Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kurtlar Sofrası ve 'Kafes'

02 Ekim 2011 Pazar
\n

2011’in film gibi olaylarıkayda düşülürken Rastani hatırlanacak.

\n

Alessio Rastani hafta başında kimsenin tanımadığı bir isimdi. Bir haftada ünlü oldu. Çünkü ekonomik kriz hakkında yapılan üç dakikalıkbir BBC söyleşisinde borsa simsarıkimliği ile bomba etkisi yaratan açıklamalar yaptı.

\n

Stüdyodaki habercileri bile şaşkınlığa uğratan açıklamalarında Rastani birborsa simsarındagörülmemiş dobralıkla; 1- dünyayı hükümetlerin değil Goldman Sachsyani finansın!- yönettiğini, 2- borsacıların, ekonomik sorunların çözümüyle zerre kadar ilgilenmediklerini; önceliklerinin ekonomik sorunlar üzerinden para kazanmak olduğunu; 3- 29 krizinin, bu fırsatlardan yararlanmasını bilen milyarderler çıkardığını; 4- akşam yatağa girerken (yeni vurgun fırsatları yarattığı için!) kendisinin heyecanla yeni krizler düşlediğini; 5- son resesyonda milyonlarca kişinin tasarruflarının eriyeceğini 6- bunun önümüzdeki yıl içinde gerçekleşeceğini söyledi.

\n

BBC ekranlarında -orada bulunan habercileri bile donduran!- böyle bir söyleşi ile karşılaşmak; herkeste gerçek ötesi bir reality show programı izlemek duygusu yarattı.

\n

Rastani çünkü hepimizin bildiği; bilmese de tahmin ettiği şeyleri BBCde seslendirmek suretiyle; küresel düzene ilişkin derin bilgilere(!) beklenmeyen bir meşruiyetkazandırmıştı.

\n

Bunun üzerine ortalık karıştı.

\n

Hafta boyu; küresel medyalar Rastaniyi bir modern zamanlar Forrest Gumpına dönüştürmeye çabaladılar.

\n

Rastani; kendinden menkul, ne dediğini bilmeyen marjinal bir borsacıkonumuna indirgendiğinde nihayet rahat nefes alındı. Ne idüğü belirsiz gariban bu borsa simsarının söylediklerinden böylelikle meşruiyet perdesi kaldırılmış oluyordu.

\n

‘İncik boncuk ekonomisi!’

\n

Önceki akşam,Kafes-Hoodwinkedkitabının yazarı John Perkins için düzenlenen yemeğe gidebilseydim; Perkinsten yaşanan bu küresel Rastani şokununkapsamlı bir analizini isteyecektim.

\n

Yemeğe davetli olduğum halde çok yazık ki gidemedim. Ama orada bulunamamanın acısını,New York Timesın (NYT) aylarca bestseller listelerinden inmeyen Kafesi oturup gece boyu hatmederek çıkartmaya çalıştım.

\n

Hayatının bir döneminde ekonomik tetikçi/ETolarak çalıştığını beyan eden ve yıllar içinde nedamet getiren Perkins; aslında Rastaninin söylediklerinin -geniş, ayrıntılı- çözümlemesini sunuyor.

\n

Kitap Oscar ödüllü Inside Job/Gizli İşlerbelgeseli ile aşina olanlar için çok yabancı değil. Geçen yılın Cannes Film Festivalinde gösterildiği andan itibarenolayolan Inside Jobgibi tıpkı, Kafesde; bir vakitler dünyanın en büyük başarı öykülerinden biri olan”- İzlanda ekonomisinin-kulaklarımıza küpe olsun diye anlatılan!- iflası ile başlıyor.

\n

Kuzey mitolojisinde iyilik denli kötülüklerden sorumlu olan -gizemli yaratıklar- Trolllerden aldığı ilhamla İzlandayı bir Troll ekonomisişeklinde tanımlayan yazar, gerçekte küresel kapitalizmi baştan sona bir Troll kapitalizmiolarak görüyor.

\n

Yazarın derdi gerçektekapitalizmledeğil. Perkins hesaplaşmasını, iyi olduğu kadar Trolller gibi!- çok ürkütücü yönleri olan ve kontrol altına alınmadığında kötü yönleridenetimden çıkan çürümüş/tefessüh etmiş kapitalizmle yapıyor.

\n

Gençliğinde -bir ET olarak görev aldığı!- kapitalizmin, tefessüh eden dişlilerinden birine dönüşen, sonra Kafesve kaleme aldığı benzer kitaplarla günah çıkartanPerkins; aslında çok tipik bir Keynesçi”.

\n

Keynes gibi o da kapitalizmin erdemlerine inanmakla birlikte sistemin ancak devlet müdahalesiile reforma tabi biçimde sürdürülebileceğini düşünüyor.

\n

Çürümenin temelinde bu nedenle Friedman ile ’80’li yıllardaki ABD Başkanı Reaganın bulunduğunu söylüyor. Sağlıklı kapitalizimin tarihlerini, 1933-1980 yılları olarak kayda düşüyor.

\n

‘Şirketokrasi’ borçlu ülkeleri yutuyor

\n

80 sonrası süreçte Perkins; ihtiyaç olsun olmasın zorunlu tüketim şeklinde dayatılan incik boncuk ekonomisindentutun; devletlere hâkim olan şirketokrasive bir kurt öyküsüyle (s. 63) anlattığı kurtlar sofrasınıçağrıştıran çeşitli adlar veriyor.

\n

Dev şirketler, büyük miktarlarda borçlanmaları haklı gösterecek projelereülkeleri özendirirek -kurtlar gibi!- bekleşerek düşkünleştiriyorlar.

\n

Perkins bu yüksek borçla büyüme modelini”; “büyüme yanılgısıdiye adlandırıyor!

\n

Sonrası hop armut piş ağzıma düş.

\n

Borç yükü, katlanılamaz boyutlara ulaştığında şirketler ülkeleri yutuyor.

\n

Perkins; tüm süreci soluksuz okunan bir roman gibi ETlik döneminden edinilen- kişisel deneyimleriyle anlatıyor. Sıkıcı bir konu olan ekonomiyi herkesin erişebileceği düzeye indiriyor. İran ve Çin gibi coğrafyalarda neler olup bittiğini Perkinsle birlikte iz sürerek kolaylıkla kavrayabiliyoruz.

\n

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete düzenini merak eden tüm okurlara, Türkiyede April Yayıncılıktan çıkan Kafesi hararetle tavsiye ederim.

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları