Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Neonazi Dosyası (06.12.2011)
“Babamın cinayet haberinin yanında, kendisiyle ilgili olarak gazetelerde bir de mafya iddialarını okuyunca, duyma yeteneğimi kaybedip sağır oldum!” diye anlatıyor Tülin Özüdoğru ve devam ediyor:
\n“Doktor ‘ani üzüntü’ teşhisi koydu. Kulağım zamanla toparladı. Şimdi gene duyuyorum. Ama düşünün nasıl bir üzüntü yaşamışım ki… olayın ardından başıma bu geldi!”
\nAlmanya’nın ırkçılığı ve Türk yetkililerin kayıtsızlığına, babasının infazına, omuzlarına binen yüke genç Tülin’in bünyesi böyle tepki vermiş: “Artık hiçbir şey duymak istemiyorum!”
\n“Geçirdiğim travmayı anlatmak için söz bulamıyorum” diyor Tülin: “17 yaşında tek kız çocuğu olarak yabancı bir kültürde umutlarını kaybetmeden, kendini koruyup, ‘babasız’ büyümek çok zor oldu” diye konuşuyor.
\nTülin’in babası… Abdürrahim Özüdoğru öldürüldüğünde 49 yaşındaymış.
\nÖzüdoğru, Almanya’ya vaktiyle tek başına gitmiş.
\nAlman üniversitelerinde okuyup makine mühendisi olmuş. Arkadan Gönül Hanım’la hayatını birleştirmiş. Karıkoca birlikte bir terzi dükkânı açmışlar.
\nTrajik bir film gibi
\nAbdürrahim Bey’i ecel, yaşamının yatırımı olan terzi dükkânında bulmuş.
\n“Müşteri kılığına” giren bir Alman Neonazisi, bir akşam Nürnberg’deki bu mütevazı dükkânın kapısından içeri dalmış; Özüdoğru’nun başına tabancasındaki kurşunları boşaltıp sırra kadem basmış.
\nDükkânın önünden geçenler, Abdürrahim Bey’i başından kanlar akar şekilde sandalyede oturur bulmuş. Gece yarısı telefonuyla haberi alan Gönül Hanım ile kızı, olay yerinde, dükkânlarının polis arabaları ve ambulansla çevrili olduğunu görünce derhal “bir yabancı düşmanlığı cinayetiyle” karşı karşıya olduklarını anlamışlar.
\n“Bizim ilk aklımıza gelen nedense on yıl burada kimsenin aklına gelmedi” diye anlatıyor Abdürrahim Bey’in eşi Gönül Hanım: “Olayın kurbanı olduğumuz yetmiyormuş gibi, arkadan hakkımızda bir sürü şey yazılıp çizildi. Mafyadan aile içi hesaplaşmaya kadar çok şey söylendi. Alnımıza kara çalındı. Zor duruma düştük. Yalnızlığa mahkûm edildik. İnsan içine çıkamaz olduk.”
\nTrajik bir film gibi anlatılan bu tüyler ürpertici öyküyü, geçen gece Mehmet Ali Önel’in Kanal A’da hazırlayıp sunduğu “Deşifre” programının “Neonazi dosyasında” izledim…
\n‘Almanya’nın altı ayıbı’
\nÖnel, bizler için gazete sayfalarında gördüğümüz resimlerden ibaret olan kurbanların yaşamlarını gözler önüne serdi. Stüdyo konukları; Prof. Faruk Şen ve ırkçılık çalışmaları yapan Dr. Necla Mora ile ırkçı cinayetlerin ardından Almanya’yı terk eden İlhan Doğan zihin açıcı bilgiler verdiler.
\n“Sen ben bizim kız” şeklinde cereyan eden geyik TV oturumları’ndan fark yaratan programı sonuna dek izledim.
\nProf. Şen, “Neonazi olaylarını” çeşitli yönleriyle masaya yatırdı. Almanya’nın “altı büyük ayıbı vardır” diye konuşan Şen, bunları şöyle özetledi: “1- Bunlardan ‘dönerci cinayetleri’ diye söz etmek birinci ayıptır. 2- Kurbanlar için aile başına önerilen ‘10 bin Avro’ tazminat, gülünç bir rakamdır. 3- (Alman derin devletinin parçası olduğu anlaşılan!) ‘Anayasayı Koruma Örgütü’ içindeki Nazilerin ayıklanması gerekir. 4- Göçmenlerin konumunun iyileştirilmesi için yeni düzenlemelerin getirilmesi elzemdir. 5- Sosyal demokrat-Yeşiller döneminde patlak veren bu cinayetler ve ırkçılık üzerinde; Claudia Roth dışında, Alman siyasi sınıfı ve solun gösterdiği kayıtsızlık ibret vericidir. 6- Türk sivil toplum örgütleri ile Türk kökenli Alman politikacıların olan biten karşısında seslerini yükseltmemesi özür götürmez…”
\nRetorik yerine sonuç almak
\nAlmanya’da halihazırda temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sorunun etrafındaki bu somut meselelere konsantre olmak yerine; Alman muhataplarıyla, “İslamcı terör” kavramı üzerinden ateşli bir polemik fitilledi.
\nAlman İçişleri Bakanı Hans Peter Frederich’in; “İslamcı teröristlerle mücadele ettiğimiz gibi ırkçılarla da mücadele edeceğiz” sözlerine kızan Davutoğlu, oracıkta “Biz Hıristiyan terörü diyor muyuz? Siz de İslamcı terör ifadesini kullanamazsınız. İslami terör diyen kimseyle bundan böyle konuşmayız!” diyerek bir “had bildirme” atılımına girişti…
\nDavutoğlu’nun bu sözleri Almanya’daki Müslümanlar ve Türk kamuoyunun gönlünü okşayabilir. Ama Alman Bakan ve Almanların, bu minval saptamalardan uzun boylu etkileneceğini sanmıyorum…
\nMaksat gerçekten Almanya’da sonuç almak, etki yaratmak, “gurbetçilerin” şartlarında iyileşme sağlamak, ırkçılıkla mücadelede mesafe almaksa; bunun yolu Alman yetkililerle uluorta retoriğe girmek değildir.
\nDavutoğlu Türkiye’nin sahiden de iddia ettiği ölçülerde bir güç ve etki sahibi olduğuna inanıyorsa; “İslamcı terör/terorizm” konusunda beyhude tartışmalara girmek yerine; bu “Neonazi” olgusunu enine boyuna deşmeli. Ve konuyu Avrupa çapında ırkçılık karşıtı tutumlarıyla tanınan isimlerle -misal!- (Claudia Roth, Daniel Kohn Bendit, Emma Bonino vs.) el ele vererek, Avrupa Parlamentosu’na taşımalı. Irkçı cinayetleri Avrupa çapında bir mesele haline getirmeli.
\nGerisi… lafügüzaf.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu