Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Keynes'i Yeniden Keşfetmek
’90’lı yıllar başında Macaristan’a gittiğimde, genç bir iktisatçı kadın tanımıştım...
Berlin Duvarı yeni yıkılmıştı. Komünizmden kapitalizme geçişin sancılarını aktarırken üniversiteden “taze mezun” olduğunu anlatan genç kadın: “Başına gelen en kötü badirenin, bir günden diğerine mesleksiz kalmak olduğunu” söylemişti. Ve “çünkü” diye söze devam etmişti: “Bize yalnız Marksist ekonomi öğrettiler. Yeni sistemde, ne üniversite sıralarında öğrendiklerimin bir değeri var, ne almış olduğum diplomanın!”
Çalış, didin et... diploma çöpe gitsin. Kadının yaşadığı buydu.
Bu hikâyenin beni çok etkilemiş olduğunu hatırlıyorum. Daha hafif ama farklı versiyonunu bizzat kendim yaşadım.
Türkiye’de üniversiteye gittiğim yıllarda, “Keynesyen teori” baş tacı edilmekteydi. Yıllarca böyle yalnız Keynes’le haşır neşir olduktan sonra, ’70’li yılların ikinci yarısında master programı için ABD’ye gittim. Ve tabiri caizse tam “eşekten düşmüş karpuza döndüm”...
Aaa! “Keynes” diye ne zaman ağzımı açmaya yeltensem, insanlar -yalnız hocalar değil, sınıf arkadaşlarım da- bana, “Ay senin haberin yok mu? O söylediklerin taş devrinde kaldı!” muamelesi yapıyorlardı. İstanbul’dan bavulumu toplayıp da ABD’ye varana dek; Nobel ödülüyle taçlandırılan (1976) Milton Friedman devreye girmiş, Keynes hepten dolaşımdan kaldırılmıştı.
Chicago ekolünün kutsallaştırılması
Varsa yoksa artık, Friedman ve “Chicago okulu” geçerliydi...
“Paracıların”, katıksız piyasa kuramları karşısında “Ama Keynes vaktiyle bu söylediklerinizi çürütmemiş miydi?” diyemiyordunuz.
Dediğiniz anda hoca eliyle sınıfta bir başkasına işaret ediyor; “Başka soru var mı?” filan yapıyordu...
Friedman yalnız “yükselen değer” olmakla kalmamış, üstüne üstlük düpedüz “kutsallaştırılmıştı”.
Ekonomi adına bildiğim her şeyi sil baştan -hem de ikna olmadan- öğrenmek zorunda kalmaktan nefret etmiştim...
Kerliferli ekonomistler şimdi çıkıp; “Mamafih yeniden Keynes’ e mi dönsek?” demiyorlar mı, hasta oluyorum.
“Küresel kriz” karşısında dünya Keynes’i yeniden keşfediyor. Keşfetmek ne kelime, “Nobel iktisat ödülünü bu kez onun anısına verelim!” diyenler çıkıyor...
Ekonomi eğitimim ve ardından yaşadıklarım bana şunu öğretti: Ekonomi, bir bilim falan değil. Sadece bir “kuram”. Ve bir “kuram” olaraktan da fazla kibirli.
Her sistem, her düzen, kendi “ekonomi kuramını” yaratıyor. Ve bir biçimde bu “kuram” sonra, zinhar sorgulanamaz oluyor.
Friedman’ın “Chicago çocuklarına” da böyle oldu.
Sistem 20. yüzyılın son çeyreğinde; -asıl büyük taş devri!- Adam Smith’in 18. yüzyıl artığı “görünmeyen el” ve “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” fikirlerine “Nobel”lerle meşruiyet kazandırdı önce.
ABD’nin en iyi üniversitelerinde, “tartışılmaz mutlak gerçek” olaraktan, geleceğin iktisatçılarına yalnızca bu fikirler pompalandı. Arkadan ’79’da iktidara gelen Thatcher ve ’81’de ABD başkanlığını kazanan Reagan el ele birlikte; “kuramı bire bir tartışılmaz bir yaşam gerçeğine” dönüştürdüler. Sistemin anahtar sözcüğü “deregülasyon” oldu.
Bindik bir alamete...
Yaşanan kriz kısacası dört dörtlük “revizyonist ve köktenci bir Anglosakson kapitalizmi” ürünü.
Son on beş günde baş döndürücü hızla küresel ekonomiyi uçurumun kenarına doğru iten kriz, “köktenci kapitalizmin” iflasından başka hiçbir şey değil, özetle.
Koca koca başbakanlar, merkez bankası başkanları, en baba bankacılar.. ne yapacaklarını, ne önlem alacaklarını bilemiyorlar.
Alınan önlemler, ya çok geç oluyor ya da çok kısmi kalıyor. Önlem para etmeyince bu kez, piyasalara zaten olmayan güven büsbütün sarsılıyor...
Böyle bir kısırdöngüye girildiğinde, bundan çıkmanın tek yolu esaslı bir “paradigma değişikliğine” gitmek.
Ama bugün Batı sistemi içinde köşebaşlarını tutan herkes -siyasi sınıf, bankacılar, finans çevreleri- bizatihi doğrudan doğruya Chicago ekolünün çocukları.
Bu Chicago ekolü çocuklarıyla nasıl bir Keynesyen viraj alınır; Keynes’in 1930’lardan kalma teorileri postmodern küresel sisteme nasıl dayatılır, uygulanır?
Göreceğiz...
Şimdiki halde durum şu: Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.\t
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu