Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yargılama deformu!

26 Eylül 2019 Perşembe

AKP, icraatını “paketleme servisine” dönüştürdü. Ekonomide ayda bir paket açıklanıyor. Her paketin ana fikri belli, “Önümüzdeki ay bu aydan güzel olacak.
Yargıda da 2010’lu yılların başındaki paketlere geri dönülmüş görünüyor. Bu yılın başından beri gündemde olan yargı paketi temmuz ayında, yeni yasama yılına erteledi. Şimdi de görüyoruz ki asıl beklenen, hapishanelerin boşalmasını sağlayacak bölümler bir sonraki pakete ertelenmiş. Mevcut çalışma da bu kadar gecikmeden sonra hemen, acilen, en geç 1 Aralık’a kadar çıkarılmalıymış.
Niye bu kadar beklettiniz?
Niye bu kadar acele ediyorsunuz?
Niye paketi böldünüz?
Her sorunun ayrı yanıtı var, ama özeti şu:
AKP, önümüzdeki dönem izleyeceği siyasete dayalı olarak yargılamaları şekillendirmek istiyor!
Yargı yerine “yargılama” dememizin nedeni sözcük oyunu değil. Zira asıl amacın, yargının, hukukun, adaletin sorunlarını çözmek değil, yargılama işlerini “düzene” koymak olduğunu gözlemliyoruz.

***

1. yargı reformu şu üç tartışmanın gölgesinde gündeme geldi:
-Yargıda iki damadın hâkimiyet kavgası...
-FETÖ borsası!
-Saray avukatları!
İki haftadır su yüzüne çıkan çekişmeye göre; Cumhurbaşkanı’nın damadı her şeyden sorumlu bakan Berat Albayrak ile ombudsman Şeref Malkoç’un damadı Adalet Bakanı Aldulhamit Gül karşı karşıya... Altında üstünde başka bir şey var mı, bilmiyoruz, ama Albayrak’ın yargıda kimi kritik aramalara müdahale ettiği, Gül’ün de buna çok bozulduğu konuşuluyor. Bu haberler yalanlanmadı... Bir yanda Cumhurbaşkanı’nın damadı...
Bir yanda hukuku tam tesis etmenin 24 ayar altın kadar hassas unsuru Kamu Başdenetçisi’nin damadı...
FETÖ borsasına gelince... Bugün olayların sıcaklığı içinde olağan karşılanabilir, ama böyle bir borsa haberinin söylentisinin bile iktidarı, yargı sorumlularını çok rahatsız etmesi gerekir. Gelin görün ki, aylardır konuşuluyor, iktidar çevrelerinden rahatsız olan yok... Bu borsanın iki mekanizması var; görünen ve görünmeyen...
Görünen kısmı şöyle; sürmekte olan bir davanın ya da soruşturmanın aklama ile sonlanması için çok özel avukatlar tutuluyor ya da hâkime vermesi gereken karar söyleniyor.
Görünmeyen kısım şöyle işliyor; ortada bilinen bir soruşturma ya da dava yok. Kamuoyu hiçbir şey bilmiyor. Muhataba, “Hakkında bir soruşturma hazırlığı var. Tüm mal varlığına el konabilir. Sen bilirsin” deniyor. Bu kişi böyle bir durumda ne diyebilir? Tahminde bulunmaya gerek yok; “Aman beni kurtarın, ne isterseniz veririm.
Her şık birbirinden vahim, ama en vahimi kimi avukatların kimliği... Artık avukat tutacağınız zaman, bu davaları bilir mi, deneyimi var mı gibi sorular yerine şunu sormak elzem:
Hâkimlere hâkim mi?
Bunun yolu da, Saray’a yakın avukat olmaktan geçiyor. Böyle bir durumda avukat, hâkimin ve savcının üstünde bir yer ediniyor. Tabii sonucu sormaya gerek yok!

***

İşte böyle bir ortamda yargıdaki yeni reform paketini iktidar partisi muhalefete gönderdi.
Buradan adaletin yerine bulacağı bir süreç beklemek zor. Kaldı ki, reformda kimi davaların nasıl sonuçlanması gerektiğine ilişkin düzenlemelerden öte bir şey yok.
Kamuoyunda “af” diye özetlenen infaz yasası değişikliği bir sonraya kaldı. Bu, hapishanede adalet bekleyen binlerce insanın duygularıyla çok ağır oynamak anlamına gelir. Hapiste, örneğin avukat görüşüne giderken beton-demir koridorda bir mahpusa çarpıp, “Affedersin” deseniz, gülümseyerek karşılık verir:
-Af mı geliyor!
Birkaç saat içinde hapishane, yakında af var, haberiyle çalkalanır...
Aslında adil bir yargılama ile hapishaneler büyük ölçüde boşalır... Bu yola gidecek icraatı geciktirmemek gerek.
2003’te hapishanelerde 60 bin mahpus vardı. Şimdi 280 bin...
İyi patlama...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları