Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gazze'nin 'Ata'sı!
Yurtdışında izini kaybettiğim ne kadar eş dost varsa, aradı. “E-postayla” ulaşamayan telefon açıyor:
“Ne oluyor?” diyenler...
“Türkiye’deki tepkileri” öğrenmek isteyenler...
“Yeni bir Ahmedinejat vakası mı” diye soranlar...
“Türkiye kendisine yeni bir yol mu çizdi?” diye endişelenenler...
İtiraf etmeliyim ki şimdiye dek yalnız “17 Ağustos” depreminden sonra, yurtdışındaki tanıdıklarımın böylesine yoğun “ilgisine” maruz kalmıştım...
Bu da uluslararası ilişkilerin bir “17 Ağustos”u gibi bir şey zaten.
Kimse uzun boylu tartışmanın ayrıntılarıyla meşgul değil. TV başında “iplerin koptuğu” anı görmüşler sadece.
Erdoğan’ın yüzünün hani pancar gibi kızarıp kızarıp şiştiği; moderatörün koluna; “one minute, one minute!” diye yapıştığı an var ya o anı izlemişler ve ardından ağzından çıkan şu sözleri duymuşlar:
“Sen benden yaşlısın. Sesin çok yüksek çıkıyor. Bu suçluluk psikolojisi... Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz... (Dinleyicilere) Bu insanları öldürenleri alkışlamak insanlık suçudur. (Panel yöneticisine) Bundan böyle benim için Davos bitmiştir. Bir daha Davos’ a gelmem...”
Davos’ta ‘reality şov’
Panel konuşmacısından dinleyicisine, dinleyicisinden yöneticisine... o unutulmaz “360 derecelik fırça” anı.
Ekran başında oturan herkes o anı kayda geçmiş. Bundan böyle de o an hatırlanacak.
Erdoğan dendi mi, dünya TV’lerinin BBG evi gibi izlediği Davos’un yüksek reytingli bu “reality şov” anı akla gelecek.
“El Cezire”nin ilk haber olarak geçtiği tarihi Davos kavgasını izler izlemez derhal, internette bizim gazetelere döndüm. Haber sitelerinin altına “blog” yazan okurlar, baktım Başbakan’ın performansından memnun: “Başbakan orda kimi temsil ediyor? Türkiye’yi mi? Hamas’ı mı?” minvalli durum saptamaları yapan aklıselim sahibi istisnalar dışında, yerli “blogcularımızın” gururu okşanmış: “Yaşa! Varol! Dik durdun ya! Bir Atatürk, bir sen büyüksün Başbakanım!” vezninde tezahürattan geçilmiyor...
İnternete girmişken yabancı basındaki benzer bloglara da göz atayım dedim. Önüme İtalya’dan (Berlusconi grubuna ait) “Panorama” dergisinin bir “blogcusu” çıktı. Özetle şöyle diyor:
“(Erdoğan) öfke anında dünyaya gerçek yüzünü gösterdi. Araplar (Böylelikle ‘Arap’ kavminin parçası olmuş olduk!) nesnel biçimde akıl yürütmüyor. Ya nasıl akıl yürütüyorlar? Ham güç gösterileriyle. Bu adamların Avrupa’ya alınması durumunda; herhangi bir fikir ayrılığı karşısında ne risklerle yüz yüze kalacağımızı görmüş olduk... Batı artık uyansın!”
‘Türkiye’nin uluslararası karizması’
Bu kuşbakışı “blog” turundan çıkan ilk sıcak sonuçlar bağlamında şunu söyleyebiliriz:
“Medeniyetler İttifakı başkanımız” sayesinde. Evet bir medeniyet ittifakı gerçekleştirmişiz gerçekleştirmesine de; bu Batı medeniyeti ile değil, “rasyonel düşünce özürlü” Arap medeniyeti ile olmuş.
Ne gam? “Neye niyet, neye kısmet!” hesabı...
Fakat şurda yanılmayalım. Bu büyük “medeniyet dönüşümünün” köşetaşlarını sadece Erdoğan ve -devrana göre- kendisini kâh “Avrupa fatihi”, kâh “Gazze fatihi” kontenjanından karşılayan, yücelten, yere göğe koyamayan duygusal kitleler döşemedi gerçekte.
“Medeniyet dönüşümündeki” ilk taşlar, Erdoğan’ı bizzat bu yere, bu mevkiye göz göre göre taşıyanların elleriyle yerleştirildi.
“Davos tablosuna” gelene dek, “Erdoğan karizmasını” cilalaya cilalaya parlatıp oraya yükselmesinde katkıda bulunanlar; bir medeniyetten diğerine geçişin -kritik yol ayrımlarındaki- tüm virajları ustaca aldılar.
Büyük gazetelerin büyük isimleri -hâlâ aklımda- “İşte karizma budur!” diye yazmışlardı Erdoğan’ı vaktiyle başbakan yapabilmek için:
“Özal’dan beri özlediğimiz lider... Erdoğan’ı gözümde büyüten... yeni ve klasik olmayan bir duruş. (RTE!) Takıyye sınavlarından bir bir geçiyor... Siyasete pozitif elektrik getiriyor... Türkiye’ nin bu yeni uluslararası karizmasını başbakanlığa getirmemiz gerekir.” (Takıyye Sınavlarından Bir Bir Geçiyor; 19 Kasım, 2002)
“Kasımpaşa’dan mezun Tayyip Erdoğan; Hegel, Sartre, Derrida okullarından mezun Fransız ve Alman siyasetçilerin önüne mi geçiyor?” (Kasımpaşalı Tayyip ve Macluhan; 31 Ocak, 2004) vs...
Zamanında yere göğe sığdıramadıkları bu müthiş “uluslararası karizmanın(!) Davos’la imtihanı” karşısında şimdi ne yazacaklar merakla bekliyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu