Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Fransa'ya Yaptırım
Sarkozy’ye verilen en akla ziyan tepki, “Biz de Fransız sömürgeciliğini konuşuruz” tehdidi.
\nSömürge geçmişinden tedirginlik duymak bir yana; Fransa devlet başkanı ülkesinin bu geçmişiyle bizzat övünüyor…
\nHatırlarsanız… Geçen yılın 14 Temmuz kutlamalarında Fransa’nın eski sömürgelerinden getirilen taburla asker; Fransa’nın ulusal bayramı şerefine Champs Elysee’de yürütülmüştü…
\n13 eski Fransız sömürgesinin devlet başkanları Paris’e gitmiş; Benin ve Burkina Faso’dan, Kamerun’a… Gabon, Mali, Moritanya, Nijer’e dek Afrika’dan gelen “birlikler”le beraber Fransa’nın “milli gün” törenlerinde figüranlık yapmışlardı…
\nSömürgecilik nostaljisi
\nChamps Elysee’deki bu gerçeküstü “geçit”; Sarko’nun bir “sömürgecilik nostaljisi/nöbetine” tutulduğuna dair iddialar yaratmıştı.
\n“Eski sömürgelerle bağları güçlendirmek” politikasını her halükârda kılavuz edinen Sarkozy, cumhurbaşkanı olur olmaz verdiği bir söylevde; “Fransız sömürgeciliğinin günahlarına” yarım ağızlık atıftan sonra; “Madalyonun aydınlık yüzüne de bir bakalım”(!) demişti: “Sömürgeciler; yollar, köprüler, hastaneler, dispanserler, okullar da yaptı. Uygarlaşma misyonu taşıyan sömürgeciler de oldu. Afrika’nın tüm sorunlarından sömürgecilik sorumlu değildir. Afrikalılar arası kanlı savaşlardan, soykırımlardan, fanatizmlerden, kanlı diktatörler ve yolsuzluklardan sömürgecilik sorumlu tutulamaz!”
\nFransız yönetimleri kanlı diktatörlerle sanki hep al takke ver külah olmamış gibi…
\nEn son geçen yıl, Tunus’ta “Arap Baharı’nı” ateşleyen “Yasemin Devrimi” günlerinde, Bin Ali’ye Paris, örneğin, arka çıkmadı mı? Bin Ali gafını örtmek için sonra Libya liderinin devrilmesinde aktif rol oynayan Sarkozy; Kaddafi’yi Elysee Sarayı’nda vaktiyle defalarca ağırlamadı mı?
\nBunlar uzak değil, yakın tarih. Dünyanın gözü önünde yaşanan, cereyan eden olaylar.
\nAnkara, Fransa’nın sömürgecilik geçmişini şimdi karıştırsa ne olacak, karıştırmasa ne olacak?
\nHerkes her şeyin farkında. Ama tarih Batı tarafından yazılıyor. Bu, böyle olduğu sürece; Fransız sömürgeciliği, Fransızların dilediği gibi -“günahları olan bir uygarlık misyonu!”- şeklinde sunulabilecek.
\nBu sadece Fransa’da değil, sömürgecilik furyasında yer alan tüm Avrupa ülkeleri için geçerli...
\nSömürgeciliği değerlendiren post-modern bakış; “Canım her şey de o kadar berbat değildi. Sömürgeciliğin iyi yanları da vardı”(!) şeklinde. Medyatik, yıldız tarihçi Niall Ferguson’un YKY’den çıkan “İmparatorluk” (Britanya İmparatorluğu) kitabını alın mesela, okuyun. Savunulan tez bu...
\nBu nedenle “Fransız sömürgeciliğini” -aynı serüvenin parçası olan diğer Batılı ulusların yazgısından ayırarak- dillere dolayıp pelesenk etmek zor. Ve faydasız.
\nKaldı ki Ermeni meselesinde öz tarihine sahip çıkamamış, kendi tarafını dünyaya izah edememiş bir ulusun, başkalarının “tarihini anlatmak” için kolları sıvaması ayrıca gülünç…
\nFransa’nın Cezayir mezalimini el âleme anlatmak gayretkeşliğine soyunmadan önce; kendi Ermeni sorunumuzun geçmişini dünyaya anlatmak çabasına girebilirdik değil mi?
\nBu konuda ne yaptık şimdiye kadar?
\nKocaman bir hiç.
\nErdoğan’dan yeni ‘van minüt’
\nFayda sağlayabilecek yegâne tepki, yaptırımlar olsa da… Onlar da geç ve çok gürültü patırtıyla ortaya konuyor...
\nAnkara’yı sürekli “iç politika malzemesi” olarak kullanan Sarkozy’ye; muhatabanın demir leblebi olabileceği, oysa ilk andan hissettirilmeliydi.
\n“Sağnak”ta defalarca yazdım…
\n2007 seçimlerini; Sarkozy Türkiye’yi “AB” bağlamında “şamar oğlanı/tete de turc” yaparak aldı… 2012 seçimleri için de gene aynı “tete de turc” şablonunu; bu defa “Ermeni soykırımı” üzerinden kullanıyor.
\nFransa’nın baş edilmez sorunlarına karşı Sarkozy; klasik bir “düşman yaratmak” tekniği olan “tete de turc”e başvuruyor. “Şamar oğlanı”nın içini kâh AB, kâh Ermeni meselesi ile dolduruyor…
\nSarkozy Türkiye’yi bu nedenle ilk AB üzerinden vurmaya başladığında; Paris’e habire “Bu konuları medya önünde konuşmayalım! Kapalı kapılar ardında aramızda anlaşırız!” mesajları gönderen Erdoğan’ın büyük hata yaptığını; diplomatik mesaj dönemlerinin çoktan bittiğini; dönemin artık karşı tarafı “acıtmak” dönemi olduğunu defalarca ben şahsen burada hatırlattım.
\nYaptırım silahını zamanında devreye sokmadığı için Türkiye sonuçta Fransa’nın kolayca itip kaktığı “nesnesine” dönüştü…
\nAnkara’nın yarım asırlık AB hedefini budamayı başaran Paris, Türk siyasi sınıfının pasifliğinden cesaret aldı…
\nMesele baştan Fransa’ya bu cesareti vermemek olmalıydı...
\nŞimdi bağıra çağıra ortaya konulacağı söylenen ekonomik, siyasi önlemler; sessiz ve derinden 4 yıl önce alınmalıydı. Böyle yapılsaydı; canları yanan ekonomik/siyasi birimler; “Türkiye’nin kolay lokma olmadığını” Sarkozy’nin anlayacağı dilden anlatabilecek sürekli bir lobi oluşturabilirdi…
\nBugünkü bağırış çağrış son kertede Avrupa’dan Erdoğan’ın yeni bir “van minüt”ü ve bir şantaj olarak algılanıyor.
\nAnkara’nın inandırıcılığı yok ne yazık ki.
\nBu “soykırım” yasasının kendisi kadar \tvahim bir şey.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu