Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Arap Baharı'ndaki Son Sahne: Linç

22 Ekim 2011 Cumartesi
\n

Kaddafinin son fotoğrafları ve videolarını gördüğümde Bu mu?demekten kendimi alamadım: Arap Baharının geldiği son nokta bu mu?

\n

Tunusta Yasemin Devrimiadı altında çok romantik bir isim ve kendiliğinden gelişen bir halk hareketiyle başlayan süreç, geçen on ayın sonunda Libyadaki bu vahşet ve iğrenç manzaraya dönüştü.

\n

Kısaca anımsayalım

\n

Tunusta işsiz bir gencin kendisini tutuşturmasıyla başlayan ve dijital devrimin hızıyla yayılan devrim rüzgârları”, Tunusun eski sömürge gücü Fransa başta olmak üzere, Batıyı gafil avlamıştı.

\n

Öyle ki, 2011 başında Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Fransız Bakan Michele Alliot-Marie, Bin Aliye kol kanat germek amacıyla Paristen destek güvenlik güçleri yollamayıönermiş; Fransız polisinin, Tunus isyanını bastırmak için diktatöre her türlü desteği verebileceğinisöylemişti.

\n

İsyancılara karşı, nefret edilen 24 yıllık bir dikta rejimine arka çıkan Fransa ve Avrupalı güçlerin cümlesi, başta Arap âleminde tabandan gelen bir protesto eylemininböyle dallanıp budaklanmasına ihtimal vermemiş, bu nedenle ters köşeye yatmıştı.

\n

Ezber bozan bu ayaklanmalara karşı, Avrupa kançılaryalarındaki ilk tepkiler, Bu da nereden çıktı?” şeklinde oldu.

\n

Hızla Tunus diktatörünü koltuğundan eden Yasemin Devrimi”, daha sonra Mısırda genişleyerek Arap Baharıadını aldı.

\n

Tahririn kadınlı erkekli, farklı inanç gruplarından gelen rengârenk kalabalıklarının kırılmayan dirençle Mübareki istifaya çağırmaları”, tarihi bir kırılma noktası oldu.

\n

Baskıya uluorta meydan okuma cüretini bulan Araplar, Tahrir Meydanındanbakıldığında, özgürlüğehiç bu denli yakın olmamışlardı.

\n

‘Bahar’ Libya’da şekil değiştirdi

\n

İlk aşamada Yasemin Devrimitecrübesini nevi şahsına münhasır Tunusörneği ile sınırlı tutmak eğiliminde olan Batılı güçler, derken Mübareki feda etmek konusunda da direndiler.

\n

Obama, Mübareki kollamanın isyancılar nezdinde hiçbir sonuç vermeyeceğini günler süren protestolar sonunda idrak etti ve son firavunun biletini büyük bir isteksizlikle kesti.

\n

11 Şubatta Mübarek de koltuğundan ayrılmak zorunda kalınca oyunun kuralları hepten değişmiş, Kuzey Afrikada yeni bir satranç başlamıştı.

\n

Şubat ortası Libya isyanı patlak verdiğinde Batılılar, Tunus ve Mısır örneklerinden gereken dersleri çıkarmış olarak satranç masasına yeniden oturdular.

\n

Yasemin Devriminin Tunus sınırlarını aşıp Mısırda Arap Baharışeklini almasıyla, domino etkisininartık önlenemeyeceği kesinkes anlaşılmıştı.

\n

Yasemin Devriminin Batıda tongaya bastırdığı ilk lider olan Sarkozy, bu defa herkesten önce önlem almak gereksinimi hissetti ve Libyadaki ilk kalkışmalar baş gösterir göstermez isyancılardan yana taraf oldu.

\n

Fransa, uluslararası camiadan destek aramaya gerek duymaksızın kendini Libyanın tek temsilcisi ilan eden Ulusal Geçiş Konseyini tanıdı. Ardından da, BM Güvenlik Konseyinden hava harekâtı kararı aldırtmak için tüm gücüyle gaza bastı.

\n

Sonrası çorap söküğü gibi geldi

\n

‘Demokrasi’ için beter bir kare olamaz!

\n

Kendiliğinden gelişen dinamikler üzerinde yükselen Arap Baharı”, Libyada bu niteliğini yitirerek emperyalizmin maşasına dönüştü, ama bu arada çok iddialı olandemokratikleşmesöylemleri ve retorikleri bire bir aynı kaldı.

\n

Söz gelimi TV ekranlarında arzı endam eden silahlı milis/eşkıyalardan, özgürlük mücadelesi veren muhalif güçlerdeyimiyle söz edilmekteydi

\n

Fransız, İngiliz uçakları, isyancıların geçeceği noktaları önceden bombalayarak buisyancı güçleredoğrudan yol açıyordu...

\n

Irak ve Afganistan bataklarından sonra Libya serüveninde en ön sıralarda sahne almak istemeyen ABD de sürekli olarak arka koltuktandevreye giriyordu. Öyle ki, bu aşamadan itibaren Obamanın Arap Baharına liderlik etme tarzına”, “geri plandan liderlik adı verilmişti.

\n

Vahşi bir diktatör olan Kaddafi, sonuçta bu kolonyal yöntemlerle ele geçti.

\n

Bahardan bu yana, Batılı güçlerin denetimi / gözetimiyle yönetilen Libyanın özgürleştirme sürecinde” (!), sivil halk öte yanda çok ağır kayıplar verdi.

\n

Diktatörün infazı, bu kayıpları öyle anlaşılıyor ki ağırlaştıracak

\n

Ortak düşman Kaddafinin yok olmasıyla; klanlar, aşiretler arası düşmanlıklar devreye girerek şiddetlenecek.

\n

Ama buna karşın hiçbir devlet geleneği, siyasi partiler, kurumların olmadığı bir ülkede; toplumsal barışın”, “hukukun üstünlüğünün sağlanması,demokrasinin yeşermesi beklenecek!

\n

Bizden şimdi bu tabloyu Arap Baharıve demokrasiadına sevinçle karşılamamız ve alkışlamamız isteniyor!

\n

Reytingi yüksek bu büyüketiketleradına oysa bundan beter bir sonuç elde edilemezdi. Yarına buradan devam.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları