Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Okur Mektupları
“Cumhuriyet okuru olduğum için ne kadar ayrıcalıklı hissediyorum kendimi. Ve de sizi okuduğum için” diye yazıyor Bedia Bilginer:
“Bugünkü yazınıza (24 Kasım) kaynak olan 1430 romanla ilgili o İtalyan bestseller’ı Türkçeye çevrilmiş midir? Çevrildiyse nasıl ulaşabilirim? Çevrilmediyse biraz daha alıntı yapıp köşenize koyabilir misiniz? Ya da o eski yazınızı bana gönderebilir misiniz? Listedeki kitaplardan şimdiye kadar okumamış olduklarımı da en kısa sürede okuyacağım. Bana ufuk açtınız. Teşekkür ederim. Cumhuriyet internet abonesi olarak yazınızı bugün bütün arkadaşlarıma ileteceğim...”
Eski yazılarla sık sık “nostalji” turuna çıkan yazarlardan değilim. Ama bundan iki hafta kadar önce kütüphanemi temizlerken, yıllar öncesinde kaleme aldığım “unutulmaz roman başlangıçlarına” dair çok sevdiğim bir yazı geçti elime. Yıllara meydan okuyan ve yazı sanatının büyük ustalarının elinden çıkan o satırları okurlarımla bir kez daha paylaşmak dürtüsüne karşı koyamayıp; on beş gün önce bu köşede yeniden yayımladım.
“1430 tılsımlı roman başlangıcını” bir araya getiren eski bir İtalyan “best-seller”ından yapmış olduğum seçki, “Sağnak” okurları arasında çok ilgi uyandırdı. Bedia Hanım gibi kitabın Türkçeye çevrilip çevrilmediğini öğrenmek isteyen, “orijinal ismine” ulaşmak isteyen bir dizi başka okurun yanı sıra, yazıma kaynak olan eseri Türkçeleştirmek isteyen yayınevlerinden daha fazla aynntı talep eden telefonlar aldım...
Çok arzu etmeme rağmen herkese zamanlı ve ayrı ayrı yanıt yetiştiremediğim için, istenilen bilgileri burada toptan vermeye çalışacağım:
Unutulmaz romanların, milyonlarca okuru arkasından sürükleyebilmesindeki tılsımı; içimizin derinliklerine ulaşan o “İlk titreşimde” -yani ilk satırlarda arayan- ve 1430 çarpıcı roman başlangıcını bir araya getiren eserin orijinal adı: “Era una notte buia e tempestosa” -yani “Karanlık ve Fırtınalı Bir Geceydi!”
Alt başlık da şöyle: “Bir romana başlamanın 1430 yolu”
İtalya’da “Baldini Castoldi Dalai” yayınevinden çıkmış.
Yazarları: Papi Giacomo, Presutto Federica
Son yayın tarihi 1997...
Zamanında büyük ilgi ile okumuş olduğum kitap; İtalyan edebiyatı ile dünya edebiyatından “seçkileri” bir araya getiriyordu. Bu ilginç eserin Türkçeleştirilmesi halinde; içine Türk edebiyatını da katarak yapılacak bir uyarlamanın, Türk okuru açısından zengin bir kaynak oluşturacağını düşünüyorum...
Ve “Incredible India!”
Hindistan’da olan bitenler, görebildiğim kadarıyla dünyayı daha ziyade yurtdışından izleyen “Cumhuriyet” okurlarının ilgisini çekiyor. Rusya dizisi ardından bu sütunun sadık okurları arasına giren ve Moskova’dan yazan R. Ertan Acaroğlu “Incredible India!” - İnanılmaz Hindistan - (Üst başlık: “Denizden Gelen Terör”) yazısı için; “Bu yazıyı ‘elinize sağlık’ demek için kaleme aldım” diyor ve ekliyor:
“Yanılmıyorsam iki yıl kadar önce ilk kez BBC’de vizyona giren ‘Incredible India’ reklam klibinde ilk önceleri husyeleri sıkılmış gibi böğüren bir erkek sesinin etnik olduğunu sandığım şarkısı dikkatimi çekmişti. ‘Hindistan’a gideceğim varsa sırf bu reklam nedeni ile gitmem’ diye düşünmüştüm. Incredible India sonra CNN ve şimdi Eurosport dahil Discovery Channel ve Rus TV’lerine sirayet etti. Irkçı davranmamak amacı ile reklamı sadece seyretmemekle yetindim ama bugün yazınızın başlığını görünce, düşüncelerimde yalnız olmadığımı anladım!”
“Cumhuriyet”i “internet baskısından” izleyen yurtdışı okurlarımız böyle çok geniş bir uluslararası medya yelpazesi üzerinden dünya olaylarını değerlendiriyor. Acaroğlu’nu, benim gibi, “Incredible India” klibinde rahatsız eden şey, Hindistan’ın global köy TV’lerinde “sirk reklamı” gibi bir şeye dönüşmüş olması...
Sen tarih yazan bir Gandhi devrimi yaşa, “topraklarında güneş batmayan imparatorluğa” karşı efsa-nevi bir bağımsızlık savaşı ver... Sonra git “küresel turizmi cezbetmek adına”, “Discovery Channel”da ülke imajını dilim dilim “sirk reklamı” gibi ufala...
“Incredible India” bu nedenle bize Hindistan’ın son 60 yıllık tarihinde nerden nereye geldiğini anlatıyor ve bir “reklam filminden” çok çok fazla şey söylüyor...
Acaroğlu; ben bu ayrıntılara uzun boylu girmeden daha nereye varmak istediğimi satır aralarında yakalamış...
Bu sütunu bu özen ve dikkatle izleyen tüm okurlara teşekkürler!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu