlar.
\n“Madem tutuklanacağız, bırakın bari maçı seyredelim.. bizi sonra tutuklayın!” diye yalvarıyor kimileri…
\nAncak kadınları alıkoyan genç askerler, “üstlerinden” korktukları için buna izin veremiyor.
\nGerçekte o genç askerler de aynı düzenin kurbanı…
\n“Kurbanlarıyla” aynı kuşaktan olduklarından, onlar da bu çağdışı yasakları anlamıyor…
\nFilmin en vurucu yanını zaten “rejimin bir numaralı kurbanı olan kadınlarla”, aynı kuşağın mensubu olan askerler arasında geçen konuşmalar oluşturuyor:
\n“Japon kadınlar; İran-Japonya maçını burada, bu stadyumda izleyebiliyor da, ben bu maçı niye izleyemiyorum? Benim suçum Japonya yerine İran’da doğmuş olmak mı?” diyen bir “futbol sevdalısı kadına” genç İranlı asker; “Japon kadınlar Farsça bilmiyor. Stattaki küfürleri anlamıyor” diye baştan savma bir yanıtla karşılık vermeye çalışsa da, verdiği yanıttan kendisi de tatmin olmuyor.
\nTutsaklar başkaldırıyor!
\nFilmi İran’ın “Yeşil İsyan”ı ve “Arap Baharı” gelişmelerinden sonra izlemek, insana zihin açıcı bir perspektif sunuyor.
\n2000 yılında Venedik Film Festivali’nde “Altın Aslan” ödülünü alan Panahi’nin “Daire” filmini de görmüştüm….
\nYönetmen, “Daire”de de gene “kadın” sorununa el atıyordu.
\nİran’ı kadınlı erkekli dev bir hapishaneye dönüştüren rejimin gücünü, kadına yönelik baskıdan aldığını anlatıyordu.
\n2000 in “Daire”si ile, 2006’da çevrilen “Ofsayt” arasında ne var ki çok fark var.
\n“Daire”de kadınlar, “baskıya” boyun eğiyordu.
\n“Ofsayt”ta.. başkaldırıyorlar!
\nHatta yalnız kadınlar değil, kadınları “tutuklamak zorunda” kalan “güvenlik güçleri” de yanıtı olmayan bu yasaklar karşısında artık afallıyor.
\nAdına ister “küreselleşme”, ister “dünyayla buluşma”.. deyin.
\nGenç İranlı, kendisini bundan böyle yalnız ülkesinin kurallarıyla değil, artık dünyayla ölçüyor.
\nVe “Benim stadyumuma Japon kadın giriyor da neden ben giremeyeyim” sorusunun yanıtını bulamıyor.
\nPanahi bu filmi; böyle benzer talepler ve soruların arkasına düşen gençlerin fitillediği “Yeşil İsyan”dan üç yıl önce çekmiş…
\n“Ofsayt”ı izlerken Ortadoğu’yu tutsak alan “isyan dalgasının” gerçekte ne kadar basit “özgürlük talepleriyle” ilintili olduğunu anlıyorsunuz.
\nSofistike siyasi talepler yok bu dalganın arkasında…
\nAma otoriteyi sorgulayan -maç seyretmek gibi!- somut istekler var. Bu bir toplumsal değişim işareti.
\nBu değişimi salt baskıyla durdurabilmek artık zor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu