Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Avrupa'da Hortlayan 'Faşizm Dalgası'
Bir ülke ne zaman “faşist” sayılır?
\na) Kişisel özgürlükler yok edildiği zaman,
\nb) İfade özgürlükleri baskı altına alındığı zaman,
\nc) Kontrol-denge mekanizmaları çiğnendiği zaman,
\nd) Azınlık hakları sıfırlandığı zaman,
\ne) Yurttaşlık bağı etnik-din temeline indirgendiği zaman,
\nf) Bunların hepsi.
\nDoğru yanıt “hepsi”. Bunların “ancak” hepsi bir araya geldiğinde bir ülke “faşist” olmuş sayılıyormuş...
\nHemen öyle “ölme eşeğim ölme!” filan demeyin...
\nYukarıdaki şıkların her biri aslında başlı başına güçlü “faşist eğilimlerin göstergesi”...
\nBu arazlardan herhangi biri ortaya çıktığında, diğerleri er geç, önüne geçilemeyen amansız bir hastalık gibi arkadan geliyor.
\nAzınlıklar ve azınlık haklarını hiçe sayan iktidarların -misal!- “ifade özgürlüklerine” tahammül ettiği görülmüş şey değil... “İfade özgürlüklerini” ayak altına alanlar da gözlerini kırpmadan yargıyı akabinde teslim alıyorlar. Kontrol-denge mekanizmalarını böylelikle hiçe sayıyorlar. Çorap söküğü gibi. Arıza bir yerden patlak verdi mi arkası geliyor. Bu nedenle yaygın kabul gören veciz bir söylem var:
\n“Özgürlükler bütündür. Bölünmez!”
\nÖzgürlük alanlarından herhangi birine -o an sizi doğrudan ilgilendirdiğini düşünün düşünmeyin- tecavüz edildiğinde, derhal bu yüzden harekete geçmek gerekiyor. Arazlardan biri, baş gösterdiğinde hemen pozisyon almak icap ediyor. “Beşi bir arada” bu aksaklıkların hepsi devreye girdiğinde iş işten geçmiş oluyor ve “doktor artık ne yerse yesin dedi!” durumu ortaya çıkıyor. Ağzı açık arkada bakakalanlara da ancak soğuk su içmek kalıyor!
\nMacaristan örneği: Balık baştan kokunca
\nŞimdi Macaristan’da yaşanan bu…
\nHafta başında Macar parlamentosunun onayladığı -evlerden ırak!- “yeni anayasa”dan söz ediyorum.
\nYeni Macar anayasası, demokrasinin olmazsa olmazı sayılan yukarıdaki bütün unsurları yerle bir ediyor!
\nBize ne elin Macarından demeyin…
\nMacaristan Avrupa’nın kalbinde, göbeğinde yer alan bir ülke.
\nÜstüne üstlük şu ara, Türkiye misali Avrupa’nın periferi ülkelerine “demokrasi getireceği varsayılan” AB’ye dönem başkanlığı yapıyor!
\nAB dönem başkanı.. yeni anayasasında.. çıtayı.. kıtayı boydan boya etkisi altına alan ırkçı popülarizmlerin ötesine taşıyarak çiçeği burnunda bir “neo-faşizm” mertebesine çıkartıyor…
\nBunu ben değil, Macaristan’ın ünlü siyasi düşünürü Gaspar Tamas Miklos söylüyor…
\nÜlkesinde muhalefetin “manevi lideri” olarak tanımlanan Miklos, İtalyan “Corriere della Sera” gazetesine verdiği demeçte lafı eğip bükmeden;
\n“(Yeni anayasanın kabulüyle) Macaristan için artık karanlık bir dönem açılmıştır” diyor ve arkadan ekliyor: “Demokrasi tehlikede.. gibi laflar bundan böyle boş ve geçersizdir. Macaristan artık bir demokrasi değil. Bu iş bitti!”
\n‘Tüm güç yürütmede!’
\n“Macaristan artık bir demokrasi değildir!” diyen Tamas Miklos, bu tespiti -özetle- şöyle gerekçelendiriyor:
\n“Yeni anayasanın iki temel vasfı var. Birincisi neo-muhafazakâr yapı. Bu yapı itibarıyla, sosyal haklar askıya alınıyor. Sosyal adalet kavramı yok ediliyor, eşitsizlik pompalanıyor. Neo-muhafazakâr çatı, ‘otoriter yapı’ ile tamamlanıyor. ‘Otoriter yapı’, bütün gücü yürütmede topluyor. Kontrol ve denge mekanizmaları budanıyor, ifade özgürlükleri sınırlandırılıyor. Sosyal devlet anlamında devletin rolü küçültülürken baskı/düzen bağlamında devletin rolü büyüyor… Ve ileride anayasanın değiştirilmesi imkânsız kılınıyor. Anayasanın belirlediği seçim yasası, siyasi partilere bundan böyle parlamentoda (anayasayı değiştirmek için gerekli olan) üçte ikiye erişmeyi olanaksız kılıyor… Evrensel insan hakları beyannamesinde ‘doğuştan kazanılmış’ sayılan haklar üstelik, yeni anayasa itibarıyla -toplum yararı koşulu gözetilmek suretiyle- ‘devletin takdirine’ bırakılıyor. Doğal hakların yerini ‘devletin bahşettiği haklar’ alıyor. Sınır ötesi Macarlara ‘yurttaşlık hakkı’ tanınırken, Macar azınlıklarının ‘anadili’ gibi haklarına referans yapılmıyor. Vatandaşlık, ‘etnik köken’ üzerinden tanımlanıyor…”
\nBitmedi…
\nMacaristan son kertede “cumhuriyet” olma niteliğini yitiriyor ve Macar devleti yalnız “ulus varlığı” etrafında tanımlanıyor…
\nBütün bunlar olurken Brüksel’den ilginçtir hiç ses çıkmıyor…
\n2000’ler başında Avusturya’nın ırkçı lideri Jörg Haider -anayasaya dokunmadan- koalisyon hükümetine girdiğinde, AB hop oturup hop kalkmıştı…
\nBugün AB dönem başkanlığını yapan bir ülkede ayan beyan demokrasi sınırları dışına çıkan bir “anayasa”nın yapılması; Merkel dışında, hiç kimseden tepki çekmiyor.
\nNereden nereye?
\n“Avrupa’da parmak ısırtan bu değişim ne anlama geliyor?”
\nO da yarına…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu