Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD'nin Vasatlık Yarışı
ABD, iç içe geçen birkaç kriz birden yaşıyor: Wall Street krizi, liderlik krizi, tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçişin krizi, değerler krizi, kimlik krizi...
Böylesine çok boyutlu ve ağır bir krizde “vasatlığın” tavan yaptığı bir başkanlık yarışı izliyoruz.
Geçen haftaki Obama-McCain TV düellosunun tekdüzeliği ve sıkıcılığı karşısında, yorumcular şunu söylemişti: “Gözler şimdi başkan yardımcıları adaylarının tartışmasında. Demokratların adayı Joe Biden, tecrübeli. Sarah Palin’i kolaylıkla saf dışı bırakabilir. Bu ikinci round, başkan adayları tartışmasından çok daha heyecan verici olacak!”
Hiç böyle bir şey olmadı. Biden-Palin karşılaşması, eğer mümkünse, Obama-McCain karşılaşmasından da sönük geçti. Dersini iyi çalışan Palin, kontrpiyede kalmamayı başardı. Ekonomi ve dış politika konularında ürkütücü bir cehalet sergileyen Alaska Valisi için son kertede, bu başlı başına “başarı” sayıldı.
Göz kapaklarımı açık tutmak için büyük mücadele vererek izlediğim, “son turun” da özeti bu.
Global köyün TV’lerinden “canlı yayınla” izlediğimiz her iki -Obama/McCain ve Biden/Palin- karşılaşma; ABD’de başkanlık yarışını yönlendiren “seçim makinesi” ile ülkenin içinde bulunduğu dramatik kriz arasındaki mesafeyi daha çarpıcı ortaya koyamazdı.
‘Siyasi beyin = Duygusal zekâ!’
“Seçim makinesini” yönlendiren uzmanların kılavuzu belli. Sandığa güreşen aday o kılavuzun kurallarını -dünya yıkılsa!- harfiyen yerine getirecek...
Sokaktaki adamın -“göbeğini kaşıyan adam”- kafasını karıştırmayacak. Mesajını basit tutacak. Soğukkanlı, eleştirel analize değil, “duyguya” ağırlık verecek. Seçmeni akılla değil; “duygusal yöntemlerle” avcuna alacak. “Duygusal zekâ” kullanacak, bunu öne çıkaracak...
Amerikan seçmenlerinin “sandık başındaki” dürtülerini enine boyuna etüt eden siyaset uzmanı Drew Westen’in vardığı sonuçlar bunlar. “Siyasi Beyin” isimli kitabıyla gündeme gelen yazar özetle, “siyasi beynin, duygulardan ibaret olduğunu” söylüyor.
Westen’e göre, ABD seçimlerinde Demokratlar kendilerini “akılcı temalarla” sınırlarken; Cumhuriyetçiler, “seçmenlerin duygularına konuşuyor” ve bu nedenle -Bush yıllarında görmeye alışık olduğumuz gibi- sürekli “korku” ve “Amerikan değerleri” (aile, vatan, millet Sakarya vs.) temalarını işliyorlar.
“Son iki yüz yılın en kötü başkanı” W. Bush’tan sonra, zaten seçmene “akıl” bağlamında söyleyecek hiçbir sözleri olmayan Cumhuriyetçilerin, Obama’nın karşısına “Başkan adayı” olarak “Vietnam kahramanı McCain’i” çıkartmaları bundan...
McCain’ in de bula bula kimsenin tanımadığı Alaska Valisi Sarah Palin’i “Başkan yardımcısı adayı” seçmesinin arkasında gene aynı “duygusal zekâ” yatıyor! Normal şartlarda kazanmak için Palin’in bir “ekonomi” ve “dış politika” dehası olması gerekmiyor.
Olması gerektiği gibi tam, “kürtaj” karşıtı “beş çocuk annesi” olması yetiyor. Çocuklarının birisinin -zekâ engelli- “down” olması üstelik seçmenlerin “sempati” ve “acıma” duygularını gıdıklayan bir potansiyel sağlıyor. Cumhuriyetçilerin “seçim makinesinin” bunu fütursuzca kullandığını apaçık görüyoruz. Önceki akşam Palin-Biden karşılaşmasının finalinde olduğu gibi, Alaska Valisi her fırsatta, “kucağında down bebeği” ile poz veriyor ve engelli bebeğini çekinmeden reklam amaçlı kullanıyor.
Sonucu kadınlar belirleyecek
Kampanyanın Hillary ile fitillenmesinden bu yana “kadın” faktörünün öne çıkması, sonuçları “kadın seçmenlerin belirleyeceği” tespitinin yapılması, Palin’i -iri bir muz kabuğu üzerinde yuvarlanmazssa- “4 Kasım” tarihine dek ön planda tutacak. Tüm bu nedenlerden ötürü, bu kez de “Demokratların seçim makinesi” -TV düellosu öncesinde- Joe Biden’ı “Aman ha! Palin’e agresiv olma!”, “Kendiliğinden bariz bir hata yapmazsa, üstüne gidip aybını yüzüne vurma!”, “Kadın seçmenlerimizi gücendirip, başımıza iş açma!” diyerek tembihlemişler. Palin’in “analık kondüsyonu”, “bizatihi kadınlığı” ve dahası “bilgisizliği” kendisine bir zırh temin etmiş!
“Siyaset-TV dünyasının”, kendine özgü kuralları olduğunu biliyoruz tabii. Ama bu kadarı fazla. Olay tamamen popülist bir hesap kitaba dönüşmüş durumda. Siyaset, geri plandaki gerçeklerden, “krizin gerçeğinden” kopmuş gitmiş.
Ekranda izlediğimiz yarış, müsamereden ibaret.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti