Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Fransa'ya Yaptırım

24 Aralık 2011 Cumartesi
\n

Sarkozyye verilen en akla ziyan tepki, Biz de Fransız sömürgeciliğini konuşuruztehdidi.

\n

Sömürge geçmişinden tedirginlik duymak bir yana; Fransa devlet başkanı ülkesinin bu geçmişiyle bizzat övünüyor

\n

Hatırlarsanız Geçen yılın 14 Temmuz kutlamalarında Fransanın eski sömürgelerinden getirilen taburla asker; Fransanın ulusal bayramı şerefine Champs Elyseede yürütülmüştü

\n

13 eski Fransız sömürgesinin devlet başkanları Parise gitmiş; Benin ve Burkina Fasodan, Kameruna Gabon, Mali, Moritanya, Nijere dek Afrikadan gelenbirliklerle beraber Fransanın milli güntörenlerinde figüranlık yapmışlardı

\n

Sömürgecilik nostaljisi

\n

Champs Elyseedeki bu gerçeküstü geçit; Sarkonun bir sömürgecilik nostaljisi/nöbetine tutulduğuna dair iddialar yaratmıştı.

\n

Eski sömürgelerle bağları güçlendirmek politikasını her halükârda kılavuz edinen Sarkozy, cumhurbaşkanı olur olmaz verdiği bir söylevde; Fransız sömürgeciliğinin günahlarınayarım ağızlık atıftan sonra; Madalyonun aydınlık yüzüne de bir bakalım(!) demişti: Sömürgeciler; yollar, köprüler, hastaneler, dispanserler, okullar da yaptı. Uygarlaşma misyonu taşıyan sömürgeciler de oldu. Afrikanın tüm sorunlarından sömürgecilik sorumlu değildir. Afrikalılar arası kanlı savaşlardan, soykırımlardan, fanatizmlerden, kanlı diktatörler ve yolsuzluklardan sömürgecilik sorumlu tutulamaz!

\n

Fransız yönetimleri kanlı diktatörlerle sanki hep al takke ver külah olmamış gibi

\n

En son geçen yıl, Tunusta Arap Baharı’nıateşleyen Yasemin Devrimigünlerinde, Bin Aliye Paris, örneğin, arka çıkmadı mı? Bin Ali gafını örtmek için sonra Libya liderinin devrilmesinde aktif rol oynayan Sarkozy; Kaddafiyi Elysee Sarayında vaktiyle defalarca ağırlamadı mı?

\n

Bunlar uzak değil, yakın tarih. Dünyanın gözü önünde yaşanan, cereyan eden olaylar.

\n

Ankara, Fransanın sömürgecilik geçmişini şimdi karıştırsa ne olacak, karıştırmasa ne olacak?

\n

Herkes her şeyin farkında. Ama tarih Batı tarafından yazılıyor. Bu, böyle olduğu sürece; Fransız sömürgeciliği, Fransızların dilediği gibi -günahları olan bir uygarlık misyonu!- şeklinde sunulabilecek.

\n

Bu sadece Fransada değil, sömürgecilik furyasında yer alan tüm Avrupa ülkeleri için geçerli...

\n

Sömürgeciliği değerlendiren post-modern bakış; Canım her şey de o kadar berbat değildi. Sömürgeciliğin iyi yanları da vardı(!) şeklinde. Medyatik, yıldız tarihçi Niall Fergusonun YKYden çıkan İmparatorluk(Britanya İmparatorluğu) kitabını alın mesela, okuyun. Savunulan tez bu...

\n

Bu nedenleFransız sömürgeciliğini-aynı serüvenin parçası olan diğer Batılı ulusların yazgısından ayırarak- dillere dolayıp pelesenk etmek zor. Ve faydasız.

\n

Kaldı ki Ermeni meselesinde öz tarihine sahip çıkamamış, kendi tarafını dünyaya izah edememiş bir ulusun, başkalarının tarihini anlatmakiçin kolları sıvaması ayrıca gülünç

\n

Fransanın Cezayir mezalimini el âleme anlatmak gayretkeşliğine soyunmadan önce; kendi Ermeni sorunumuzun geçmişini dünyaya anlatmak çabasına girebilirdik değil mi?

\n

Bu konuda ne yaptık şimdiye kadar?

\n

Kocaman bir hiç.

\n

Erdoğan’dan yeni ‘van minüt’

\n

Fayda sağlayabilecek yegâne tepki, yaptırımlar olsa da Onlar da geç ve çok gürültü patırtıyla ortaya konuyor...

\n

Ankarayı sürekli iç politika malzemesiolarak kullanan Sarkozyye; muhatabanın demir leblebi olabileceği, oysa ilk andan hissettirilmeliydi.

\n

Sağnakta defalarca yazdım

\n

2007 seçimlerini; Sarkozy Türkiyeyi ABbağlamındaşamar oğlanı/tete de turcyaparak aldı 2012 seçimleri için de gene aynıtete de turcşablonunu; bu defa Ermeni soykırımıüzerinden kullanıyor.

\n

Fransanın baş edilmez sorunlarına karşı Sarkozy; klasik bir düşman yaratmaktekniği olantete de turce başvuruyor. Şamar oğlanının içini kâh AB, kâh Ermeni meselesi ile dolduruyor

\n

Sarkozy Türkiyeyi bu nedenle ilk AB üzerinden vurmaya başladığında; Parise habireBu konuları medya önünde konuşmayalım! Kapalı kapılar ardında aramızda anlaşırız!mesajları gönderen Erdoğanın büyük hata yaptığını; diplomatik mesaj dönemlerinin çoktan bittiğini; dönemin artık karşı tarafıacıtmakdönemi olduğunu defalarca ben şahsen burada hatırlattım.

\n

Yaptırım silahını zamanında devreye sokmadığı için Türkiye sonuçta Fransanın kolayca itip kaktığı nesnesinedönüştü

\n

Ankaranın yarım asırlık AB hedefini budamayı başaran Paris, Türk siyasi sınıfının pasifliğinden cesaret aldı

\n

Mesele baştan Fransaya bu cesareti vermemek olmalıydı...

\n

Şimdi bağıra çağıra ortaya konulacağı söylenen ekonomik, siyasi önlemler; sessiz ve derinden 4 yıl önce alınmalıydı. Böyle yapılsaydı; canları yanan ekonomik/siyasi birimler; Türkiyenin kolay lokma olmadığını Sarkozynin anlayacağı dilden anlatabilecek sürekli bir lobi oluşturabilirdi

\n

Bugünkü bağırış çağrış son kertede Avrupadan Erdoğanın yeni bir van minütü ve bir şantaj olarak algılanıyor.

\n

Ankaranın inandırıcılığı yok ne yazık ki.

\n

Bu soykırımyasasının kendisi kadar \tvahim bir şey.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları